Yalova Platformu yaptığı açıklama ile “ Arboretum ve Şehir Stadı' nın Bulunduğu Alanlara İlişkin Plan Değişiklikleri, Yasalara, Şehircilik İlkelerine, Planlama Tekniklerine, Kent Kimliğine ve Kamu Yararına Aykırıdır" dedi.
Haber Giriş Tarihi: 12.08.2015 00:00
Haber Güncellenme Tarihi: 01.01.1970 02:00
Kaynak:
Haber Merkezi
yalovamiz.com
Yalova Platformu tarafından Arboretum ve Yalova Şehir Stadı'nı içeren plan değişikliğine karşı açtığı davanın bilir kişi raporları netleşti. Raporun da Arboretum ve Şehir Stadı' nın Bulunduğu Alanlara İlişkin Plan Değişiklikleri, Yasalara, Şehircilik İlkelerine, Planlama Tekniklerine, Kent Kimliğine ve Kamu Yararına Aykırı olduğunu gösterdiğini dile getiren Yalova Platformu yetkilileri yaptıkları yazılı açıklamada şu detaylara yer verdiler. "Yalova Belediye Meclisi' nin 09.10.2013 tarih ve 299 sayılı kararıyla onaylı 1/5000 ölçekli Yalova Merkez İlçe Nazım İmar Planı Revizyonunda ve 1/1000 ölçekli Yalova Merkez İlçe Uygulama İmar Planı Revziyonunda “ Arboretum “ olarak bilinen ve Yalova Belediyesi'nce “ Turizm Tesisi” yapılmak üzere satılan taşınmaza ilişkin plan değişikliğiyle yükseklik sınırlaması olmaksızın “ Rezidans “ ve “ AVM “ yapılmasının önünün açılmasına ve yine” Yalova Şehir Stadı “ alanının “ Orta Yoğunluklu Yerleşik Konut Alanı” na çevrilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle “ Yalova Platformu” tarafından Bursa 1. İdare Mahkemesi'nde açılan iptal davasında 05.02.2015 tarihinde yapılan keşif sonrasında bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporda, söz konusu plan değişikliklerinin, yürürlükteki imar mevzuatına, üst ölçekli planlara, planlama kademeleri arası ilişkilerin tekniğine, plan bütünlüğüne, şehircilik ilkelerine, planlama tekniklerine, belde ihtiyaçlarına, kent kimliği birikimlerine ve kamu yararına aykırı olduğu belirtildi. İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Mimarlık Fakültesi öğretim üyelerinden oluşan üç kişilik bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporda, çağdaş kentleşme ilkelerine vurgu yapılarak, “ Sosyal ve ekonomik açılardan gelişmemiş veya gelişmekte olan ülkelerde açık ve yeşil alanlardaki standart eksiklikleri oldukça olumsuz koşullarla birlikte ortaya çıkmakta olduğu, şehirsel rantların ve spekülatif oluşumların bu tür alanların geliştirilmesinde ve üstelik varsa dahi korunmasında güçlükler yaratmakta olduğu, Türkiye’ nin kendisine özgü şehirleşmenin biçimi ve tipolojisinin, aynı zorlukların meydana gelmesine neden olduğu, şehirsel yerleşmelerde açık yeşil alan gereksinimlerinin karşılanabilmesi için esasen yetersiz olan mevcut yeşil alan potansiyelinin doğru değerlendirilmesinin gerekmekte olduğu, söz konusu potansiyel alanların kaybedilmesi geri dönüşü olanaksız sonuçlar yaratacak ve şehircilik açısından da yetersiz şehir mekanlarının ortaya çıkmasına neden olacağı, kaldı ki açık ve yeşil alanların olağanüstü şartlarda ( afet durumu gibi ) farklı işlevler ( acil toplanma alanı, çadır alanı gibi ) üstlenebildiği ve bu alanlara olan ihtiyacın artabileceğinin düşünülmesinin gerektiği, bu durumda yapılaşmasını tamamlamamış ve kentsel doku içerisinde kalan alanlarda daha önemli bir ihtiyaç olarak ortaya çıkmakta olduğu” ifade edilmiştir. Raporda, “ Dava konusu yerin ( Arboretum ) ve çevresinin özellikleri dava konusu yerdeki “Kent Kimliği “ olgusunu daha da güçlendirdiği, ayrıca keşif günü yapılan gözlemlere göre “ Açık ve Yeşil Alan Potansiyeli “ ve “ Kent Kimliği “ açısından nitelikler taşımakta olan dava konusu yere özen gösterilmediği ve gerektiği şekilde korunmamakta olduğu, dava konusu işlemlerle de potansiyel alan olma nitelikleriniun kaybedilmesi sürecine girilmekte olduğu” da vurgulanmıştır. Raporun sonuç bölümünde de, “ Bu noktada planlama çalışmasının Arboretum ve Stadyum alanı ile sınırlı kaldığı, söz konusu değişikliklerin kentsel ve bölgesel bir alt bütünlük içerisinde ele alanmadığı görülmektedir. Bir plan revizyonu olan işlemle ilgili plan raporunda planlama çalışmasına temel olması gerekli araştırma ve teknik değerlendirmelerle ilgili yeterli verinin bulunmadığı izlenmektedir.Yapılan incelemelerde plan raporunun teknik kapsamı yeterli olmayıp, nüfus, yoğunluk, ulaşım, donatı ve bazı arazi kullanım kararları açısından yaratılan değişikliklere temel teşkil edecek sağlıklı bir veri tabanı oluşturulmadığı tespit edilmiştir. Bu yönüyle, her ne kadar dava konusu işlemin revizyon çalışması çerçevesinde ele alınmış olması mevzuata uygun olarak değerlendirilse de, bir revizyon çalışmasının sahip olması gereken teknik ve bilimsel kapsamdan uzak olması nedeniyle söz konusu işlemin yasa ve hukuk açısından uygun olamayacağını ve mevzuata aykırı olarak gerçekleştirildiğini oraya koymaktadır “ denilerek plan değişikliklerinin şehircilik ilkelerine, planlama tekniklerine, belde ihtiyaçlarına, kent kimliği birikimlerine ve kamu yararına aykırı olduğu belirtilmiştir"
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
"Kamu Yaraına Aykırı"
Yalova Platformu yaptığı açıklama ile “ Arboretum ve Şehir Stadı' nın Bulunduğu Alanlara İlişkin Plan Değişiklikleri, Yasalara, Şehircilik İlkelerine, Planlama Tekniklerine, Kent Kimliğine ve Kamu Yararına Aykırıdır" dedi.
Yalova Platformu tarafından Arboretum ve Yalova Şehir Stadı'nı içeren plan değişikliğine karşı açtığı davanın bilir kişi raporları netleşti. Raporun da Arboretum ve Şehir Stadı' nın Bulunduğu Alanlara İlişkin Plan Değişiklikleri, Yasalara, Şehircilik İlkelerine, Planlama Tekniklerine, Kent Kimliğine ve Kamu Yararına Aykırı olduğunu gösterdiğini dile getiren Yalova Platformu yetkilileri yaptıkları yazılı açıklamada şu detaylara yer verdiler.
"Yalova Belediye Meclisi' nin 09.10.2013 tarih ve 299 sayılı kararıyla onaylı 1/5000 ölçekli Yalova Merkez İlçe Nazım İmar Planı Revizyonunda ve 1/1000 ölçekli Yalova Merkez İlçe Uygulama İmar Planı Revziyonunda “ Arboretum “ olarak bilinen ve Yalova Belediyesi'nce “ Turizm Tesisi” yapılmak üzere satılan taşınmaza ilişkin plan değişikliğiyle yükseklik sınırlaması olmaksızın “ Rezidans “ ve “ AVM “ yapılmasının önünün açılmasına ve yine” Yalova Şehir Stadı “ alanının “ Orta Yoğunluklu Yerleşik Konut Alanı” na çevrilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle “ Yalova Platformu” tarafından Bursa 1. İdare Mahkemesi'nde açılan iptal davasında 05.02.2015 tarihinde yapılan keşif sonrasında bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporda, söz konusu plan değişikliklerinin, yürürlükteki imar mevzuatına, üst ölçekli planlara, planlama kademeleri arası ilişkilerin tekniğine, plan bütünlüğüne, şehircilik ilkelerine, planlama tekniklerine, belde ihtiyaçlarına, kent kimliği birikimlerine ve kamu yararına aykırı olduğu belirtildi.
İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Mimarlık Fakültesi öğretim üyelerinden oluşan üç kişilik bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporda, çağdaş kentleşme ilkelerine vurgu yapılarak, “ Sosyal ve ekonomik açılardan gelişmemiş veya gelişmekte olan ülkelerde açık ve yeşil alanlardaki standart eksiklikleri oldukça olumsuz koşullarla birlikte ortaya çıkmakta olduğu, şehirsel rantların ve spekülatif oluşumların bu tür alanların geliştirilmesinde ve üstelik varsa dahi korunmasında güçlükler yaratmakta olduğu, Türkiye’ nin kendisine özgü şehirleşmenin biçimi ve tipolojisinin, aynı zorlukların meydana gelmesine neden olduğu, şehirsel yerleşmelerde açık yeşil alan gereksinimlerinin karşılanabilmesi için esasen yetersiz olan mevcut yeşil alan potansiyelinin doğru değerlendirilmesinin gerekmekte olduğu, söz konusu potansiyel alanların kaybedilmesi geri dönüşü olanaksız sonuçlar yaratacak ve şehircilik açısından da yetersiz şehir mekanlarının ortaya çıkmasına neden olacağı, kaldı ki açık ve yeşil alanların olağanüstü şartlarda ( afet durumu gibi ) farklı işlevler ( acil toplanma alanı, çadır alanı gibi ) üstlenebildiği ve bu alanlara olan ihtiyacın artabileceğinin düşünülmesinin gerektiği, bu durumda yapılaşmasını tamamlamamış ve kentsel doku içerisinde kalan alanlarda daha önemli bir ihtiyaç olarak ortaya çıkmakta olduğu” ifade edilmiştir.
Raporda, “ Dava konusu yerin ( Arboretum ) ve çevresinin özellikleri dava konusu yerdeki “Kent Kimliği “ olgusunu daha da güçlendirdiği, ayrıca keşif günü yapılan gözlemlere göre “ Açık ve Yeşil Alan Potansiyeli “ ve “ Kent Kimliği “ açısından nitelikler taşımakta olan dava konusu yere özen gösterilmediği ve gerektiği şekilde korunmamakta olduğu, dava konusu işlemlerle de potansiyel alan olma nitelikleriniun kaybedilmesi sürecine girilmekte olduğu” da vurgulanmıştır.
Raporun sonuç bölümünde de, “ Bu noktada planlama çalışmasının Arboretum ve Stadyum alanı ile sınırlı kaldığı, söz konusu değişikliklerin kentsel ve bölgesel bir alt bütünlük içerisinde ele alanmadığı görülmektedir. Bir plan revizyonu olan işlemle ilgili plan raporunda planlama çalışmasına temel olması gerekli araştırma ve teknik değerlendirmelerle ilgili yeterli verinin bulunmadığı izlenmektedir.Yapılan incelemelerde plan raporunun teknik kapsamı yeterli olmayıp, nüfus, yoğunluk, ulaşım, donatı ve bazı arazi kullanım kararları açısından yaratılan değişikliklere temel teşkil edecek sağlıklı bir veri tabanı oluşturulmadığı tespit edilmiştir. Bu yönüyle, her ne kadar dava konusu işlemin revizyon çalışması çerçevesinde ele alınmış olması mevzuata uygun olarak değerlendirilse de, bir revizyon çalışmasının sahip olması gereken teknik ve bilimsel kapsamdan uzak olması nedeniyle söz konusu işlemin yasa ve hukuk açısından uygun olamayacağını ve mevzuata aykırı olarak gerçekleştirildiğini oraya koymaktadır “ denilerek plan değişikliklerinin şehircilik ilkelerine, planlama tekniklerine, belde ihtiyaçlarına, kent kimliği birikimlerine ve kamu yararına aykırı olduğu belirtilmiştir"
En Çok Okunan Haberler