Yaz aylarının gelmesiyle birlikte havuzlara yönelik ilgi daha artıyor. Ancak hijyen kurallarına uyulmayan havuzlar tehlike saçıyor. Uzmanlar da mantar ve enfeksiyonlara karşı vatandaşları dikkatli olmaya çağırıyor.
Haber Giriş Tarihi: 18.06.2019 09:08
Haber Güncellenme Tarihi: 01.01.1970 02:00
Kaynak:
Haber Merkezi
yalovamiz.com
Uzmanlar yaptığı açıklamada, kirli ya da fazla klorlu suların, havuz keyfi sonrası ciddi sorunlara neden olabileceğini vurguladı. Uzmanlar, "Suyu durağan olan havuzlar, havaya ve çevreye açık oldukları için kolaylıkla kirlenebiliyor ve havuz suyunda mikroplar kolaylıkla çoğalabiliyor. Havuz ve çevresinden en çok bakteri ve virüs kaynaklı hastalıklar ve mantarlar bulaşıyor. Halka açık yüzme havuzlarında sağlık esasları ve şartlar sağlanması çok önemli. Su sirkülasyonu fazla olan, hijyen için periyodik kimyasal ve fiziksel temizlik işlemlerinin yapıldığından emin olunan havuzlar tercih edilmeli. Ayrıca, havuzlarda klor seviyesinin uygunluğu ve filtreleme sistemi bulunması da oldukça önemli." diye konuştu.
"Mantar ve idrar yolu enfeksiyonuna dikkat"
Uzmanlar, sıcakların artması ile birlikte havuza olan ilginin arttığını ancak temizliği iyi yapılmayan ve hijyen kurallarına dikkat edilmeyen havuzların çeşitli enfeksiyon hastalıklarına sebep olabileceğini vurguladı.
Havuzlarda hijyen için kullanılan en bilinen malzemenin klor olduğuna işaret eden uzmanlar, "Genellikle mikropları öldürmek için kullanılır. Serbest klora karşı bakteriler zamanla direnç kazanabilir. Havuz enfeksiyonlarının ortaya çıkmasının en önemli sebeplerinden biri de havuz suyu içerisinde bulunan klor" dediler.
Ortak kullanım alanı olan havuzların, kirli olmasının yanı sıra aşırı klorlu olmasının kadınlarda vajinal enfeksiyonların ortaya çıkmasına neden olduğunu belirten uzmanlar, havuzların aynı zamanda idrar yolu enfeksiyonlarına, mantara da neden olduğunu, bu nedenle havuz kullanımında çok dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.
Havuz enfeksiyonları
Kadınlarda görülen havuz enfeksiyonlarının tedavisinde öncelikle nedeninin tespit edilmesi gerektiğini vurgulayan uzmanlar, enfeksiyona neden olan mantar ise mantara, bakteri ise bakteriye yönelik tedaviye başlanması gerektiğini belirtti.
Uzmanlar, tedavinin hem iyileştirici hem de tekrarlamayı önleyici olması gerektiğini belirterek, "Kısa bir tedavi sürecinden sonra hastanın akıntı ve kaşıntı gibi şikayetleri geçecektir. Burada en önemli nokta tedaviye erken dönemde başlanmasıdır. Bu tip enfeksiyonların tedavisinde geç kalındığı takdirde vajinal akıntılar kasık boşluklarına yayılarak daha ciddi enfeksiyonlara neden olabilmektedir” diye konuştular.
"Havuz enfeksiyonlarına karşı alınacak önemlerle riskler yok edilebilir"
Uzmanlar, kadınların çok basit ve uygulanabilir yöntemler ile havuz enfeksiyonlarından korunabileceğini ifade ederek, havuz enfeksiyonlarına karşı alınacak önemlerle risklerin yok edilebileceğini söylediler.
Havuzda 40 dakikadan uzun kalmayın, hemen duş alın
Uzmanlar, korunma yöntemlerine ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu, "Klor seviyesi uygun ve temiz havuzlar tercih edilmelidir. Havuza girmeden önce duş alınmalıdır. Havuzda 30-40 dakikadan daha uzun süre kalınmamalıdır. Havuzdan çıktıktan sonra hemen duş alınarak vücut klorlu sudan arındırılmalıdır. Mutlaka yedek mayo veya bikini bulundurulmalı, ıslak mayo hemen değiştirilmelidir. Havuza girmeden önce vajinal tampon uygulaması tercih edilebilir. Ancak havuzdan çıkar çıkmaz tampon çıkarılmalıdır. Vajinal bölge kesinlikle nemli bırakılmamalıdır. Mümkün olduğunca havuz yerine deniz tercih edilmelidir. Enfeksiyon başlangıcı görüldüğünde vakit kaybetmeden doktora başvurulmalıdır. Klor, genellikle mikropları öldürmek için kullanılır ancak uygun oranda kullanılmadığında irite edici etkisi olup nefes darlığına neden olabilir. Ayrıca, serbest klora karşı bakteriler zamanla direnç kazanabilirler. Bunların yanı sıra uzun süre havuzda kalanlarda burun tahrişi, ciltte kaşıntı ve kuruluk, gözlerde kızarma ile öksürük ve nefes darlığı gibi solunum yolları semptomları yaşanabilir. Astım hastalarında astım krizlerini tetikleyebilir."
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Havuzda Enfeksiyonlara Dikkat
Yaz aylarının gelmesiyle birlikte havuzlara yönelik ilgi daha artıyor. Ancak hijyen kurallarına uyulmayan havuzlar tehlike saçıyor. Uzmanlar da mantar ve enfeksiyonlara karşı vatandaşları dikkatli olmaya çağırıyor.
Uzmanlar yaptığı açıklamada, kirli ya da fazla klorlu suların, havuz keyfi sonrası ciddi sorunlara neden olabileceğini vurguladı. Uzmanlar, "Suyu durağan olan havuzlar, havaya ve çevreye açık oldukları için kolaylıkla kirlenebiliyor ve havuz suyunda mikroplar kolaylıkla çoğalabiliyor. Havuz ve çevresinden en çok bakteri ve virüs kaynaklı hastalıklar ve mantarlar bulaşıyor. Halka açık yüzme havuzlarında sağlık esasları ve şartlar sağlanması çok önemli. Su sirkülasyonu fazla olan, hijyen için periyodik kimyasal ve fiziksel temizlik işlemlerinin yapıldığından emin olunan havuzlar tercih edilmeli. Ayrıca, havuzlarda klor seviyesinin uygunluğu ve filtreleme sistemi bulunması da oldukça önemli." diye konuştu.
"Mantar ve idrar yolu enfeksiyonuna dikkat"
Uzmanlar, sıcakların artması ile birlikte havuza olan ilginin arttığını ancak temizliği iyi yapılmayan ve hijyen kurallarına dikkat edilmeyen havuzların çeşitli enfeksiyon hastalıklarına sebep olabileceğini vurguladı.
Havuzlarda hijyen için kullanılan en bilinen malzemenin klor olduğuna işaret eden uzmanlar, "Genellikle mikropları öldürmek için kullanılır. Serbest klora karşı bakteriler zamanla direnç kazanabilir. Havuz enfeksiyonlarının ortaya çıkmasının en önemli sebeplerinden biri de havuz suyu içerisinde bulunan klor" dediler.
Ortak kullanım alanı olan havuzların, kirli olmasının yanı sıra aşırı klorlu olmasının kadınlarda vajinal enfeksiyonların ortaya çıkmasına neden olduğunu belirten uzmanlar, havuzların aynı zamanda idrar yolu enfeksiyonlarına, mantara da neden olduğunu, bu nedenle havuz kullanımında çok dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.
Havuz enfeksiyonları
Kadınlarda görülen havuz enfeksiyonlarının tedavisinde öncelikle nedeninin tespit edilmesi gerektiğini vurgulayan uzmanlar, enfeksiyona neden olan mantar ise mantara, bakteri ise bakteriye yönelik tedaviye başlanması gerektiğini belirtti.
Uzmanlar, tedavinin hem iyileştirici hem de tekrarlamayı önleyici olması gerektiğini belirterek, "Kısa bir tedavi sürecinden sonra hastanın akıntı ve kaşıntı gibi şikayetleri geçecektir. Burada en önemli nokta tedaviye erken dönemde başlanmasıdır. Bu tip enfeksiyonların tedavisinde geç kalındığı takdirde vajinal akıntılar kasık boşluklarına yayılarak daha ciddi enfeksiyonlara neden olabilmektedir” diye konuştular.
"Havuz enfeksiyonlarına karşı alınacak önemlerle riskler yok edilebilir"
Uzmanlar, kadınların çok basit ve uygulanabilir yöntemler ile havuz enfeksiyonlarından korunabileceğini ifade ederek, havuz enfeksiyonlarına karşı alınacak önemlerle risklerin yok edilebileceğini söylediler.
Havuzda 40 dakikadan uzun kalmayın, hemen duş alın
Uzmanlar, korunma yöntemlerine ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu, "Klor seviyesi uygun ve temiz havuzlar tercih edilmelidir. Havuza girmeden önce duş alınmalıdır. Havuzda 30-40 dakikadan daha uzun süre kalınmamalıdır. Havuzdan çıktıktan sonra hemen duş alınarak vücut klorlu sudan arındırılmalıdır. Mutlaka yedek mayo veya bikini bulundurulmalı, ıslak mayo hemen değiştirilmelidir. Havuza girmeden önce vajinal tampon uygulaması tercih edilebilir. Ancak havuzdan çıkar çıkmaz tampon çıkarılmalıdır. Vajinal bölge kesinlikle nemli bırakılmamalıdır. Mümkün olduğunca havuz yerine deniz tercih edilmelidir. Enfeksiyon başlangıcı görüldüğünde vakit kaybetmeden doktora başvurulmalıdır. Klor, genellikle mikropları öldürmek için kullanılır ancak uygun oranda kullanılmadığında irite edici etkisi olup nefes darlığına neden olabilir. Ayrıca, serbest klora karşı bakteriler zamanla direnç kazanabilirler. Bunların yanı sıra uzun süre havuzda kalanlarda burun tahrişi, ciltte kaşıntı ve kuruluk, gözlerde kızarma ile öksürük ve nefes darlığı gibi solunum yolları semptomları yaşanabilir. Astım hastalarında astım krizlerini tetikleyebilir."
En Çok Okunan Haberler