İnce; “8 Mart sıradan bir gün değil”

CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle yaptığı yazılı açıklamada “ 8 Mart sıradan bir gün değil. Bugünün kadın hakları için özel bir anlamı var. Çünkü, tarihsel bir olaya dayanıyor. 8 Mart, çalışan, topluma katılan emekçi kadınların günü. Bir resim sergisinde açılan ziyaretçi defterine adının altına “Türkiye Cumhuriyeti Başbakanın eşi” notunu düşenlerin değil, kendi emeğiyle, çabasıyla unvan kazananların, sadece kendi adıyla var olan ve bunun savaşını veren kadınların günü. Ne mutlu onlara ve onlarla birlikte 8 Mart’ı kutlayanlara” dedi.

Her yıl olduğu gibi bu yılda 8 Mart’ta, dünyada ve ülkemizde cinsiyet ayrımcılığının, kadının toplumsal yaşamın dışında tutulmasının doğurduğu sonuçlarının tartışıldığını, Kız çocuklarının temel eğitim alması için kampanyalar düzenleyip çocuklarını okula göndermeyen ailelere, okula göndermeleri karşılığında yardım adı altında rüşvet verildiğini belirten İnce” Böyle çelişki olur mu? Bunlar olurken Ceza kanunumuza, şöyle bir madde koyuyoruz: “Madde 233 - (1) Aile hukukundan doğan bakım, eğitim veya destek olma yükümlülüğünü yerine getirmeyen kişi, şikâyet üzerine, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” Eski Ceza Kanunun 477. maddesi şöyle idi “Her kim idaresi altında bulunan veya büyütmek, okutmak, bakmak, muhafaza etmek veyahut bir meslek ve sanatı öğretmek için kendisine tevdi olunan şahsın üzerinde haiz olduğu terbiye hakkını veya itaat ettirmek salahiyetini suiistimal ile o şahsın sıhhatinin muhtel veya bir tehlikeye maruz olmasına sebep olursa on sekiz aya kadar hapsolunur.” Kanunun eski haliyle çocuklarını okutmayanlar, her hangi bir şikayet gerekmeksizin 18 aya kadar ceza alabilirken, AKP iktidarı, suç sayılan fiili şikayete bağlamakla kalmıyor 18 aylık cezayı da bir yıla indiriyor” dedi.

Hükümetin ve Başbakan Erdoğan’ın UNESCO’nun özendirmesiyle açılan kampanya ile övündüğünü vurgulayarak Başbakana seslenen İnce” Madem ki devleti temsil ediyorsun, madem ki çocukları okutmamak suçtur, önce bunun gereğini yapacaksın. Sonra UNESCO’nun özendirmesiyle yaptığın kampanya ile övüneceksin. AKP Grup toplantısında kadın hakları üzerine ahkam kesen Başbakanın sözleri karşısında 'Kadınlarımız erkeklerden daha çok aydın, daha fazla bilgili olmak zorundadırlar... Bizim dinimiz hiçbir zaman kadınların erkeklerden geri kalması isteminde bulunmamıştır. Tanrının buyurduğu şey, erkek ve kadının birlikte bilim ve bilgiyi kazanmasıdır. Bizim toplumun başarı gösterememesinin nedeni, kadınlarımıza karşı gösterdiğimiz ilgisizlik ve kusurdan doğmaktadır... Çarşaf içinde, peçe altında ve kafes arkasındaki Türk kadınını, artık tarihlerde aramak gerekecektir' diyen Gazi Mustafa Kemal 'i düşündüm. Anaların ayaklarının altını öpmekten bahseden birinin “ananı da al git” sözünü, başörtüsü hakkında Avrupa İnsan Hakları mahkemesi kararı karşısında “bu iş ulemayı ilgilendirir” diyen zihniyeti düşündüm. 8 Mart sıradan bir gün değil. Bugünün kadın hakları için özel bir anlamı var. Çünkü, tarihsel bir olaya dayanıyor. 8 Mart, çalışan, topluma katılan emekçi kadınların günü. Bir resim sergisinde açılan ziyaretçi defterine adının altına “Türkiye Cumhuriyeti Başbakanın eşi” notunu düşenlerin değil, kendi emeğiyle, çabasıyla unvan kazananların, sadece kendi adıyla var olan ve bunun savaşını veren kadınların günü. Ne mutlu onlara ve onlarla birlikte 8 Mart’ı kutlayanlara” dedi.