Işıkara Yalova’da Seminer Verdi

Seminere Kızılay Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara katılarak projeyle ilgili olarak din görevlilerini bilgilendirdi.

Toplum Liderleri Teşkilatlandırma Projesi Seminerlerinin 15ncisi Yalova’da düzenlendi. Yalova Belediyesi Meclis Salonu’nda gerçekleşen seminere Kızılay Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, Diyanet İşleri Genel Müdürlüğü Din Hizmetleri Daire Başkanı Mehmet Bekaroğlu, Diyanet İşleri Genel Müdürlüğü görevlisi Doç.Dr. İsmail Karagöz ve Kızlay’dan da Vildan Erözmen konuşmacı olarak katıldı. Semineri izlemek için salona gelen Yalova Valisi Mehmet Ersoy’u ise Yalova Müftüsü Muhittin Sarıkaya ve Kızılay Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara birlikte karşıladılar. Seminerin açılışında bir konuşma yapan Yalova Valisi Mehmet Ersoy, “Yalova olası afetlere mevcut imkanları çerçevesinde duyarlı ve hazırlıklı olmayı başarabilmiş ve bu konuda diğer illere de örnek olmayı becerebilmiş bir il. Bizim yönettiğimiz ilde bir iddiamız var. Her zaman her ortamda bizler yardımlaşmamızla, dayanışmamızla, kaynaşmamızla, insanımıza hizmet etme noktasında hiç bir eksikliğimizin olmayacak. Sizler bugün buraya toplum lideri sıfatıyla davet edildiniz. Sizler zaten bunun farkındasınız. Ama ben ilave olarak sizden bir şey daha istiyorum. Sizler aynı zamanda devletimizin gözü, kulağı olacaksınız. Ulaşamadığımız yerlerde bizleri siz bilgilendireceksiniz. Bize gelemeyenlerin yerine siz geleceksiniz. Böylece milletimizle çok dha yakından kaynaşacağız. Sizlerle çok daha iyi kaynaşacağız. Bu anlamda bu projemizinde önemini biliyor ve bu projeyi ilimizde de gerçekleştirme bilincinde olan herkese çok teşekkür ediyorum” dedi.

Konuşmanın ardından Kızlay görevlisi Vildan Erözmen projenin temel yapısı hakkında bilgiler verdi. Olası afetlerde camilerin tek çıkış kapısı olduğuna ve bir çıkış kapısının daha açılması için çalışma yapılması gerektiğine değinen Diyanet İşleri Genel Müdürlüğü Din Hizmetleri Daire Başkanı Mehmet Bekaroğlu ise, “Bir çok ildeki camilerimizin tek kapısı vardır. Bu bir eksikliktir. Camilerimize 2 nci bir çıkış kapısı açabilmemiz için çalışmalar yapmamız lazım. Yine camilerimizde çok ağır olan avizeler vardır. Bir yere monte edilmemişlerdir. Bir deprem anında onların koparak insanların üzerine düşmesi ve ya binanın yıkımına sebep olması söz konusudur. Bunlarında sağlam hale getirilmesi lazımdır. Ayrıva 1999 Marmara depremin’nde bir çok minare yıkılarak başka binalara ve o binalarda oturan insanların yaralanmasına yada ölümüne neden oldu. Bundan sonra yeni yapılan camilerin minarelerin caminin kendisiyle daha uzun olmayacak şekilde yapılması lazımdır” dedi.

Kızılay Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara ise konuşmasında projenin tanıtımına kısaca yer verdi. Depreme dayanıklı binalar yapılması gerektiğine vurgu yapan Işıkara, “2 ayda bir 5.0 deprem olabilir. Ama şu da bir gerçek beni rahatsız ediyor. 6 ila 6.9 arasında yılda bir kere olurken 1 Mayıs 2003’ten buyana ülkemizde 6’nın üstünde bir deprem yok. 17 Ağustos’tan öncede benzer açıklamalarda bulunacam. Türkiye’nin her yerinde 6 üzarinde deprem olabilir. Depreme yaklaşıyoruz. İstanbul’da. Olasılık fonksiyonuna göre Marmara depremlerine uyguladığımızda ortaya şöyle bir sonuç çıkıyor. 2010’la 2014 arası Marmara derpeminni olma olasığının en yükse pencere oluyor. Olmama olasığıda söz konusu. Önemli olan biz hazırmıyız. Bu konuda çok ciddi çalışmalar var. Şimdi Adaların güney batısında bekleniyor deprem bu kez İstanbul yaşayacak. İstanbul’un avrupa yakasının kıyı kesimleri bunu yaşayacak. Yalova’dan da hissedilecek. Eğer Yalova’da kötü yapılaşma varsa bunu da hissedebilir. Marmara’da’ki potansiyel deprem tehlikesi. Küçük küçük depremlerin kümeleştiği yerler büyük depremlerin habercisi oluyor. 17 Ağustos’ra 17 ağustas a kadar 1976’dan biri küçük küçük depremlerin kümeleştiği yerdi. tespit edilmişti. 17 Ağustos depremde bu kümeleşen yerde oldu. Yalova’ya yakın olarak Kuzey Adadolu Fay yolunun güney kolu var. Bu kol İznik Gölü’nün güneyinden Gemlik Körfezi’nden marmaraya giriyor. Gemlik Körfezi’nde de kümeleşme var. Orada da bir potansiyel bir deprem tehlikesi var. Türkiye’nin depremle birlikte yaşamasını öğrenmesi lazım. Deprem öldürmez binalar öldürür” dedi.

Öte yandan Kızılay Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara Kütahya’nın Simav ilçesinde meydana gelen 5.0 büyüklüğündeki depremi değerlendirdi. Işıkara bu depremin olağan bir deprem olduğunu dile getirerek, “Simav’da meydana gelen deprem normal bir aktivite. Ülkemizde 5 ile 5.9 büyüklükleri arasında yaklaşık 2 ayda bir en az bu büyüklüklerde bir deprem olur. Bazen birden fazlada olabilir. Kütahya Simav’da olan 5 büyüklüğündeki depremde olağan bir deprem. Ama beni üzen 5 büyüklüğündeki bir depremin hiç bir hasar yapmaması lazım ama haberlerden dinlediğim kadarıyla sıva çatlakları, cam kırılmaları var. Ya daha büyük olsaydı acaba ne olurdu diye aklıma geliyor. Vatandaşın artık ne olursa olsun başımı sokacak bir evim olsun anlayışı yerine ülkemizin deprem ülkesi olduğu gerçeğini kabul edip, deprem güvenli evlerde yaşamak zorundayız. Ben 1999’dan öncede söylüyordum sonra da söylüyorum, deprem öldürmez binalar öldürür” şeklinde konuştu.