Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Marmara Depremi’nin 11’nci Yıldönümü İçin Yalova’da Muhteşem Anma

17 Ağustos Marmara Depremi’nin 11’nci Yıldönümü muhteşem bir anma törenine sahne oldu.Yurdun 81 ilinden Yalova’ya gelen TMMOB üyelerinin de meşaleleri ile katıldığı Yalova’daki anma töreninde binlerce kişi depremde hayatını kaybedenler için dualar et

Haber Giriş Tarihi: 17.08.2010 00:00
Haber Güncellenme Tarihi: 01.01.1970 02:00
Kaynak: Haber Merkezi
yalovamiz.com

11 yıl önce yaşanan merkez üssü Gölcük olan 7.4 şiddetindeki depremde hayatını kaybedenler anısına Yalova’daki Deprem Anıtı’nda bir anma töreni düzenlendi. Törene vatandaşların yanı sıra, “Depreme Duyarlılık Yürüyüş” için Yalova’da bulunan bin 500’e yakın TMMOB üyesi de katıldı. Tören alanına ellerindeki meşalelerle gelen TMMOB üyeleri Deprem Anıtını adeta aydınlattılar. Yalova Belediyesi tarafından tertiplenen anma programında, Yalova Müftülüğüne bağlı hocalarda Kuran’ı-Kerim ve ilahiler okudular. Binlerce vatandaşın katılımı ile gerçekleşen tören yapılan dualarla son buldu.



TMMOB’DAN DEPREME DUYARLILIK YÜRÜYÜŞÜ


Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Yalova’da “Depreme Duyarlılık Yürüyüş”’ düzenledi.

TMMOB’a bağlı odalara üye yaklaşık bin 500 kişinin katıldığı yürüyüş 17 Ağustos Deprem Anıtı önünden başladı. Buradan Gazipaşa güzergahından Cumhuriyet Meydanı’na gelen grup, yol boyunca ıslık çalıp “Yalova unutma unutturma”, “Depremi unutma unutturma” gibi sloganlar attı. Meydanda TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Harp, bir konuşma yaptı. Harp konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Aradan tam 11 yıl geçti ve şimdi tüm bunlar sanki hiç yaşanmamış gibi bir sorumsuzlukla davranılıyor. Sanki daha 11 yıl önce, kent merkezlerimiz toprağa ve denize karışmamış gibi, deprem yönetmeliğine aykırı kentleşme ve imar planları hazırlanıyor. On binlerce bina yıkılmamış gibi, sağlıklı ve nitelikli bir yapı denetim sisteminden kaçınılmak isteniyor. On binlerce yurttaşımız canlarını yitirmemiş gibi, fay hatları imara açılıyor. Daha birkaç ay önce, Adapazarı’nın Akyazı ilçesindeki Kuzey Anadolu Fay hattının geçtiği bölgedeki 150 metre genişliğindeki koruma bandı, Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın kararıyla 20 metreye indirildi.

Yeni kent alanları yaratmak, arsalara değer kazandırmak için yapılan bu uygulamaları, akılla, bilimle ve insanı değerlerle bağdaştırmak mümkün değildir. Kuruluş amacı ‘afetlerin meydana gelmesinden önce hazırlık ve zarar azaltma’ olan bir kurum böyle bir karar alabiliyorsa eğer, diğer kurumların neler yapabileceğini varın siz düşünün. Hükümet yetkilileri, devlet kurumları ve yerel yönetimler kentleri, binaları ve toplumu depreme hazırlıklı hale getirme yolundaki sorumluluklarını yerine getirmemektedir. Hazırlanan deprem raporlarından ‘uykuların kaçtığını’ söyleyenleri mesele önlem almaya geldiğinde ortada görünmüyorlar. Anlaşılan o ki bu arkadaşların tek rahatsızlığı, kendi uykularının kaçması.

Daha geçtiğimiz hafta İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yayınlanan raporda, İstanbul’daki binaların yüzde 30’unun olası bir depremde yıkılma riski taşıdığı belirtiliyor. Bu büyük riske rağmen ne belediyeler ne de kurumlar gereken güçlendirmeleri yapıyor.

Ülkemizde deprem bölgelerinde bulunan 77 bin 552 kamu binasının sadece 764 tanesinde güçlendirme çalışması tamamlanmıştır. Okullarımız, hastanelerimiz, yurtlarımız büyük bir tehlike altındadır. Yaşan küçük ölçekli depremlerde bile, büyük can ve mal kayıplarının olması, ülkemizdeki yapı stokunun içler acısı halinin göstergesidir. Daha büyük felaketlerin yaşanmaması için derhal bütünlüklü bir yapı taraması yapılmalıdır. Bu tarama sonucunda güçlendirme ihtiyacı olan tüm kamu binaları ve özel yapılar güçlendirilmelidir.

Yapılan depreme dayanıklı hale getirilmesi, kamusal bir sorumluluktur. Yerel yönetimler, kamu kurumları ve hükümet arasında güçlü bir koordinasyon ve işbirliği sağlanarak derhal planlı bir güçlendirme çalışması başlatılmalıdır. Binasını depreme karşı güçlendirmek isteyen özel mülk sahiplerine özendirici ve kolaylaştırıcı yardımlar yapılmalıdır.”

Arından bir konuşma yapan TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı ise iktidarın mimar ve mühendislerin sözlerini dinlemesi gerektiğini ifade ederek şöyle dedi: “11 yıl önce bundan birkaç saat sonra. İnsanlar uykudayken bir acı yükseldi bu coğrafyadan İzmit’te, Adapazarı’nda, Gölcük’te, Yalova’da, İstanbul’da büyük Marmara Depremi ile yıkıldık. 10 binlerce canımızı kaybettik. Yüreğimiz yandı. Basit bir doğa olayı tam bir afete dönüştü bu ülkede. Şimdi işte biz buradayız. Bu ülkenin mühendisleri, mimarları burada bir ses çıkarmaya geldik. Bir çığlık çıkarmaya geldik. Depremi unutmadık demeye geldik. Buraya depremi unutmayacağız, unuturmayacağız demeye geldik. Depremin 11. yılında ses çıkarmaya geldik. Çığlık atmaya, slogan atmaya geldik. Depremlerin afet olarak yaşanmaması, yaşanıyor olması ülkemizin ve halkımızın yazgısı olamaz. Olmalıdır. Ülkemiz depremle yaşamaya mecbur bir ülkedir. Depremin afete dönüşmesi asla takdiri ilahi değildir. Afetler engellenebilir. Ancak bilimin, tekniğin gerekleri yapılırsa. Ancak mühendislerin, mimarların sözleri dinlenirse yapalabilir. Ülkemizde işler hiç de iyi değildir. Bu ülkenin imar yasası, bu ülkenin afet yasası, bu ülkenin yapı denetim yasası, yerel yönetimler yasası, bunların ikincil mevzuatları sorunludur, problemlidir. Sistem yüzünü asla insanımıza dönmemektedir. Yasal düzenlemelerin tamamı rant odaklıdır. Siyasi iktidarları hep uyardık. Uyarmaya devam edeceğiz. Yüzünüzü insanımıza dönün bilimin ve tekniğin gereğini yapın. Odalarımızın, mühendisleri, mimarların sözlerine kulak verin. Siyasi iktidarı uyarıyoruz.”

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.