Yalova Su Ürünleri Kooperatifi Proje Yöneticisi Halit Konanç, 1 Eylül’de başlayacak balık av sezonu öncesinde yaptığı açıklamada balıkçılık sektörünün içinde bulunduğu risklere dikkat çekti.
Haber Giriş Tarihi: 28.08.2011 00:00
Haber Güncellenme Tarihi: 01.01.1970 02:00
Kaynak:
Haber Merkezi
yalovamiz.com
Konanç, büyük umutlarla denize açılacak olan çok sayıda balıkçının stoklar üzerindeki aşırı zararlı av baskısı kalkmadığı sürece mesleğini yapamaz konuma düşeceğini söyleyerek, yerel yöneticileri ve sivil toplum kuruluşlarını, Marmara’da balıkçılığı ve balıkçıları sahiplenmeye davet etti.
Konanç, “Yalova’da yaklaşık 5 bin balıkçı mevcut. Her yıl olduğu gibi bu sezon da büyük umutlarla Marmara’ya açılacak. Türleri ve sayıları giderek azalan balıkları avlamaya çalışacak. Sözde endüstriyel büyük balıkçıların trolcülerin yağması ve katliamından, evsel, kimyasal, biyolojik, tarımsal, sanayi ve benzeri atıkların oluşturduğu kirlenme kıskacından kurtulabilen balığı fırsat bulup tutabilirlerse, yunus balığının baskısından denize attıkları ağlarını parçalanmadan alabilirlerse balıkçılarımız avlanabilecekler. Balıkçılarımız mazot, iaşe, donanım vb. giderlerini karşılayabilirlerse evlerine ekmek götürebilecek ve bankalara, kabzımala ve esnafa her yıl giderek artan borçlarını ödeyebilecekler. Balıkçıların büyük bir çoğunluğunun ekmek tekneleri ipoteklidir. Yalova’daki balıkçılar yaklaşık en az 50 bin kişiye dolaylı olarak iş ve aş sağlanmakta. Son yıllarda denize açılan balıkçı sayısında azalan stok ve türlere bağlı olarak azalma ve denizden çekilmeler gözlenmekte. Marmara Denizi’nde stoklar üzerindeki aşırı zararlı av baskısı kalkmazsa zor koşullarda ‘borç harç’ denize açılabilen balıkçı 2011 av sezonu bitmeden Yalova’da denizden çekilmek zorunda kalacak. En iyimser olasılıkla 5 bin balıkçının yüzde 80’i mesleğini yapamaz konuma düşecek. Balıkçılıktan dolaylı olarak işini ve geçimini sağlayan on binlerce insan işsizler ordusuna katılmak zorunda kalacak” dedi.
Konanç, “Karasal besin kaynaklarının aşırı kimyasal ve sanayi gübre başta olmak üzere GDO’lu tohum vb kullanımı nedeni ile çökmeye yüz tuttuğu, Dünya Sağlık ve Gıda Örgütü FAO sucul besin kaynaklarının ‘karasal hayvancılıktan’ ayrılmasını kararlaştırdığı sucul besin kaynaklarının mineral ve protein açısından karasal kaynaklardan oldukça zengin olduğu bilinmesine rağmen balıkçılığımızın ne kadar stratejik bir besin kaynağı olduğunu ne yazık ki yeterince görememekteyiz. Dünya, sucul kaynakları ve stokları korumak için uluslararası politikalar ve çözümler üretirken biz maalesef olan biteni seyretmekle yetiniyoruz. Yeşil Yalovamızı, çiçekçilik, turizm, besicilik, sebze ve meyvecilik başta olmak üzere markalaştıran saygıdeğer kent yöneticilerimizi, sivil toplum kuruluşlarını ve kent sakinlerimizi Marmara’da balıkçılığımızı ve balıkçılarımızı sahiplenmeye davet ediyoruz” dedi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Balıkçılar Av Sezonuna Sıkıntılı Başlıyor
Yalova Su Ürünleri Kooperatifi Proje Yöneticisi Halit Konanç, 1 Eylül’de başlayacak balık av sezonu öncesinde yaptığı açıklamada balıkçılık sektörünün içinde bulunduğu risklere dikkat çekti.
Konanç, büyük umutlarla denize açılacak olan çok sayıda balıkçının stoklar üzerindeki aşırı zararlı av baskısı kalkmadığı sürece mesleğini yapamaz konuma düşeceğini söyleyerek, yerel yöneticileri ve sivil toplum kuruluşlarını, Marmara’da balıkçılığı ve balıkçıları sahiplenmeye davet etti.
Konanç, “Yalova’da yaklaşık 5 bin balıkçı mevcut. Her yıl olduğu gibi bu sezon da büyük umutlarla Marmara’ya açılacak. Türleri ve sayıları giderek azalan balıkları avlamaya çalışacak. Sözde endüstriyel büyük balıkçıların trolcülerin yağması ve katliamından, evsel, kimyasal, biyolojik, tarımsal, sanayi ve benzeri atıkların oluşturduğu kirlenme kıskacından kurtulabilen balığı fırsat bulup tutabilirlerse, yunus balığının baskısından denize attıkları ağlarını parçalanmadan alabilirlerse balıkçılarımız avlanabilecekler. Balıkçılarımız mazot, iaşe, donanım vb. giderlerini karşılayabilirlerse evlerine ekmek götürebilecek ve bankalara, kabzımala ve esnafa her yıl giderek artan borçlarını ödeyebilecekler. Balıkçıların büyük bir çoğunluğunun ekmek tekneleri ipoteklidir. Yalova’daki balıkçılar yaklaşık en az 50 bin kişiye dolaylı olarak iş ve aş sağlanmakta. Son yıllarda denize açılan balıkçı sayısında azalan stok ve türlere bağlı olarak azalma ve denizden çekilmeler gözlenmekte. Marmara Denizi’nde stoklar üzerindeki aşırı zararlı av baskısı kalkmazsa zor koşullarda ‘borç harç’ denize açılabilen balıkçı 2011 av sezonu bitmeden Yalova’da denizden çekilmek zorunda kalacak. En iyimser olasılıkla 5 bin balıkçının yüzde 80’i mesleğini yapamaz konuma düşecek. Balıkçılıktan dolaylı olarak işini ve geçimini sağlayan on binlerce insan işsizler ordusuna katılmak zorunda kalacak” dedi.
Konanç, “Karasal besin kaynaklarının aşırı kimyasal ve sanayi gübre başta olmak üzere GDO’lu tohum vb kullanımı nedeni ile çökmeye yüz tuttuğu, Dünya Sağlık ve Gıda Örgütü FAO sucul besin kaynaklarının ‘karasal hayvancılıktan’ ayrılmasını kararlaştırdığı sucul besin kaynaklarının mineral ve protein açısından karasal kaynaklardan oldukça zengin olduğu bilinmesine rağmen balıkçılığımızın ne kadar stratejik bir besin kaynağı olduğunu ne yazık ki yeterince görememekteyiz. Dünya, sucul kaynakları ve stokları korumak için uluslararası politikalar ve çözümler üretirken biz maalesef olan biteni seyretmekle yetiniyoruz. Yeşil Yalovamızı, çiçekçilik, turizm, besicilik, sebze ve meyvecilik başta olmak üzere markalaştıran saygıdeğer kent yöneticilerimizi, sivil toplum kuruluşlarını ve kent sakinlerimizi Marmara’da balıkçılığımızı ve balıkçılarımızı sahiplenmeye davet ediyoruz” dedi.
En Çok Okunan Haberler