Doğan, “Valilik Makamı Siyasi Etki Altında mı?”

İdari mahkemenin kararının kesinleşmediğini kaydeden Doğan açıklamasında, “İl Genel Meclisindeki başkanlık seçimi sonrasında yaşanan sürecin ve konunun yargıya intikal etmesi sonucunda oluşan kaos ortamının meclis üyesi olarak şahsım adına görüş ve tespitlerimin değerlendirilmesinin ve kamuoyunun bilgilendirilmesinin yararlı olacağı düşüncesindeyim.

İl Genel Meclisi 04.04.2011 günü meclis başkanlık seçimini yapmıştır. 05.04.2011 günü AKP’li bir meclis üyesi tarafından seçimlerin usul ve yasaya uygun olarak yapılmadığı gerekçesiyle valilik makamına itirazda bulunulmuştur. Valilik makamınca 11.04.2011 tarihinde bir komisyon oluşturulmuş, incelemeler sonucunda komisyon şaibe yaratacak ve sonuca etki edecek herhangi husus tespit edilmediğini tutanak ile karar altına alarak başkanlık seçimini onamıştır. Seçimin onanmasına yönelik tutanakla tespit edilen karara karşılık şikâyetçi AKP’li meclis üyesi tarafından konu yargıya taşınmıştır.

Yargı sürecinde valilik makamı yaptığı savunmada valilinin alınan kararlarda hukuka aykırı olanların gerekçesini de belirterek 7 gün içerisinde meclise geri gönderebileceği, makam yetkisinin meclis kararlarının içeriğinin hukuka aykırı olup olmadığına ilişkin bulunduğu, mecliste usulen ve şeklen aykırı kararlarda itirazın yine meclis tarafından verilmesi gerektiği, usul ve şekil bakımından izleme ve gözleme görev ve yetkisi olmadığını, bunun yetki aşımı olduğunu beyan etmiştir.

Bursa 3. idare mahkemesi ise idari işlemlerde hukuka uygunluk denetiminde yetki, şekil, konu, sebep ve maksat tarafından denetleme görevinin valilik makamına ait olduğu kararını vermiştir. Karar tebliği izleyen 30 gün içinde Danıştay’a temyiz yolu açık olmak üzere 28.10.2011 tarihinde verilmiş 17.11.2011 tarihinde Valilik makamına tebliğ edilmiştir.

Valilik makamınca kararın Danıştay nezdinde temyiz edilmemesi düşündürücüdür. Valilik makamının yargı sonucu oluşan kararlarda temyize gitmemesi valilik makamının bundan önceki teamül ve uygulamaları ile uyum sağlamamıştır. Makamın siyasi etki altında olup olmadığı kuşkusu kamuoyunda tereddüt yaratmaktadır ki bu durum üzücüdür.

Şu an itibari ile idari mahkemenin bu kararı süre tamamlanmadığı için kesinleşmiş değildir. İdari yargı kararı kesinleşmeden kararın infaz edilemeyeceği hususundan hareketle valilik makamınca ve özel idarece mahkeme başkanı tarafından mahkeme ilanında kararın kesinleştiğine dair bir şerh olmadan bir işlem yapılması hukuken mümkün değildir.

İl Genel Meclisi seçiminde şekil ve usul yönünden denetimle görevli ve yetkili kurumun valilik makamı olduğu mahkeme tarafından açık bir şekilde belirtilmiştir. Açılan dava AKP’li meclis üyesinin itirazının valilikçe şekil yönünden reddedilmesi ve kabul edilmemesi üzerine valiliğe açılmış olan bir davadır. İptal edilen işlem AKP’li meclis üyesinin valiliğe yapmış olduğu itirazların valilikçe reddedilmesi kararının iptalidir. Kararın özeti budur.

Bundan sonra valilik makamının nisan ayında yapılan seçimlerle ilgili itirazın usul ve şekil yönünden yeniden toplanıp tekrar incelemesi gerektiğini düşünüyorum. Yapılacak olan incelemede valilik hukuk kurulu yapılan seçimi 11.04.2011 tarihli incelemesindeki görüşüne aykırı olarak seçimi şekil ve usul yönünden hatalı bulursa seçimi iptal eder. Yeni bir seçim yapılması için yazılı talimatını verir. İl Genel Meclisi de yargı yolu açık olmak şartıyla görevini yerine getirir.
Uygulanması gereken yöntemin bu olması gerektiğine inanıyorum. Bugün yaşanılan tartışmalı dönemin sebebinin siyasal olup olmadığını, bugünlere gelinmesinde bir siyasi baskının var veya yok olmasını kamuoyu değerlendirecektir. Hep beraber yaşayıp göreceğiz”