Cengiz Koçal’dan Arberetum Açıklaması

Koçal açıklamasında şunları belirtti; “Konuyu geçmişte takip etmiş vatandaşlar hatırlayacaktır; Başkanlık dönemimde 9,5 yıl süren bir hukuk savaşından sonra, 82.000 metrekarelik Yalova Belediyesi Arberetum alanı Tarım ve Köy İşleri Bakanlığından satın alınmıştı. Bu işlemi büyük mücadelelerden sonra 1993 yılının sonlarına doğru bitirebilmiş idik. Bu arazinin tapusu Yalova Belediyesine geçtikten kısa bir süre sonra da 1994 yerel seçimleri yapıldı ve neticede seçimi kaybetmiştik. Seçimi kazanan arkadaşımız İbrahim Uzun da, dönemimde alınan Meclis kararına uyarak bu alanın çevresine ihata duvarları yaptırarak, ağaçlandırmasını da tamamlayarak ağaç parkına dönüştürmüştü.
Ama ne hazindir ki; şimdilerde bu alan tam bir terk edilmiş ve bakımsızlık içinde çok kötü bir manzara arz etmekte. Bütün bitkiler kurumuş, etrafı sararmış otlar kaplamış, içerde inşaat artıklarını dökülmüş, tam bir terkedilmiş ve mezbelelik durumda. Bu söylediklerimin abartılı olduğunu düşünen vatandaşlara; bizzat oraya gidip, görmelerini tavsiye derim. Bütün bunlar yetmiyormuş gibi; bir de Atatürk’ün Cumhuriyet Meydanından sökülüp oraya bir anlamda atılmış helkeli de yıllardan beri yetim ve kimsesiz bir kişi gibi orada terkedilmiş vaziyette duruyor.
Bu duruma bir anlam vermekte zorlanıyorum. Her şeyi satmakta çok hünerli olan Belediye Başkanımızın kafasından bu yer hakkında bizim bilemediğimiz ve düşünemediğimiz bir şeyler mi geçiyor diye de düşünmüyor değilim.
Şöyle bir şeytanın avukatlığını yapalım ve soralım:
1- Bu tutum bu alanın birkaç yıldan bu yana bakımsız ve çirkin bir görüntü verecek şekilde bırakılmasının sebebi; vatandaşın kafasında “Neden bu arazi değerlendirilmiyor*” sorusunu getirmeyi amaçlanmış olmasın? Bu soru sorulmaya başlandığında da; kamuoyu oluşmuş ve kafaların içinde daha önceden planlanmış şey ne ise, onun gerçekleşmesi “torbada keklik” olmaz mı?
2- Atatürk’ün Yürüyen Köşkünün restorasyonu için kendisinden aldıkları üç yüz bin YTL karşılığı yere göğe sığdıramadıkları Çalık gurubuna söz verdikleri Tigem arazisinin satışına Türk Adaleti imkân vermediği için ezikliğe kapılıp, “Orası olmadı, ama biz sözümüzde duruyoruz, al sana burası” diyebilmek, hedeflemiş olmasın?
3- Babalar gibi satma konusunda Ankara’daki ağabeylerini fersah fersah gerilerde bırakan Belediye Başkanımızı, eğer bu öngörümüz doğru ise, tebrik etmekten başka elimizden başka ne gelir ki??? Seçimler yaklaşıyor, borç diz boyu, para da lazım. O halde satalım, satalım, satalım ki; yemekler, davetler, kömürler, yiyecek paketleri gırla gitsin. Hayırlara vesile olur inşallah!!!!! Sayın Başkan geçen Ramazan aylarındaki iftar yemeklerinden edindiği tecrübelerden sonra, meydan çadırlarının reye yönelik getirisinde bir eksiklik görmüş olsa ki; yemekleri bu sefer mahallelere yaymış durumda.
4- Sırası gelmişken, merak ettiğim diğer bir konu var: Geçen yıllar Bursa, Konya gibi tarihi kentlerimize yapılan Ramazan gezileri bu yıl yapılmayacak mı? Yapılmayacaksa sebebi toplu taşıma aracı olarak zamanında alınmış ve hizmet vermiş sekiz otobüsten arta kalan ve Başkanın sayesinde sadece bu gibi amaçlarda kullanılan o tek otobüs de miadını doldurduğu için mi yapılmıyor? Eğer öyle ise; bu konuda çözüm bulmak için çok maharetli olan Başkanımıza haddimizi aşarak bir öneri sunayım: Yalova Esnaf ve Sanatkârlar Odalar Birliği Başkanı Sayın Öncü’nün kulağına bir fısıldamanız yeter de artar bile. Derhal bu sorununuz Yalova’daki toplu taşımacığı sayenizde yerine getiren minibüs esnafını seferber etmesi hiçten bile değil. Dikkate alınır ümidi ile, sadece hatırlatmak istedim.”