CHP’ya geçen Hürparti Genel başkanı Yaşar Okuyan ve CHP eski İl Sekreteri Arif Ekim, Ağabeyi Okuyan’la geçmişte yollarının nasıl ayrıldığını bugün ise nasıl birleştiğini çarpıcı açıklamalarla anlatt
Haber Giriş Tarihi: 13.06.2007 00:00
Haber Güncellenme Tarihi: 01.01.1970 02:00
Kaynak: Haber Merkezi
yalovamiz.com
CHP’ye geçen Hürparti Genel başkanı Yaşar Okuyan ve CHP eski İl Sekreteri ve Hür Parti MYK üyesi Arif Ekim, Ağabeyi Okuyan’la geçmişte yollarının nasıl ayrıldığını bugün ise nasıl birleştiğini çarpıcı açıklamalarla anlattı. Akşam Gazetesi Ankara bürosundan Deniz Güçer’in yaptığı söyleşiyi aynen yayınlıyoruz.
“ 80 öncesi dönem için en çok kullanılan tabirlerden biri, “Kardeşi kardeşe düşürdüler”dir. Sultan Okuyan, o günlerde iki erkek evladının birbirine nasıl düştüğünü gördü. Arif Okuyan, sıkı bir solcu ve TKP’lidir. Ağabeyi ise milliyetçi hareketin önemli isimlerinden biri. İki kardeş, fikir ayrılığı nedeniyle o kadar çok çatışır ki Arif, soyadını, “faşist” dediği ağabeyine inat “Ekim” olarak değiştirir. 8 yıl konuşmazlar. Aradaki buzlar, iki kardeş de hapse girip çıktıktan sonra biraz erir. 1990’ların ortasında ortak noktada buluşan iki kardeş, bugün CHP çatısı altında birlikte. Eski Çalışma Bakanı Yaşar Okuyan ve kardeşi Arif Ekim, AKŞAM’ın sorularını yanıtladı.
1980 öncesi bir komünist, bir milliyetçi iki kardeş... Yaşar Okuyan: O günlerde toplumsal bir cinnet yaşandı. Emperyalizm, Türkiye’de birbirlerinin aynısı insanları karşı karşıya getirdi. O dönem, ‘Milliyetçi Türkiye’ diye duvara yazı yazan genç, bunun aynı zamanda ‘Bağımsız Türkiye’ demek olduğunu fark etmiyordu, fark ettirilmiyordu. Bugün ikisinin aynı anlama geldiği ortaya çıktı. Yaşar ve Arif’in birlikte CHP’de buluşmalarında yadırganacak bir şey yok. Artık sol, sağ yok. Yurtseverler ve bunun karşısında olanlar var. CHP’yi, buna ev sahipliği yapan parti olarak görüyorum. Rahmetli babamız Sultan Okuyan, CHP Fatih ilçe yöneticisiydi. Şimdi iki kardeş, doğru bulduğumuz için CHP çatısı altında siyaset yapacağız.
Neden MHP değil CHP? - Sayın Baykal, 1.5 sene önce çağrı yaptı. ‘Sol, sağ demeden gelin’ dedi. Rahmetli Ecevit, Rahşan Hanım’la ve Sayın Baykal’la çalıştık. Türkiye’de artık bölük pörçük siyaset olmaz. MHP, farklı bir tarz benimsedi. Eleştirmiyorum, kendi stratejileri. Geriye bir AKP, bir de Atatürk’ün partisi CHP kaldı.
Size ulaşan tepkiler nasıl? - Günlerdir mesaj yağıyor. ‘Neden aday olmadın’ diyorlar. 97 bin üyeli bir partinin genel başkanıyım. ‘Okuyan milletvekili oldu, Meclis’e kapağı attı’ demezler mi? Bu bana yakışacak bir şey değil. Ertuğrul Günay’ın adaylığı 15 gün magazin konusu oldu. Hoşlandığım bir şey değil. DSP ve CHP’nin bir araya gelmesinde, kamuoyunun bilmediği katkımız var. Bazı insanların kafası almıyor. Yadırgamıyorum.
Aday olacağınız kesin görünüyordu. - Bana hâlâ bazı eski CHP’liler, ‘Baykal sana kazık attı değil mi’ diyor. ‘Günahını almayın, atmadı’ diyorum. Benim gerçekten Sayın Baykal adına da canım çok sıkıldı. Haksız bir imaja sahip olduğunu gördüm. Dört defa teklif etti, geri çevirdim. Silah mı dayasın başıma, ne yapsın? Kendimi her zaman siyasetin imalat hatası olarak gördüm. Çalışma Bakanlığım döneminde DİSK Genel Merkezi’ni ziyaret ettim. Sendikacılarla toplantıya girdik. Dedim ki, ‘Eylem yapın, sokağa çıkın, hükümetin aleyhine çalışın.’ Süleyman Çelebi sağ, sorabilirsiniz. Adamların kafasında Okuyan imajı darmadağın oldu.
Abinizle ne kadar konuşmadınız? Arif Ekim: 8 yıl. TKP, SODEP ve CHP’de siyaset yaptım. Okuyan milletvekili seçildiğinde, 1996’da Yalova’da bir çevre derneğinin başkanıydım. Sorunlarımız oluyordu. En sonunda kendisine söyledim. Baktım çok doğru tepki verdi. SHP’li belediye başkanına yaptıramadığımızı Yaşar Okuyan yaptı.
Dediniz mi ‘Allah Allah ne oluyor abime’ diye? - Samimi davrandı, sorunları üstlendi. 1999’da Çalışma Bakanlığı’na geçti. Ben eski bir DİSK üyesiyim. Özellikle SSK hastaneleri konusunda hiçbir Çalışma Bakanı’nda böyle bir gayret görmedim. Yurtdışına kaçmak zorunda kalan arkadaşlarım bile arayıp, ‘Doğru şeyler yapıyor’ dediler. Eski MHP kimliği tartışılmıyordu artık.
Ağabey torpili olmasın? - Hiç alakası yok. Hakkari’den de böyle biri çıksa desteklerdim. Yaptıklarını yanlış gördüğüm için 8 sene konuşmadım.
Soyadınızı tekrar değiştirecek misiniz? - Hayır.
CHP’ye geçerken, ‘Sonunda dediğime geldi’ dediniz mi? Arif Ekim: Asla öyle algılamıyorum. Eskisi gibi partizanca bir bakış açımız yok. Sosyal demokrat bazı arkadaşlarımızın ne kadar beceriksiz olduklarına tanık oldum.
Geriye dönseniz 8 sene küser miydiniz yine? - Yok. Ama sadece biz değiliz. Mitinglerde, tanıdığım MHP’li arkadaşlara rastladım. Eskiden birbirimizin kafasını kırıyorduk. Şimdi bana espri yapıyorlar, ‘Aman bizi yan yana çekmesinler’ diye. Yan yanayız ve o bayrak altında gözlerimiz doluyor.
Anlaşamadığınız konular var mı hâlâ? - Toplantıdaysak, ‘Ya komünist, sen ne düşünüyorsun’ der. Farklı bakışı sever.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Okuyan ve Ekim’den Çarpıcı Açıklamalar
CHP’ya geçen Hürparti Genel başkanı Yaşar Okuyan ve CHP eski İl Sekreteri Arif Ekim, Ağabeyi Okuyan’la geçmişte yollarının nasıl ayrıldığını bugün ise nasıl birleştiğini çarpıcı açıklamalarla anlatt
CHP’ye geçen Hürparti Genel başkanı Yaşar Okuyan ve CHP eski İl Sekreteri ve Hür Parti MYK üyesi Arif Ekim, Ağabeyi Okuyan’la geçmişte yollarının nasıl ayrıldığını bugün ise nasıl birleştiğini çarpıcı açıklamalarla anlattı. Akşam Gazetesi Ankara bürosundan Deniz Güçer’in yaptığı söyleşiyi aynen yayınlıyoruz.
“ 80 öncesi dönem için en çok kullanılan tabirlerden biri, “Kardeşi kardeşe düşürdüler”dir. Sultan Okuyan, o günlerde iki erkek evladının birbirine nasıl düştüğünü gördü. Arif Okuyan, sıkı bir solcu ve TKP’lidir. Ağabeyi ise milliyetçi hareketin önemli isimlerinden biri. İki kardeş, fikir ayrılığı nedeniyle o kadar çok çatışır ki Arif, soyadını, “faşist” dediği ağabeyine inat “Ekim” olarak değiştirir.
8 yıl konuşmazlar. Aradaki buzlar, iki kardeş de hapse girip çıktıktan sonra biraz erir. 1990’ların ortasında ortak noktada buluşan iki kardeş, bugün CHP çatısı altında birlikte. Eski Çalışma Bakanı Yaşar Okuyan ve kardeşi Arif Ekim, AKŞAM’ın sorularını yanıtladı.
1980 öncesi bir komünist, bir milliyetçi iki kardeş...
Yaşar Okuyan: O günlerde toplumsal bir cinnet yaşandı. Emperyalizm, Türkiye’de birbirlerinin aynısı insanları karşı karşıya getirdi. O dönem, ‘Milliyetçi Türkiye’ diye duvara yazı yazan genç, bunun aynı zamanda ‘Bağımsız Türkiye’ demek olduğunu fark etmiyordu, fark ettirilmiyordu. Bugün ikisinin aynı anlama geldiği ortaya çıktı. Yaşar ve Arif’in birlikte CHP’de buluşmalarında yadırganacak bir şey yok. Artık sol, sağ yok. Yurtseverler ve bunun karşısında olanlar var. CHP’yi, buna ev sahipliği yapan parti olarak görüyorum. Rahmetli babamız Sultan Okuyan, CHP Fatih ilçe yöneticisiydi. Şimdi iki kardeş, doğru bulduğumuz için CHP çatısı altında siyaset yapacağız.
Neden MHP değil CHP?
- Sayın Baykal, 1.5 sene önce çağrı yaptı. ‘Sol, sağ demeden gelin’ dedi. Rahmetli Ecevit, Rahşan Hanım’la ve Sayın Baykal’la çalıştık. Türkiye’de artık bölük pörçük siyaset olmaz. MHP, farklı bir tarz benimsedi. Eleştirmiyorum, kendi stratejileri. Geriye bir AKP, bir de Atatürk’ün partisi CHP kaldı.
Size ulaşan tepkiler nasıl?
- Günlerdir mesaj yağıyor. ‘Neden aday olmadın’ diyorlar. 97 bin üyeli bir partinin genel başkanıyım. ‘Okuyan milletvekili oldu, Meclis’e kapağı attı’ demezler mi? Bu bana yakışacak bir şey değil. Ertuğrul Günay’ın adaylığı 15 gün magazin konusu oldu. Hoşlandığım bir şey değil. DSP ve CHP’nin bir araya gelmesinde, kamuoyunun bilmediği katkımız var. Bazı insanların kafası almıyor. Yadırgamıyorum.
Aday olacağınız kesin görünüyordu.
- Bana hâlâ bazı eski CHP’liler, ‘Baykal sana kazık attı değil mi’ diyor. ‘Günahını almayın, atmadı’ diyorum. Benim gerçekten Sayın Baykal adına da canım çok sıkıldı. Haksız bir imaja sahip olduğunu gördüm. Dört defa teklif etti, geri çevirdim. Silah mı dayasın başıma, ne yapsın? Kendimi her zaman siyasetin imalat hatası olarak gördüm. Çalışma Bakanlığım döneminde DİSK Genel Merkezi’ni ziyaret ettim. Sendikacılarla toplantıya girdik. Dedim ki, ‘Eylem yapın, sokağa çıkın, hükümetin aleyhine çalışın.’ Süleyman Çelebi sağ, sorabilirsiniz. Adamların kafasında Okuyan imajı darmadağın oldu.
Abinizle ne kadar konuşmadınız?
Arif Ekim: 8 yıl. TKP, SODEP ve CHP’de siyaset yaptım. Okuyan milletvekili seçildiğinde, 1996’da Yalova’da bir çevre derneğinin başkanıydım. Sorunlarımız oluyordu. En sonunda kendisine söyledim. Baktım çok doğru tepki verdi. SHP’li belediye başkanına yaptıramadığımızı Yaşar Okuyan yaptı.
Dediniz mi ‘Allah Allah ne oluyor abime’ diye?
- Samimi davrandı, sorunları üstlendi. 1999’da Çalışma Bakanlığı’na geçti. Ben eski bir DİSK üyesiyim. Özellikle SSK hastaneleri konusunda hiçbir Çalışma Bakanı’nda böyle bir gayret görmedim. Yurtdışına kaçmak zorunda kalan arkadaşlarım bile arayıp, ‘Doğru şeyler yapıyor’ dediler. Eski MHP kimliği tartışılmıyordu artık.
Ağabey torpili olmasın?
- Hiç alakası yok. Hakkari’den de böyle biri çıksa desteklerdim. Yaptıklarını yanlış gördüğüm için 8 sene konuşmadım.
Soyadınızı tekrar değiştirecek misiniz?
- Hayır.
CHP’ye geçerken, ‘Sonunda dediğime geldi’ dediniz mi?
Arif Ekim: Asla öyle algılamıyorum. Eskisi gibi partizanca bir bakış açımız yok. Sosyal demokrat bazı arkadaşlarımızın ne kadar beceriksiz olduklarına tanık oldum.
Geriye dönseniz 8 sene küser miydiniz yine?
- Yok. Ama sadece biz değiliz. Mitinglerde, tanıdığım MHP’li arkadaşlara rastladım. Eskiden birbirimizin kafasını kırıyorduk. Şimdi bana espri yapıyorlar, ‘Aman bizi yan yana çekmesinler’ diye. Yan yanayız ve o bayrak altında gözlerimiz doluyor.
Anlaşamadığınız konular var mı hâlâ?
- Toplantıdaysak, ‘Ya komünist, sen ne düşünüyorsun’ der. Farklı bakışı sever.
En Çok Okunan Haberler