Ankara’dan arama ruhsatı alan ama Yalova’dan GSM ruhsatı alamayan maden ve taş ocağı şirketleri, Yalova Valiliği’ne açtıkları davayı kaybetti.
Haber Giriş Tarihi: 08.03.2011 00:00
Haber Güncellenme Tarihi: 01.01.1970 02:00
Kaynak:
Haber Merkezi
yalovamiz.com
7 milyon ağacın kesilmesini vermediği GSM ruhsatlarıyla önleyen Yalova Valisi Doç. Dr. Yusuf Erbay’ın haklılığı, yargı kararıyla da tescillenmiş oldu.
Danıştay 8. Dairesi, Enerji Bakanlığı’nın Yalova’da verdiği 67 maden arama ruhsatına GSM vermeyen Yalova Valiliği’nin karar gerekçelerini onayladı. Türkiye’deki orman alanlarının korunması için emsal teşkil edebilecek olan kararda, Yalova Çevre Düzeni Planı, İl Strateji Planı ve İl Mahalli Çevre Kurulu kararları, hukuki temel olarak kabul edildi ve yetkinin Ankara’dan çok yerelde olduğunu tespit edilmiş oldu. Böylece ruhsat verilmesi durumunda Yalova’nın yüzde 22’sini, Yalova’daki orman alanlarının ise yüzde 37’sini kapsayan alanlarda yeni maden ocaklarının açılmasını engelleyen valilik uygulamasıyla korunan 7 milyon ağacın geleceği de kurtulmuş oldu.
Yalova Valisi Doç. Dr. Yusuf Erbay, yaptığı yazılı açıklamada, Danıştay 8.Dairesi’nce verilen E:2010/4528, K:2010/7304 sayılı kararın, Valilik işlem ve uygulamalarındaki haklılığın ortaya konulması bakımından önemine vurgu yaparak, “Bu kararda, Valilerin yerelde alacağı Mahalli Çevre Kurulu Kararı ve Stratejik Plan hukuki temel olarak kabul edilmiştir. Yerel Kurumların ülke genelinde yapılacak orman katliamına karşı kullanabileceği bu yasal yetkinin ilgili bütün kurumlarca göz önünde bulundurulması hayati önem taşımaktadır” dedi.
Vali Erbay, “Yalova İlinin kapladığı alanın yarısından fazlası ormanlardan oluşmaktadır. İlimiz yaylaları, mesire yerleri, akarsuları ve her geçen gün gelişen organik tarımı, gelişmiş çiçekçilik sektörü, doğa turizmi ve termal kaplıcaları ön plana çıkmaktadır. Son olarak da dünyanın 60., Avrupa’nın 3. ve ülkemizin de ilk ve tek Model Orman Ağı’na katılmış bölgesidir. İl Özel İdaresi Kanunu gereğince, 2007 yılında ilimizdeki tüm kamu kurum ve kuruluşları ile sivil toplum kuruluşlarının görüş ve önerileri de dikkate alınarak hazırlanan Stratejik Plan, İl Genel Meclisi ve Yalova Belediye Meclisinin aldıkları kararlarla kesinleşen 1/25000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı ve Mahalli Çevre Kurulu Kararı ile İlimizin yukarıda belirtilen ekolojik, ekonomik, kültürel, sosyal ve fiziki değerlerinin korunması amaçlanmış ve plan halen hassasiyetle uygulanmaktadır. Ancak; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğünce (MİGEM) 3213 Sayılı Maden Kanununa dayanılarak çoğunluğu orman ve tarım alanları olmak üzere yerleşim alanlarına dahi “Maden Arama ve İşletme Ruhsatları” verilmiştir ve verilmeye de devam edilmektedir. Korumaya çalıştığımız doğal değerlerimizin olumsuz etkilenmemesi için bu alanlara Valiliğimizce Çevre Düzeni Planı, Mahalli Çevre Kurulu Kararları ve İl Stratejik Planı gerekçe gösterilerek “İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatı” (GSM) verilmemektedir. Yalova’nın ağaç denizini gelecek nesillere taşımak amacıyla Valiliğimiz tarafından hassasiyetle sürdürülen bu uygulama, idare ile maden ruhsatı sahipleri arasında hukuki çatışmalara neden olmaktadır. Bu işlemler sonucunda açılan bir dava nedeni ile Danıştay 8. Dairesince verilen E:2010/4528, K:2010/7304 sayılı karar, Valiliğimizce yapılan işlem ve uygulamalardaki haklılığın ortaya konulması bakımından önemlidir. Bu kararda, Valilerin yerelde alacağı Mahalli Çevre Kurulu Kararı ve Stratejik Plan hukuki temel olarak kabul edilmiştir. Yerel Kurumların ülke genelinde yapılacak orman katliamına karşı kullanabileceği bu yasal yetkinin ilgili bütün kurumlarca göz önünde bulundurulması hayati önem taşımaktadır. İlimiz genelinde MİGEM tarafından yerel hiçbir kamu kurumuna sorulmaksızın verilmiş 67 adet muhtelif “Maden Arama ve İşletme Ruhsatı” bulunmaktadır. Bu ruhsat alanlarının İlimiz yüzölçümüne oranı %21,54, orman alanlarına oranı ise %37,15 dir. Maden İşleri Genel Müdürlüğü tarafından verilen bu ruhsatlara Valiliğimizce de GSM Ruhsatı verildiği takdirde, Orman İşletme Müdürlüğünce bu alanlara yönelik olarak hazırlanan teknik rapora göre, orman varlıklarımızdan meşe, kayın, kestane, ıhlamur, karaçam, fıstıkçamı, kızılçam, gürgen olmak üzere yaklaşık 6.996.000 (altımilyon dokuzyüzdoksanaltıbin) adet ağacın kesilmesi gerekecektir. Bu, Yalova ilinin yaşadığı deprem felaketinden sonra karşılaşacağı ikinci bir “Orman Depremi” felaketi olacaktır. Bu muhtemel felaketin göstergesi niteliğindeki harita ektedir. MİGEM’den Maden Arama ve İşletme Ruhsatı alanların önemli bir kesiminin asıl gayelerinin, Yalova’dan geçecek olan Körfez Köprüsü ve otoyol ile ilgili olarak taş ve kum ocakları işletme arzuları olduğu değerlendirilmektedir. Kaldı ki, İlimiz Çevre Düzeni Planı öncesinde verilen ve müktesep hak oluşturan taş ve kum ocağı alanları, yapılacak olan bu yatırımlar için yeterlidir. Ülkemizin olduğu gibi ilimizin de en önemli doğal kaynağı olan ormanlarımızın korunması amacıyla özellikle orman alanlarında maden arama ve işletme ruhsatı verilmemesi, verilmiş olanların işletmeye açılmasının önüne geçilmesi, sergilenmeye çalışılan yerel işbirliğinin ve yerel bilincin yanı sıra, Maden Arama ve İşletme Ruhsatı verilmesi aşamasında gerekli hassasiyetin artırılması ile mümkün olabilecektir” dedi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Danıştay Yalova’da Orman Katliamına ‘Dur’ Dedi
Ankara’dan arama ruhsatı alan ama Yalova’dan GSM ruhsatı alamayan maden ve taş ocağı şirketleri, Yalova Valiliği’ne açtıkları davayı kaybetti.
7 milyon ağacın kesilmesini vermediği GSM ruhsatlarıyla önleyen Yalova Valisi Doç. Dr. Yusuf Erbay’ın haklılığı, yargı kararıyla da tescillenmiş oldu.
Danıştay 8. Dairesi, Enerji Bakanlığı’nın Yalova’da verdiği 67 maden arama ruhsatına GSM vermeyen Yalova Valiliği’nin karar gerekçelerini onayladı. Türkiye’deki orman alanlarının korunması için emsal teşkil edebilecek olan kararda, Yalova Çevre Düzeni Planı, İl Strateji Planı ve İl Mahalli Çevre Kurulu kararları, hukuki temel olarak kabul edildi ve yetkinin Ankara’dan çok yerelde olduğunu tespit edilmiş oldu. Böylece ruhsat verilmesi durumunda Yalova’nın yüzde 22’sini, Yalova’daki orman alanlarının ise yüzde 37’sini kapsayan alanlarda yeni maden ocaklarının açılmasını engelleyen valilik uygulamasıyla korunan 7 milyon ağacın geleceği de kurtulmuş oldu.
Yalova Valisi Doç. Dr. Yusuf Erbay, yaptığı yazılı açıklamada, Danıştay 8.Dairesi’nce verilen E:2010/4528, K:2010/7304 sayılı kararın, Valilik işlem ve uygulamalarındaki haklılığın ortaya konulması bakımından önemine vurgu yaparak, “Bu kararda, Valilerin yerelde alacağı Mahalli Çevre Kurulu Kararı ve Stratejik Plan hukuki temel olarak kabul edilmiştir. Yerel Kurumların ülke genelinde yapılacak orman katliamına karşı kullanabileceği bu yasal yetkinin ilgili bütün kurumlarca göz önünde bulundurulması hayati önem taşımaktadır” dedi.
Vali Erbay, “Yalova İlinin kapladığı alanın yarısından fazlası ormanlardan oluşmaktadır. İlimiz yaylaları, mesire yerleri, akarsuları ve her geçen gün gelişen organik tarımı, gelişmiş çiçekçilik sektörü, doğa turizmi ve termal kaplıcaları ön plana çıkmaktadır. Son olarak da dünyanın 60., Avrupa’nın 3. ve ülkemizin de ilk ve tek Model Orman Ağı’na katılmış bölgesidir. İl Özel İdaresi Kanunu gereğince, 2007 yılında ilimizdeki tüm kamu kurum ve kuruluşları ile sivil toplum kuruluşlarının görüş ve önerileri de dikkate alınarak hazırlanan Stratejik Plan, İl Genel Meclisi ve Yalova Belediye Meclisinin aldıkları kararlarla kesinleşen 1/25000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı ve Mahalli Çevre Kurulu Kararı ile İlimizin yukarıda belirtilen ekolojik, ekonomik, kültürel, sosyal ve fiziki değerlerinin korunması amaçlanmış ve plan halen hassasiyetle uygulanmaktadır. Ancak; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğünce (MİGEM) 3213 Sayılı Maden Kanununa dayanılarak çoğunluğu orman ve tarım alanları olmak üzere yerleşim alanlarına dahi “Maden Arama ve İşletme Ruhsatları” verilmiştir ve verilmeye de devam edilmektedir. Korumaya çalıştığımız doğal değerlerimizin olumsuz etkilenmemesi için bu alanlara Valiliğimizce Çevre Düzeni Planı, Mahalli Çevre Kurulu Kararları ve İl Stratejik Planı gerekçe gösterilerek “İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatı” (GSM) verilmemektedir. Yalova’nın ağaç denizini gelecek nesillere taşımak amacıyla Valiliğimiz tarafından hassasiyetle sürdürülen bu uygulama, idare ile maden ruhsatı sahipleri arasında hukuki çatışmalara neden olmaktadır. Bu işlemler sonucunda açılan bir dava nedeni ile Danıştay 8. Dairesince verilen E:2010/4528, K:2010/7304 sayılı karar, Valiliğimizce yapılan işlem ve uygulamalardaki haklılığın ortaya konulması bakımından önemlidir. Bu kararda, Valilerin yerelde alacağı Mahalli Çevre Kurulu Kararı ve Stratejik Plan hukuki temel olarak kabul edilmiştir. Yerel Kurumların ülke genelinde yapılacak orman katliamına karşı kullanabileceği bu yasal yetkinin ilgili bütün kurumlarca göz önünde bulundurulması hayati önem taşımaktadır. İlimiz genelinde MİGEM tarafından yerel hiçbir kamu kurumuna sorulmaksızın verilmiş 67 adet muhtelif “Maden Arama ve İşletme Ruhsatı” bulunmaktadır. Bu ruhsat alanlarının İlimiz yüzölçümüne oranı %21,54, orman alanlarına oranı ise %37,15 dir. Maden İşleri Genel Müdürlüğü tarafından verilen bu ruhsatlara Valiliğimizce de GSM Ruhsatı verildiği takdirde, Orman İşletme Müdürlüğünce bu alanlara yönelik olarak hazırlanan teknik rapora göre, orman varlıklarımızdan meşe, kayın, kestane, ıhlamur, karaçam, fıstıkçamı, kızılçam, gürgen olmak üzere yaklaşık 6.996.000 (altımilyon dokuzyüzdoksanaltıbin) adet ağacın kesilmesi gerekecektir. Bu, Yalova ilinin yaşadığı deprem felaketinden sonra karşılaşacağı ikinci bir “Orman Depremi” felaketi olacaktır. Bu muhtemel felaketin göstergesi niteliğindeki harita ektedir. MİGEM’den Maden Arama ve İşletme Ruhsatı alanların önemli bir kesiminin asıl gayelerinin, Yalova’dan geçecek olan Körfez Köprüsü ve otoyol ile ilgili olarak taş ve kum ocakları işletme arzuları olduğu değerlendirilmektedir. Kaldı ki, İlimiz Çevre Düzeni Planı öncesinde verilen ve müktesep hak oluşturan taş ve kum ocağı alanları, yapılacak olan bu yatırımlar için yeterlidir. Ülkemizin olduğu gibi ilimizin de en önemli doğal kaynağı olan ormanlarımızın korunması amacıyla özellikle orman alanlarında maden arama ve işletme ruhsatı verilmemesi, verilmiş olanların işletmeye açılmasının önüne geçilmesi, sergilenmeye çalışılan yerel işbirliğinin ve yerel bilincin yanı sıra, Maden Arama ve İşletme Ruhsatı verilmesi aşamasında gerekli hassasiyetin artırılması ile mümkün olabilecektir” dedi.
En Çok Okunan Haberler