Mısır'da İdam Edilenlere Yalova'dan Destek

Yalova Merkez Cami önünde düzenlenen protestoya çok sayıda vatandaş katıldı. Burada platform adına basın açıklamasını okuyan Sabri Kan, Mısır'da darbe karşıtlarına verilen idam cezalarına tepki göstererek, “Mısır'da, 24 Mart tarihinde 20 dakika süren bir duruşma sonunda 529 kişi hakkında verilen idam kararının ardından Firavun Cuntası emrindeki Minya Ceza Mahkemesi, aynı hızla, 28 Nisan’da 683 kişi hakkında da idam kararı verdi. 14 Ağustos 2013 Çarşamba günü Adeviyye Meydanımda üç bin’i aşkın sivili şehit etmekten kaçınmayan çağın Firavunlarının bu idam kararlarını vermeleri çok da şaşırtıcı değildir. Asıl şaşırtıcı olan, bunca masumun sebepsiz yere öldürülmesine çanak tutan sözüm ona bazı Müslüman ülkelerin tutumlarıdır” dedi.

Kan, idam kararlarının durdurulması gerektiğini dile getirerek şunları kaydetti:
“Bizler, insanlık onuru, insanlık vicdanı ve temel hukuk ilkelerine karşı işlenen bu katliamı kınıyor. Mısırlı masum kardeşlerimizin sesine ses katabilmek için tüm vicdan sahiplerini harekete geçmeye davet ediyoruz. Mısır’da olup bitenleri sadece hukuki bir skandal olarak değerlendirmek elbette yanlıştır. Tüm bu yaşanılanlar, dünyanın yer altı ve yer üstü kaynaklarını yağmalayarak, kendinden olmayan insanları ücretli köleler kabul eden, kendilerine itaat etmeyenlere yaşam hakkı tanımayan mevcut çarpık dünya düzenini işleten ırkçı emperyalizmin örgütlü bir planıdır. Mısır’daki darbe, Irak ve Afganistan işgali, Filistindeki katliamlar, Doğu Türkistan’daki zulüm, Sudan’da oynanan oyunlar, Bangladeş planları, Afrika'da kapital çıkarlar uğruna yaşanan kargaşalar ve Suriye’deki iç savaşın devamı için sergilenen tiyatroların tamamı Müslümanların malumudur. Bizler yeryüzünün her noktasında Müslümanlara reva görülen tüm haksızlıkları ve insafsızlıkları gayet iyi tanıyoruz. Tüm İslam coğrafyalarında yaşayan kardeşlerimize olduğu gibi, Mısırdaki kardeşlerimize de tekrar hatırlatıyoruz: tüm bu yaşanan oyunları ve batılı zulüm tacirlerinin ihraç ettikleri zulümleri çok daha iyi bilen Kahhar ve Azizül İntikam olan Rabbimiz var. O halde sevinin. Mısır’daki son yargı tiyatrosu, zalim ve mazlum kimliklerini yeniden hatırlamamıza vesile olmuştur. Kendini Müslüman, demokrat veya hümanist olarak tanıtan ikiyüzlü bazı doğu ve batı ülkeleri bu tiyatronun baş aktörleri olarak sahnede rezil olmuşlardır. Çağın Firavunun yanında yer alarak Çağın Musa’larını idam etme cüretini gösteren bu asık suratlı zihniyet, bize tarihin tekerrürden ibaret olduğunu yeniden kanıtlamıştır. Kendi ülkelerinde bir insanın burnunun kanamasına katlanamayan batılı ülkeler, uyguladıkları korkunç planlarla, İslam ülkelerinde savaş, açlık ve zulümlerin devamını sağlamaktadırlar. Bugün, Müslüman kimliği söz konusu olduğunda katliam ya da hukuksuz uygulamalar batı ülkeleri için sıradan olaylar olarak tanımlanmaktadır. Ancak bizler, bu dilsiz şeytanlığın temsilcileri olmamak, yapılan tüm zalimlikleri redetmek ve mazlum insanların yanında olduğumuzu haykırmak için buradayız. Mısır'da yaşanılan sürecin daha da kötüye gitmemesi için bu idam kararlarının mutlaka durdurulması gerekmektedir. Ülkemizdeki tepkiler uluslararası platformlara taşınmalıdır. İnsan hak ve özgürlükleri noktasında duyarlılık sahibi uluslararası tüm kuruluşlar bu idam kararlarına karşı en sert tepkiyi göstermelidirler. Uluslararası toplum Mısır'a baskı yapmalıdır. İslam ülkeleri bu kararlarla ilgili net bir diplomasi izlemelidirler. Göstermelik açıklamalarla ve cılız tepkilerle bir netice alınamayacağı açıktır.

Dünyanın neresinde olursa olsun her dinden ve her ırktan insanın canını kutsal sayan bizler, Mısırdaki tüm idam kararlarını kınıyor ve buna sessiz durmanın ötesinde destek veren tüm cuntaseverleri bir kez daha lanetliyoruz.”