Özcan Özel’den Özsümer’e Yanıt

"Bugüne kadar tüm partilere ve partililere gereken önemi veriyor ve ona göre davranıyordum. Taa ki Sayın Özsümer’in verdiği beyanata kadar. Tüm partilerin kuruluşlarındaki amaç yerelde ve genelde partilerini iktidara taşımaktır. Herhangi birinin çıkıp taban tabana zıt olduğumuz bir partinin taşeronluğunu yaptığımızı söylemesi kadar büyük bir saçmalık olabilir mi? Bir partiye bundan daha büyük bir hakaret yapılamaz. Tüm fikirlere ve temsilcilerine saygımız var ama bu cumhuriyetin kuruluşunda temel taşlardan biri olan Cumhuriyet Halk Partisine bu yakıştırmayı kimsenin yapmasına müsaade etmeyiz. Sayın Özsümer bir derneği yönetmiyorsunuz. Kökleri 60 yıl öncesine uzanan, bu memleketi idare etmiş bir partinin il başkanısınız. Uzun süredir sadakat ve itaatle, siyasi çizgisini belirlemekte güçlük çektiğimiz arkadaşınızın siyasi hizmetkârlığını ve taşeronluğunu yapmak amacıyla beyanlarınızı izliyor ve gündemde kalma çabalarınızı gözlemliyorum. Haddinizi aşmadan yolunuza devam edin ama partimize dil uzatmayın. Sizi bu çirkin yakıştırmanızdan dolayı partililerimizden özür dilemeye davet ediyorum.

Üstat döktürmeye devam etmiş. “Demokrat partiyi eleştirenler aynaya baksın” Partinizi eleştirmedik, eleştirmek de işimiz değil ama bir zamanlar başka partilerde gezen dostunuzun taktikleriyle geldiğiniz noktada, merkez ilçe belediye meclis üyenizin istifasını ve 5 ilçeden iki tanesinin hem de isimleri DYP ile özdeşleşmiş iki kişinin istifasını nasıl açıklayacaksınız. Birde yeni kurulan DYP’yi açıklayın da DP’yi toparladığınızı ve sizi anlamaya çalışalım.

Parti içindeki etik kuralları ve partisinin felsefesinden uzaklaşan insanların bize akıl vermeye kalkışmasına ne demeli. Sayın İnce Partimizden seçilmiş Yalova halkının olduğu gibi tüm Türkiye’nin takdir ettiği değerli bir Milletvekilimizdir. 6 yıldır ilimizi Ankara’da başarıyla temsil eden, hayatı boyunca CHP den başka bir partide olmayan vekilimizin kötü yönetilen Yalova’mızın geleceği için fikir belirtmesi de en doğal hakkıdır. Sayın İnce’nin aday adaylığından söz edilmesi partimizin iç meselesidir. Bunun koşularını belirler ve uygularız. Milletvekilliğinden de istifa edip etmeyeceğine de sayın vekilimizle birlikte biz karar veririz. Başka aday adayı bulamadığımız fikride, 14 belediye için sayın İnceden klonlamamız fikrinizde ilginç. Böyle ilginç fikirlerinizi kendi partinize saklayın. Cumhuriyet Halk partisi 2007 seçimlerinde 25000’i aşkın oy almış bir partidir. Aday bulmakta zorluk çekmez. Ama sizin aday göstermeye çalıştığınız siyasinin geçmişine baktınız mı? 2004 seçimlerinden 3 ay önce partisinden istifa ettiğini, birçok arkadaşıyla birlikte AKP’ye kayıt olduğunu, aday adaylığı sürecinde seçim otobüsü süsleyerek dolaştığını biliyor musunuz? Aday gösterilmediğinde bağımsız olarak seçimlere girdiğini ve kaybettiğini de biliyorsunuzdur şüphesiz. 2007 seçimlerinde de Milletvekili olabilmek için yine eski partisinden başvuruda bulunduğunu, sonrasında patisinden değil de sizin partinizin listelerinden eski il başkanınız yerine aday olduğunu biliyorsunuzdur herhalde. O arkadaşımızın çalışmalarını kendi siyasi anlayışı ve etik kuralları içinde tutarlı bulabilirim ama hiçbir gerekçe sizin il başkanı olarak partimize dil uzatmanıza gerekçe olamaz. Cumhuriyet Halk Partisi Yalova’mızda 25000 den çok hemşerimizin onayını almış bir partidir. Yerel seçimlerde de İktidar partisinin karşısında en büyük güçtür. Yalova merkezde olduğu gibi diğer 13 belediyede de en güçlü adayları çıkararak belediyelerin sosyal, çağdaş ve ezilenlerden yana yönetimlerine taliptir.

Son sözüm, sizinde son sözünüzde olduğu gibi memleketimizin ve halkımızın kısır kavgalardan bıktığı gerçeğidir. Memleketimizin parça parça satıldığı, cumhuriyetimizin tüm kazanımlarının kaybedildiği, iktidarın rüşvet ve iltimasla kokuştuğu, bölünme senaryolarının her gün dile getirildiği, gencecik fidanlarımızın, kınalı kuzularımızın kanlarıyla sulanan topraklarımızda kavga etmek kadar saçma ve anlamsız bir şey olamaz. Bizlere düşen görev kimseyi karalamadan, iktidarın hatalarını anlatarak, gerçeklerden uzaklaşmadan siyasi görüşlerimiz doğrultusunda yönetimlere talip olmaktır. Ufacık hesaplar peşinde koşarak bizlere inananların olduğu kadar yöneticilerimizin de kalplerini kırmak değil."