Engin Ferah Uyardı!

Yalova İl Sağlık Müdürü Engin Ferah yaptığı yazılı açıklamada, son günlerde yaşanan mantar zehirlenmeleri konusunda vatandaşları uyardı.

Ferah açıklamasında ayrıca Koach ve Şeker hastalıkları ile ilgili olarak yaptığı açıklamada, bu hastalıklarla ilgili olarak vatandaşları bilgilendirdi.

Ferah son günlerde meydana gelen mantar zehirlenmelerine dikkat çekerek “Ülkemizde özellikle ilkbahar ve sonbahar aylarında doğada kendiliğinden yetişen mantarları yeme alışkanlığı oldukça yaygındır.Bu tür mantarları yedikten sonra zehirlenerek hastanede yatmak zorunda kalan ve hayatını kaybeden insanlar vardır. Ormanlık alanlar ve kırlarda kendiliğinden yetişen mantarların yenilebilenlerini zehirlilerinden ayırmak mümkün değildir. Zehirli mantarları kolayca tanımak için pratik ayrım noktaları bulunmamaktadır. Kulaktan dolma, yanlış, kalıplaşmış ve bilimsel değeri olmayan inanışlarla mantarları tanımaya ve yorumlamaya çalışmak çok ciddi sonuçlar doğurmaktadır. Yanlış inanışlar doğrultusunda toplanan ve tüketilen mantarlar ölümlere yol açmaktadır. Beslenmemizde sıkça kullandığımız yiyeceklerden biri olan mantarın genellikle etle aynı besleyici özellikte olduğu düşünülür. Oysa mantarın besin değeri etle aynı değildir. Mantar zehirlenmeleri ve buna bağlı ölümlerden korunabilmek için yabani mantarlardan tümüyle uzak durulması gerekir” dedi.

Yalova İl Sağlık Müdürü Engin Ferah, 14 Kasım Dünya Diyabet günü nedeniyle yaptığı açıklamada da, Diyabet, diğer adıyla şeker hastalığının toplumda sık görülen ve ciddi sonuçlara yol açabilen bir hastalık olduğunu belirterek “Vücutta pankreas organının ürettiği insülin hormonunun yetersizliği veya etkisizliğinden kaynaklanır. Vücutta yeterli İnsülin olmayınca, besinlerle aldığımız şeker ihtiyaç duyan hücrelere giremez. Böylelikle, şekeri besin kaynağı olarak kullanan bazı hücreler beslenemezken, kanda şeker normal değerlerin üstüne çıkar. Kanda şekerin çok artması, vücudun bazı hücrelerini tahrip eder” dedi.

Şeker hastalarına da öneriler sunan Ferah “ Haftada 1 kez sabah akşam aç karnına şekerinizi ölçün, kayıt tutun ve bu kayıtları kontrol anında doktorunuza gösterin. Diyabet tedavisinde temel hedef kandaki şeker düzeyini “sürekli olarak normal ya da normale yakın değerde” tutmaktır. Bunun ilk basamağını perhiz oluşturur Amaç, diyabetlinin dengeli ve doğru beslenmesidir. Kilonuzu kontrol altında tutun, ideal kilonuzu koruyun. Toz ya da kesme şeker biçimindeki sofra şekeri ve sofra şekeri içeren tüm besinler (tatlı, reçel, hazır meyve suyu vb.) ile bal diyabetlilere yasaklanmıştır. Diyabet tedavisinin ikinci aşamasını egzersiz (yürüyüş, spor) oluşturur. Bilinçli yapılan bir egzersiz kaslarda birikmiş glikozun yakılmasını sağlar. Tıbbi desteğin en önemli basamağı; diyet, egzersiz, ilaç kullanımı ve diyabetlinin kendini izlemesini kapsayan eğitim sürecidir. Kişi, bu süreçte kazandığı yeni alışkanlıkları günlük yaşamına ne kadar çabuk uyarlarsa, diyabetle yaşamayı o kadar kolay benimser. Günlük düzenli yürüyüşler yapın. Öğün atlamayın, diyetisyeninizin veya doktorunuzun yemeyi önermediği hiçbir şeyi yemeyin. Tatlandırıcılarla yapacağınız tatlılarla kendinizi ödüllendirin. Halk arasında diyabete iyi geliyor diye önerilen tatlı yiyeceklerden uzak durun” dedi.

Yalova İl Sağlık Müdürü Engin Ferah, 15 Kasım 2006 Dünya KOAH Günü nedeniyle de yaptığı açıklamada da;”KOAH akciğerlerimizdeki hava yollarının daralmasına bağlı olarak nefes alıp verme, özellikle nefes verme sırasında hava akımının kısıtlanması ile karakterize olan bir hastalıktır. Halk arasında yaygın olarak kronik bronşit, müzmin bronşit gibi isimlerle anılmaktadır. En sıklıkla uzun yıllar sigara içmiş, 50-60 yaşlarındaki erkeklerde görülmekle birlikte, sigara içen kadınlarda da görülmektedir. Çok nadiren sigara içmeyen kişilerde ve daha erken yaşlarda da rastlanabilir. KOAH için en önemli risk faktörü sigara içimidir. Bir çok ülkede yaygın olarak kullanılan pipo, puro ve diğer tütün içme yöntemleri,buna ek olarak,evde yemek pişirme veya ısınma yoluyla kullanılan odun,kömür veya tezeğin neden olduğu dumanlara maruz kalma ,işyeri ortamında mesleki tozlara ve kimyasallara (buhar ,iritanlar, kokular) dumanlara uzun süre maruz kalma, KOAH için risk faktörleridir. Uzun yıllar sigara içmiş kişilerde önceleri yokuş ve merdiven çıkmak gibi fazla efor sarf ettiren aktivitelerde kendini gösteren bir nefes darlığı başlar. Zamanla yıllar geçtikçe bu durum ilerler ve fazla efor sarf ettirmeyen aktivitelerde ( düz yolda yürümek gibi) solunum sıkıntısı ortaya çıkar. Balgam çıkarma, göğüste tıkanma, hırıltılı solunum ve oksijen yetersizliğine bağlı olarak morarma gibi yakınmalara yol açar. Aşırı yorgunluk, güçsüzlük, kalp yetmezliği, kalpte ritim bozuklukları gelişebilir. Ancak, bu şikayetler ani başlayıp, kısa süren, gelip-geçici bir şekilde olmayıp, aylarca, yıllarca devam eden ve giderek artma gösteren bir seyir izler” dedi.