“Koçal, Yüzde 15 Oy Alsın Siyaseti Bırakırım”

Yalova Belediye Başkanı Yakup Koçal'ın, "Seçimlerde yüzde 60'ın altında oy almam" açıklamasına AKP kanadından cevap gecikmedi. Koçal'ı kelimenin tam anlamıyla topa tutan AKP Yalova İl Başkanı Mustafa Pehlivan sert açıklamalarda bulundu. "Yapılan halk dalkavukluğu, şakşakçılıktır" diyen Pehlivan, "Siyaset partilerde yapılır. Hizmet içinse herhangi bir partiye ihtiyaç yok. Bizler bir partiye mensubuz ve partimizin politikaları doğrultusunda omurgalı siyaset yapmaya çalışıyoruz. Siyaset omurgalı yapılır. Bir partiye girer ve o partinin ilkeleri doğrultusunda siyaset yaparsınız. Dolayısıyla partiler kurumlarını işletir ve seçimlerde adaylarını belirler. O adaylar seçilirse de artık seçildikleri şehrin hizmetkârı olurlar. Hizmet odaklı siyasetin temelinde bu vardır. Parti ayrımı yapmadan herkese hizmet sunarlar. Ama siyaset bir partide yapılır. Ben merkezli siyaset ise otoriter ülkelerde yapılır. Çıkar birisi gücünü ortaya koyup, kişisel meziyetleriyle siyaset yapmaya çalışır. Ben Yakup Koçal'ın bu sözlerini ve açıklamalarını manidar buluyorum. Ben isterdim ki, seçimlere daha bir yıl süre varken Sayın Koçal hizmetleriyle halkın karşısına çıksın. 'Bunları yaptık o nedenle Yalova halkı bizi seviyor' desin. Halkın karşısına sunabileceği hiçbir hizmeti olmayanlar bu tip spekülatif doldur boşaltlarla halkı ikna etmeye çalışırlar. Dedikodu mekanizmaları ile toplumu yönlendirmeye çalışırlar. Bunları doğru bulmuyoruz. Bizler hizmetlerimizle ve hizmet yaptığımız sürece varız. Yapılan halk dalkavukluğu, şakşakçılıktır. Çıkıp Yalova halkı beni istiyor diyorsunuz. Yüzde 60'ın altında oy almam diyorsunuz. O halde ben de çok ciddi bir iddiada bulunuyorum; Yakup Koçal yüzde 15 oy alsın, siyaseti bırakacağım. Siyasette böyle abuk sabuk sözler olmaz" dedi.

Başkan Yakup Koçal'ın emrinde maaşlı çalışan bin kişiye güvenerek bu açıklamaları yaptığını da söyleyen Pehlivan, "Neye göre yüzde 60 diyorsun. Bunu nasıl belirledin. Kriterin ne. Arkanızdaki 500 ya da 1000 kişilik maaşlı elemana güvenerek mi bunu söylüyorsunuz. Eğer ölçünüz buysa bizim 15 bin kayıtlı üyemiz var. İnsanlar gelip kendi iradeleri ile kaydolmuşlar bu partiye. Siz de böyle mi? Yoksa maaşla ya da başka zorlamalarla mı insanları çevrenizde toparlıyorsunuz. Ölçü oysa bir önceki seçimde 60 bin oy aldık biz Yalova'dan. Ölçü bu. Peki, sizin ölçünüz ne?” şeklinde konuştu.

Açıklamalarını sert bir şekilde sürdüren, Pehlivan şu şekilde konuştu;
"Seçimlere 1 ay kala Yakup Koçal halka bir broşür dağıttırmıştı. O broşür elimizde şu anda. Broşüre trafik keşmekeşinin fotoğrafını koyup, 'Trafik böyle mi çözülür?' diye sormuş. Gemiyi çekip, 'Turizm böyle mi çözülür?' diye sormuş. Gemi halen olduğu yerde duruyor. Çöpleri çekip, 'Çöp sorunu böyle mi çözülür' demiş. Mahallelerimizin, özellikle kenar mahallelerimizin durumu içler acısı. Yalova, sadece Cumhuriyet Meydanı'ndan ibaret değil. Sadece Cumhuriyet Meydanı'nın çevresinde dönüp duruyoruz. Bir gün yeşile, bir gün kırmızıya boyuyoruz. Bu şekilde hizmet olmaz. Önce hizmetlerinizle ortaya çıkacaksınız. Yalova'yla ilgili mega projelerini ortaya koy da sonra Yalova halkı karar versin. Koçal'ın yüzde 60'ın altında oy almam açıklamasını halka bir saygısızlık olarak algılıyorum"

Arboretum'daki imar ve emsal durumu konusunu da yargıya taşıdıklarını burada da halkın kandırıldığını söyleyen Pehlivan, "Yakup Koçal, Yalova'yı 5 yıldızlı bir otelin kurtaracağını düşünüyorsa bu onun ne kadar idareci olduğunun ispatıdır. Bu bir aldatmaca. Yalova halkını kandırıyor. Siz bir malınızı satıyorsunuz, ben de o malı satın alıyorum. Yatırımcı olarak mecbur muyum oraya otel yapmaya. İhale Kanununda bir madde mi var benim bilmediğim. Ortada meclislerimizin onayladığı 1/25 Binlik Çevre Düzeni Planımız var. O planda emsal 0.8'i geçemez ibaresi varken siz Arboretum'u emsal 2 olarak ihaleye çıkıyorsunuz. İkisi arasında 50 bin metrekare kapalı alan farkı var. Yatırımcı aptal mı? Birine 33 bin metrekare inşaat yapacaksınız. Diğerine 80 bin metrekare yapacaksınız. Arkadaşlarımız bu konuyla ilgili gerekli girişimlerde bulunarak davayı açtılar. Hep beraber yargıdan çıkacak kararı göreceğiz. Orasının ihalesine kimsenin girmemesinin temelinde de bu yatıyor. Şimdi istim arkadan gelsin anlayışıyla Çevre Düzeni Planı'nı değiştirmeye çalışacaklar. İhale şartnamesine planı uydurmaya çalışıyorlar. Böyle bir kepazelik olmaz. İmar planları ihaleyle değişmez. İhaleler imar planına göre yapılır. Bu planlar 25-50 yıllık planlardır. Yalova'nın bu süre içindeki durumunu planlar. Planlar da tabi ki değişikliğe gidilebilir ama bu kamunun ihtiyacına göre olur. Şahısların ihtiyaçlarına göre değil. Burasının satışından 45 milyon TL civarında muhammen bir bedel elde edilecek. Bu da Yalova'nın 3 yıllık yatırım bütçesine denk geliyor. Yalova'nın 3 yıllık yatırım bedeli kadar bir gayrimenkulü satacaksınız da karşılığında Yalova'ya ne vereceksiniz. Böyle idarecilik olmaz. Kamu idareciliği sorumluluk gerektirir. Birileri Yalova'yı kendi babalarının mülkü gibi yönetmeye çalışıyor. Aslında gerçekten kendi babalarının mülkü olsa böyle yönetmezler" şeklinde konuştu.