Yalova Belediyesi eski başkanı Yakup Koçal bir açıklama yaparak, Yalova’nın tanıtımı amacıyla “Yürüyen Köşk’ün” kullanılmasının başarılı bir şekilde yürütüldüğü kanaatindeyim dedi.
Haber Giriş Tarihi: 20.02.2008 00:00
Haber Güncellenme Tarihi: 01.01.1970 02:00
Kaynak:
Haber Merkezi
yalovamiz.com
Yakup Koçal açıklamasında “Bir kentin markalaştırılmasını önemsiyorum. Çağımızın bir anlamda “imaj çağ”ı olduğu artık ortak bir kabuldür. Bu gerekçeyle marka oluşturma anlamında, Yürüyen Köşk gibi çevre duyarlılığı ve Mustafa Kemal gibi Türk’ün Atası olmuş bir liderin bütünleştiği konseptin varlığı kentimizin için bir şanstır. On yıl evvel, Çevre Bakanı İmret Aykut tarafından restorasyonu yapılmış olmasına rağmen halkın ziyaretine açılmaması bir eksiklikti. 2003 yılında Yürüyen Köşk’ün halkın ziyaretine açılabilmesi için, Tarım Bakanlığından Yalova Belediyesine devredilmesini talep etmiştik. Görev süremiz içinde gerçekleşemeyen bu devrin, yeni dönemde neticelenmiş olması sevindiricidir. Yeni yönetimi bu konuya sahip çıkıp, sürdürdüğü için kutluyorum. Yürüyen Köşk konusunda eleştirilebilecek olan, yan tarafa yapılan eklentinin lokanta olarak kullanılmasıdır. Ziyarete gelenlere çay, kahve ve belki birde pastayla sınırlı bir ikramın yapılması anlamlı olabilirdi, ama çorbacıya dönüşmesi biraz sakil kaçıyor. Lokantacı esnafının zor günler yaşadığı bugünlerde, bu mekanın seçmen ağırlanması için kullanılması da ayrı bir rahatsızlık konusudur. Böyle bir mekan, gelen ziyaretçinin tekrar gelmesini sağlayacak bir etkinlik için değerlendirilebilirdi. Toplam 500 milyar harcanan bu proje için de, 15-20 milyara mal olabilecek bir Atatürk kütüphanesi organize edilebilirdi. Atatürk ve dönemi ile ilgili varolan yayınlardan seçilecek bin civarında ki kitaptan oluşan bir kütüphane hem ziyaretleri yoğunlaştırır, hem de daha şık olur ve yakışırdı.
Marka oluşturma da, tarihsel argümanların kullanılmasının yanı sıra gelecek umudunu yaratacak vizyoner bir konseptin de değerlendirilmesi gerekir, kanaatindeyim. Yalova’nın şansı, geçmiş, bugün ve geleceği içinde barındıran marka yaratma fırsatının varlığıdır. Geçmişi Osmanlı, bugünü Atatürk ve geleceği Bilişim odaklı bir algılama sağlayabilir.
Tarihçilerin duayeni, Ord. Prof. Halil İnalcık hocanın uluslararası bilimsel makalelerde açıkladığı, Osmanlı’nın 27 Temmuz 1302 tarihinde Yalova’da kurulmuş olması, ihmal edilmemesi gereken bir fırsattır. 2003 yılının sonbaharında yapılan bir toplantıyla bu konu ele alınmış ve 2004 yılının 27 Temmuzunda, Bilkent Üniversitesinin koordinasyonu ile uluslararası sempozyum yapılması planlanmıştı. Maalesef ihmal edilerek, gerçekleştirilmedi. 92 yaşında olan Prof. Halil İnalcık hocanın sağlığında bu konunun tescili yaptırılamazsa, tarih yazımında ki ezberin değiştirilmesi pek mümkün gözükmüyor.
Bilişimin, zaten göz ardı edilmesi en büyük üzüntü kaynağımdır. Yürüyen Köşk çalışmalarını tebrik ederken, olayı bütünsel değerlendirip, markalaşma hedefine ulaşabilecek bir yönde ele alınmasını temenni ediyorum” dedi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Yürüyen Köşk Markalaşma Açısından Önemli
Yalova Belediyesi eski başkanı Yakup Koçal bir açıklama yaparak, Yalova’nın tanıtımı amacıyla “Yürüyen Köşk’ün” kullanılmasının başarılı bir şekilde yürütüldüğü kanaatindeyim dedi.
Yakup Koçal açıklamasında “Bir kentin markalaştırılmasını önemsiyorum. Çağımızın bir anlamda “imaj çağ”ı olduğu artık ortak bir kabuldür. Bu gerekçeyle marka oluşturma anlamında, Yürüyen Köşk gibi çevre duyarlılığı ve Mustafa Kemal gibi Türk’ün Atası olmuş bir liderin bütünleştiği konseptin varlığı kentimizin için bir şanstır. On yıl evvel, Çevre Bakanı İmret Aykut tarafından restorasyonu yapılmış olmasına rağmen halkın ziyaretine açılmaması bir eksiklikti. 2003 yılında Yürüyen Köşk’ün halkın ziyaretine açılabilmesi için, Tarım Bakanlığından Yalova Belediyesine devredilmesini talep etmiştik. Görev süremiz içinde gerçekleşemeyen bu devrin, yeni dönemde neticelenmiş olması sevindiricidir. Yeni yönetimi bu konuya sahip çıkıp, sürdürdüğü için kutluyorum. Yürüyen Köşk konusunda eleştirilebilecek olan, yan tarafa yapılan eklentinin lokanta olarak kullanılmasıdır. Ziyarete gelenlere çay, kahve ve belki birde pastayla sınırlı bir ikramın yapılması anlamlı olabilirdi, ama çorbacıya dönüşmesi biraz sakil kaçıyor. Lokantacı esnafının zor günler yaşadığı bugünlerde, bu mekanın seçmen ağırlanması için kullanılması da ayrı bir rahatsızlık konusudur. Böyle bir mekan, gelen ziyaretçinin tekrar gelmesini sağlayacak bir etkinlik için değerlendirilebilirdi. Toplam 500 milyar harcanan bu proje için de, 15-20 milyara mal olabilecek bir Atatürk kütüphanesi organize edilebilirdi. Atatürk ve dönemi ile ilgili varolan yayınlardan seçilecek bin civarında ki kitaptan oluşan bir kütüphane hem ziyaretleri yoğunlaştırır, hem de daha şık olur ve yakışırdı.
Marka oluşturma da, tarihsel argümanların kullanılmasının yanı sıra gelecek umudunu yaratacak vizyoner bir konseptin de değerlendirilmesi gerekir, kanaatindeyim. Yalova’nın şansı, geçmiş, bugün ve geleceği içinde barındıran marka yaratma fırsatının varlığıdır. Geçmişi Osmanlı, bugünü Atatürk ve geleceği Bilişim odaklı bir algılama sağlayabilir.
Tarihçilerin duayeni, Ord. Prof. Halil İnalcık hocanın uluslararası bilimsel makalelerde açıkladığı, Osmanlı’nın 27 Temmuz 1302 tarihinde Yalova’da kurulmuş olması, ihmal edilmemesi gereken bir fırsattır. 2003 yılının sonbaharında yapılan bir toplantıyla bu konu ele alınmış ve 2004 yılının 27 Temmuzunda, Bilkent Üniversitesinin koordinasyonu ile uluslararası sempozyum yapılması planlanmıştı. Maalesef ihmal edilerek, gerçekleştirilmedi. 92 yaşında olan Prof. Halil İnalcık hocanın sağlığında bu konunun tescili yaptırılamazsa, tarih yazımında ki ezberin değiştirilmesi pek mümkün gözükmüyor.
Bilişimin, zaten göz ardı edilmesi en büyük üzüntü kaynağımdır. Yürüyen Köşk çalışmalarını tebrik ederken, olayı bütünsel değerlendirip, markalaşma hedefine ulaşabilecek bir yönde ele alınmasını temenni ediyorum” dedi.
En Çok Okunan Haberler