“Çakma Kabadayı”

Muharrem İnce, partisinin il örgüt üyeleriyle düzenlediği toplantıda gazetecilere gündeme ilişkin açıklamalar yaptı. Sivas Davası’nda çıkan zamanaşımı kararıyla ilgili konuşan İnce, “Sivas’ta insanları cayır cayır yaktılar. Bu yetmiyormuş gibi orada yakanların avukatlarını milletvekili yaptılar. O sanıklar, firari olanlar askere gitti, işe girdi, evlendi, ehliyet aldı ve dün ne yazık ki zamanaşımına uğrattılar. Sonra da bunu protesto eden insanların üzerine gaz bombası attılar. Bu bir insanlık suçudur. Önce insanlığı yaktılar, insanlığı yok ettiler. Dün de hukuku yok ettiler” dedi.

Başbakan Erdoğan’ın davayla ilgili “Hayırlı olsun” şeklindeki yorumuna ilişkin bir soru üzerine ise İnce, şunları söyledi: “İçimi burktu, içimi acıttı. Temel mi atıyorsun? Neyi hayırlı oluyor? Sen orada insanları yakanları ödüllendirdin. Yanı başına aldın, Başbakan Yardımcısı yaptın, milletvekili yaptın. Utanması lazım o cümleden. Benim içim acıdı, kendisi utandı mı bilmem?”

Yeni eğitim sistemine ilişkin komisyon toplantısında yaşananları da değerlendiren İnce, “Cumhuriyet tarihinde böyle bir olay görülmemiştir. Zorbalığın en ileri geldiği noktaydı. PKK terörü vardı bu ülkede artık AKP terörü var. Mecliste can güvenliğimiz yok”

İnce, Türkiye’de sopayla kanun geçirme devri başladığına dikkat çekerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Sen ustalık döneminde değil, zorbalık dönemindesin. Ama sana pabuç bırakmayacağız. Dün bir açıklamasına bakın. (Hangi dilden anlarlarsa o dilden konuşacağız) diyor. Cumhuriyet tarihinde böyle bir başbakan gelmemişti. Kabadayı da çakma kabadayı yalnız. Bize gözü dönmüş milletvekili diyor. Biz gözü dönmüş milletvekili değiliz ama o kıblesi dönmüş bir başbakan. Onun kıblesi Washington’da, Brüksel’de. O kabadayılığını Libya’yı bombalatmamak için gösterseydi ya. Amerikan askerleri Irak’ta bir buçuk milyon insanı öldürürken neredeydin sen çakma kabadayı. Dün dostum dediğin Esad’ı devirmek için emperyalist güçlerle işbirliği içindesin. Afganistan’da işbirliği içindesin, Irak’ta işbirliği içindesin, Suriye’de işbirliği içindesin.Dindar bir nesil yetiştirecekmiş. Libya’da, Irak’ta, Suriye’de, Afganistan’da hiç aklına gelmiyor din”

Partililere çeşitli fotoğraflar gösteren Muharrem İnce, CHP’nin savaş için cami içine silah sakladığını ama Ak Parti’nin rant için cami yıktığını kaydetti. “Rahmetli Erbakan yaşasaydı şimdi “Sizi gidi rantiyeciler sizi” derdi. Mimar Sinan’ın torunları ne zamandan beri camilerin altına alışveriş merkezleri kurdular, marketler açtılar. Bunların dini imanı yine para. Caminin altında dükkan açacaklar oaradan rant elde edecekler, birilerine peşkeş çekecekler” diyen İnce, kavgalarının dindarlarla dindar olmayanlar arasında değil rantiyecilerle bu milletin malını mülkünü korumak isteyenler arasında olduğunu söyledi.

İnce, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a ise şu sözlerle seslendi: “Sayın Başbakan dün sen grup toplantısında konuşurken kağıttan uçak yapan milletvekilinle gurur duyuyor musun? İntihalden, bilimsel hırsızlıktan aklandığını iddia eden Milli Eğtiim Bakanı’ndan gurur duyuyor musun? Zonguldak’ta madencilerimiz güzel öldü diyen bakanından gurur duyuyor musun. Kardeşine ilansız ihale veren belediye başkanından gurur duyuyor musun? Belediyeden ilansız ihale alan belediye meclis üyesini milletvekili yaptın. O milletvekilinden gurur duyuyor musun? Cami arsalarını maliyeye devrederek borç ödeyen belediye başkanından gurur duyuyor musun? Camileri yıkıp alışveriş merkezi yapan belediye başkanlarından gurur duyuyor musun? Sivas’ta insanları cayır cayır yakan insanların avukatlarını milletvekili yaptın. O milletvekilinden gurur duyuyor musun? Kayıp trilyon davalarıyla, Bosna paralarının kaybolmasıyla, Deniz Feneri soygunuyla gurur duyuyor musun? Irak’a giden Amerikan askerlerine dua eden bir Başbakan olarak kendinden gurur duyuyor musun? Umredeyken mecliste oy kullanan sahte evliya milletvekillerinden gurur duyuyor musun”

İnce, yeni eğitim sistemine ilişkin tartışmalara ilişkin de “4+4+4 tartışması bir İmam Hatip tartışması değildir. Kız çocuklarımızın geleceğini savunma, engelli çocuklarımızın hakkını savunma tartışmasıdır. Çağdaşlığın, bilimin tartışmasıdır. Bu bir din tartışması değildir. Sahtekarlık yapmasınlar, gerçek yüzlerini ortaya koysunlar. Bu kanunun içinde rant vardır. Bunları konuşsunlar” yorumunu yaptı.