Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Koçal’dan Çarpıcı Açıklama

SHP İl başkanı ve Yalova belediye eski başkanlarından Cengiz Koçal, "2035 yılına dek Yalova’da hiçbir su sıkıntısının olmaması gerekirdi.” dedi.

Haber Giriş Tarihi: 22.08.2007 00:00
Haber Güncellenme Tarihi: 01.01.1970 02:00
Kaynak: Haber Merkezi
yalovamiz.com

SHP İl başkanı ve Yalova belediye eski başkanlarından Cengiz Koçal, Gökçe Barajı yapılırken Yalova’nın geleceğinin planlandığını, yapılan bilimsel ön çalışmalar sonucunda barajın işletilmesi konusunda yapılan araştırmalar sonucunda yoğun göçünde göz önünde bulundurularak, içme suyu sıkıntısının 2035 yılına kadar yaşanmaması gerektiğini söyledi.

Yalova’nın su sorununa değinen Koçal yaptığı yazılı açıklamada: “Değişik milletler kendilerine özgü olumlu ve olumsuz karakterler taşımalarına paralel, bizim de birçok olumlu karakterlerimize karşılık, olumsuz karakterlerimiz de mevcuttur. İşte bunlardan bir tanesi de; ileriye yönelik planlamalar yaparak ve bu planlara da uyarak hareket etme konusunda hiç de hassas değiliz. Aile yaşamından tutunuz da ülke yönetimine kadar bu zafiyetimizi her konuda görmek ve yaşamak mümkün.Bu konuda gerçekten tuhaf bir milletiz. Geleceğe yönelik bilimsel öngörülerimiz hiç yok dersek, doğru bir tespit yapmış oluruz. Yapılmış öngörüleri de, günlük hesaplar uğruna kale almayarak kendi veya çocuklarımızın geleceğini olumsuz şekilde etkilemekteyiz. Şu 70 yıla yakın yaşamım boyunca bu tespitimi ispatlayacak o kadar çok örnek yaşadım veya gördüm ki; anlatamam. Devlet adamlığının meziyetleri sıralanırken, ileriyi görebilmenin ifadesi olarak, “100-150 yıl ilerisini görebilen” diye ifade edilir.

Bu meziyet ülkemizde bir söylemden öteye gitmiyor. Bu ülkeyi en üst düzeyde yıllarca yönetmiş bir kişinin birinci dereceden yakın siyasi dostları tarafından o siyasi kişi hakkında yorum yaparlarken “O, yarının meselesini bu günden düşünmez, yarın geldiğinde o konunun üzerinde o zaman kafa yorar.” şeklindeki yorumlarını büyük bir meziyetmiş gibi anlatmalarına yakınan şahit olmuş bir kişiyim. Bu örnek; söylemek istediğim şeyin en müşahhas kanıtı olsa gerek. Son günlerde şehirlerde yaşanan yoğun su sorunu da bunlardan biri. Buradan hareketle, yani Yalova’daki duruma gelirsek, yukarıdaki tespitimi tekrar etmek durumundayım. Basından okuduğuma göre Yalova Valiliği su konusunda alınması gereken tedbirleri sıralayarak, ilerde doğabilecek bir su sıkıntısına önlem olarak, şimdiden vatandaşı uyarma ihtiyacını duymuş. Madde madde sıralanan önlem tedbirlerinin hepsi doğru. Ancak bu aşamadan önce irdelenmesi gerek soruların sorulması gerekirdi. Neydi bu sorular:

—Yalova’da yakın bir gelecekte su sıkıntısına sebep olacak, geçmişe yönelik yapılan hatalar nelerdir?
—Daha önceleri bu konuda bir planlama yapılmış mıdır ve bu planlamaya uyulmuş mudur?
—Bu duruma sebep olanlar kimlerdir?
—Vatandaş, bırakınız mahkemeler kanalı ile sorgulamasını, en önemlisi oyları ile veya basın yolu ile bu siyasi sorumlulardan hesap sordu veya soruyor mu? Benim tespitlerime ve gözlemlerime göre asla sorulmuyor. Esasında bu sorgulama yapılıyor, ama iş işten geçtikten sonra yapılıyor. Bunun da pratikte hiçbir faydası olmuyor. Çünkü sorun son kertesinde, yani olay ortaya çıktıktan ve problem var gücü ile kendisini gösterdikten sonra sorgulanmaya başlanıyor. Bunu da hiçbir faydası olmuyor. Bunun beraberinde getirdiği başka bir problem daha yaşanıyor, o da; bu kronikleşen probleme çare bulunurken maliyetler kat be kat daha fazla artıyor. Bu ve buna benzer bir dizi kısır döngü ülkemizde olduğu gibi Yalova’mızda da aynen devam edip gidiyor.

Örnek mi istiyorsunuz: Ülke genelinde ve Yalova ölçeğinde yüzlercesini verebilirim. Burada detaylarına girmem mümkün değil, sade başlıklarını vermekle yetineceğim. İlgi duyanlara istenirse, detayları ile beraber anlatabilirim. Mesela Yalova Belediyesi görev alanına giren örneklerden bazıları: Trafik sorunu, otopark sorunu, katı atık sorunu, çevre sorunu, atık su sorunu, imar sorunları, akıllı yönetim sorunu, tasarruflu hareket etme v.s.Buradan hareketle: şu güncel olan su sorununu kısaca biraz açmak istiyorum: Ülkemizde yeraltı ve yer üstü su kaynaklarının kullanımı konusunda tek sorumlu kurum Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğüdür. Gökçe Barajı yapılmadan önce ve yapıldığı sürece, yapılan bilimsel ön çalışmalar sonucunda bu barajın işletilmesi konusunda ciddi bir rapor hazırlanmış olup, bu rapor doğrultusunda işletilmesi halinde, tahmini hesaplara göre (%10 hata payı ile) 2035 - 2040 yılına dek Yalova’da hiçbir su sıkıntısının olmaması gerekirdi.

Bu raporda hangi yerleşim birimlerinin, hangi sanayi kuruluşlarının hangi koşullarda bu barajdan su temin edecekleri detaylı bir şekilde izah edilmiş ve bunlar Bakanlar Kurulu onayından sonra Yeşil Körfez Su Birliği yönetim planında taahhüt altına alınmıştır. Meslekten birisi olarak da bu raporun doğruluğunu teyit edebilirim. Ama maalesef, detayına girmeden özetle ifade etmem gerekirse; bu barajının önceden hazırlanmış ve arşivlerde duran raporlarına riayet edilmeden ve hatta hiç okunmadan, “ben yaparım olur” mantığı ile, bir takım siyasi tavizler uğruna, işletmesini dahi becermekten aciz siyasi sorumlulardan hiç kimse hesap sormamıştır. Neticede bu günlere, yani 2040 yılına değil, 2007 yılına geldik ve su sorunundan bahsediyor ve önlemler alınması için bildiriler hazırlıyoruz. Şimdide olayı sorgulamadan oturmuşuz, hiçbir şey olmamış, tabiat şartlarının gereğiymiş ve kaderimizmiş gibi kabullenmişiz. Pes doğrusu.”

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.