Meslek Odaları 1/25 Binlik Planda Revizyona Karşı Çıktı

Renkler ve Gültekin, “Planı çok değiştirirseniz plan plan olmaktan çıkar ve bu durum plansızlığa gider” diye konuştu.

İlk olarak Yalova Belediye Meclisi İmar Komisyonu Başkanı Cemil Aydın tarafından gündeme taşınan 1/25 binlik Çevre Düzeni Planı’nın genelini kapsayan bir revizyon yapılması fikri Yalova Belediyesi tarafından da onaylandı. Belediye Meclisi’nde yapılan oylamada her parti grubundan 2 kişinin parti başkanları ile birlikte Yalova Valisi Esengül Civelek’e gidilerek konunun ona da anlatılması kararlaştırıldı.
Ancak bu gelişmeye İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Yalova Temsilcisi Mahmut Renkler ve TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Yalova Temsilciliği Oda Başkanı İsmail Hakkı Gültekin’den tepki geldi. 2 meslek odası başkanı birlikte yaptıkları ortak açıklama ile 1/25 binlik planın tümü üzerinde yapılacak bir revizyonun beraberinde plansızlığı getireceğini dile getirdi. Planda yapılacak değişikliklerde kentin kaynaklarının da göz önünde tutulmasının önemine değinen Renkler ve Gültekin, “Bir planda asıl olan planın değişmez oluşudur. Her zaman için planın ilk hali en güzel olanıdır. O plan ne kadar revize edilir, üzerinde tadilat yapılırsa Arabeske döner. Her talebin yerine getirilmesine yönelik uygulamalar zaten bir başkasının ve kamunun hakkına müdahale anlamını taşır. O nedenle sık sık yapılan revizyonlara temel fikir olarak karşıyız” dediler.

Yalova nüfusunun 2 milyona çıkacağının söylenmesini sadece bir fantezi olduğunu dile getiren meslek odası başkanları, “1/25 binlik plan daha önceden birçok noktada uygulandı. Bu uygulamanın üzerinde değişikliği yapmadan neyi değiştirebileceksiniz ki. Gelen taleplere bakıldığında bizi çok rahatsız eden bir takım talepler de var. Yalova ile ilgili bir takım fanteziler yaratılıyor. Yalova nüfusunun 2 milyona ulaşacağı, sadece Altınova ilçesinde nüfusun 500 bin olacağı bir takım hesaplara dayandırılarak ortaya atılıyor. Oysa en son nüfus sayımlarına ve açıklanan istatistiklere bakıldığında son 5 yılda orada sanayi açısından işveren ve işçi sayısı artarken ilçe nüfusunda bir düşme olduğu gözleniyor” şeklinde konuştu.

Yalova’nın küçük bir il olduğunu ve kaynaklarının da bu nedenle kısıtlı olduğunu dile getiren Renkler ve Gültekin, “Yalova’nın kaynaklarının göz önünde bulundurularak bir planlamaya gidilmesi en akılcı olan yöntemdir. Geçen sene Gökçe Barajı Ağustos sonunda dibini görür gibi oldu. Tüm gazeteler hemen 1.5 aylık suyumuzun kaldığını manşetlere taşıdı. Yalova’nın nüfusu 200 bin. Gökçe Barajı’ndan başka bize böyle bir kaynağı oluşturabilecek sadece Karadere’yi gösterebilirsiniz. Orası da Gökçe Barajı’nın 4/1’i kadar bir su toplama havzasına sahip. Bu tip barajlar ise her geçen gün yatağını dolduran ve kendi hacmini küçülten barajlardır. Biz bundan 10 sene sonra acaba Yalova’da su savaşları yaşamadan nasıl günü kurtarırızı düşünüyoruz ve nüfusumuz 200 bin. Bu nüfusun 10 mislisinden bahsediyoruz ama onlara içme suyunu hangi kaynaktan sağlayacağımızı hesap eden yok. Biz sadece bunu buraya getireceğiz diyoruz. Öyle bir takım fantezilerle bu işler olmaz. Vatandaşın hoşuna giden demeçler vermekle de olmaz. Yalova, Türkiye’nin en küçük yüz ölçümüne sahip ili. Haliyle kaynaklarımız da ona göre. Biz haddimizi bilip ayağımızı yorganımıza göre uzatıp planlarımız dâhil mevcutlarımızı koruyarak adım atmak zorundayız. Birilerinin taleplerine göre sürekli plan değiştirirsen bunun adı planda lekedir. Bir leke çalışmasıdır. Planlarımız lekelenir. O nedenle çok fazla müdahale etmemek lazım. Her planın 4 dörtlük olduğunu iddia etmeyiz. Ama değişiklikler ufak ufak revizelerle olmalıdır, bir yerde bir hata varsa. Bu hatayı değiştirmek için revizyon yapılır. Ama ben planın tamamını revize ediyorum derseniz onunla ilgili çalışmayı en ham dönemde yapmış kişilere saygısızlıktır. O dönemde çalışmış siyasilere saygısızlıktır. Bunlar bir şeyi becerememişler demektir. 1/25 binlik planda sil baştan revizeleri yerinde bulmuyoruz. O zaman 2 sene sonra birileri gelip sizin yaptığınız bu planı da revize eder. Bu Yalova’da bir alışkanlık haline gelir. Planı çok değiştirirseniz plan, plan olmaktan çıkar ve bu durum plansızlığa gider. İleride de bir varoş kenti olarak su savaşlarının yaşandığı, altyapı ve otopark sorunlarının yoğun olduğu bir kent ortaya çıkar” dedi.