Bakan Sosyal Güvenlik Yasasını Anlattı

Burada konuşan Çelik Sosyal Güvenlik Yasası ile eşitliği getirdiklerini söyledi. Çelik basının bir çok konuda doğruyu yazmayarak çamur at izi kalsın politikası güttüğünden de dert yandı.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı yoğun bir programla geldiği Yalova’daki son durağı olan Halk Eğitim Merkezi Konferans Salonu’ndaki Sosyal Güvenlik Yasası ve istihdam Paketi konulu toplantıda yasayla ilgili detayları aktardı. Çelik konuşmasının başında 2002 yılı ile 2007 yılı arasındaki 5 yıllık süreçte Sosyal Güvenlik Reformunun yapılamamasının faturasının 25 katrilyon olduğunu belirtti. Türkiye’nin 11 katrilyonu ancak yatırıma ayırabildiğini dile getiren Çelik, “Sosyal Güvenlik Sistemi ile ilgili çok şey konuşuldu, çok şey yazıldı. Gelen giden bütün iktidarlar programlarına sosyal güvenliği aldılar. Sosyal Güvenlikte reform yapılması gerektiğini söylediler. Ve böylece 2002 yılını sonuna kadar geldik. Ancak bu esnada sosyal güvenlik sistemimizin artık sürdürülemez bir hale geldiğini hep beraber gördük. Sosyal Güvenlik Sistemi’nin sürdürülebilir bir hale getirilebilmesi için yapılması gereken şeyler atılması gereken adımlar var. Bunları yapmaya başladığınız zamanda popülist siyaset anlayışı devreye giriyor ve bu reformun yapılmaması için Ayak diremeler, olumsuz muhalefet, ülke gerçekleriyle bağdaşmayan bir muhalefetle karşı karşıya kalıyorsunuz. Hangi ülkede sosyal güvenlik reformu ele alınmışsa o ülkelerde iktidarların başının belası olmuştur. İktidarlar bunu başarmakta zorlanmışlardır. Böyle zor bir konuyu biz iktidara gelmeden, 2002 yılından önce parti programına yazmış ve ilk iş olarak sosyal güvenlik alanındaki reformu yapacağımızı belirtmiştik. Bizde iktidara gelir gelmez bu reforma başladık. Tasarı hazırlandı. Birçok safahatlar yaşandı. Ve böylece 22 nci dönem sona erdi. 7,5 katrilyon olan 2002 yılındaki açık, 5 senelik kayıp neticesinde 25 katrilyona çıktı. Yani bir an önce önlem almanız gereken bir konuda geciktirdiğiniz zaman, olaya siyasi gözle baktığınız zaman 3,5 katı bir maliyetle karşı karşıya kalıyorsunuz. 2007 yılı sonu itibarı ile sosyal güvenlik sisteminin açığı 25 katrilyon. Eğer sosyal güvenlik sistemimiz sağlıklı olsaydı da 15 katrilyon yatırıma gitmiş olsaydı neler yapılabilirdi Türkiye’de bunu düşündüğünüz zaman Türkiye bugün bütçede 11 katrilyon yatırım yapabiliyor. Ama sosyal güvenlik açıklarına ayırdığı pay 25 katrilyon. Bunları iyi düşündüğümüzde konunun ne kadar önemli olduğunu anlarız” dedi

70’Lİ VE 90’LI YILLAR TÜRKİYE İÇİN KAYIP YILLARDIR.
Konuşmasında 70’li ve 90’lı yıllardaki uygulamaya da değinen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, “70’li yıllarla 90’lı yıllar Türkiye’nin kayıp yıllarıdır. 90’lı yılların başındaki çekişmeleri iyi hatırlarsanız oy almak için her şey mubah sayılmıştır. Ve neticesinde oylar alınmıştır. 38-40 yaşındaki vatandaşlarımız emekli edilmiştir. Peki o yaşta emekli odlunda ne oldu. O kişi için düşündüğünüzde bu çok tatlı bir şey. Peki bugün ne oldu 40 yaşında emekli olanlar ikinci bir işte çalışıyorlar. Nasıl çalışıyorlar kayıt dışı çalışıyorlar. Ne kadar bunların sayısı 2 milyon 137 bin. İşsiz sayısı ne kadar 2,5 milyon. Eğer emeklileri çalıştırmayacak bir sistem kurmuş olsaydık bugün 2,5 işsizimiz iş aramayacaktı” şeklinde konuştu.

BU YASA İLE EŞİTLİĞİ GETİRDİK
Bakan Çelik devlet memuru, sigortalı ve Bağ-Kur’lu arasında eşitsizlik olduğunu ve Sosyal Güvenlik Reformu ile bu eşitsizliğin ortadan kaldırıldığını dile getirdiği konuşmasında, “Neden bir sosyal güvenlik reformuna gerek duyduk Birincisi bu genelde söylediğim şeyler. İkincisi sistem adil değil. Şu anda uygulanmakta olan sistem adaletli bir sistem değil. Ne demek bu. Eğer bir vatandaşımız devlet memuru olma şansı varsa önce devlet memuru olmak istiyor. Bugün devlet memuru oldunuz mu hastaneye gider muayene olursunuz. Memur olamazsanız koşa koşa Sigortalı olmaya işçi olmaya çalışıyorsunuz. Neden peki? Çünkü bu gün işe başladınız 90 gün sonra ancak sağlık hizmetinden faydalanabiliyorsunuz. Sigortalı da olamadınız o halde Bağ-Kur’lu olacaksınız. Bağ-Kur’lu olunca da 240 gün prim yatıracaksınız ki gidip tedavi olabilesiniz. Peki Bağ-Kurlu vatandaşında, Emekli Sandığına bağlı vatandaşında, sigortalının da nüfus cüzdanında T.C yazıyor mu. Yazıyor peki neden farklı zamanlarda gidip tedavi oluyorlar. İşte böyle garip bir sistem garip bir uygulama. Bunun sürmesi mümkün değil bitmesi gerekli. Neticede bu yasayla bu eşitsizliği bitirdik. Ne yaptık bu ayın primini yatırdığın günden itibaren hangi sosyal güvenlik kuruluşuna bağlı olursan ol ertesi gün sağlık hizmeti almaya başlamanı sağladık. Peki siz bunu hiç gazetelerde duydunuz mu ne güzel bir yasa çıkartmışlar diye. Aksine ne kadar olumsuz şey buldularsa bu yasa için söylemeye devam ettiler. Peki Bağ-Kur’daki prim 40 dan 33 e inmiş, beyan esası gelmiş, artık basamak basamak fazla prim ödemeyeceksin diye bir şey okudunuz mu . Yok. Adaletsizlik ortadan kalktı diye bir şey okudunuz mu. Yok. Ne yazıyorlar bir sürü çamur at izi kalsın mantığı ile toplumun geleceğini karartmaya çalışıyorlar”
2036 YILINA KADAR EMEKLİ OLACAK HER VATANDAŞ 60 YAŞINDA EMEKLİ OLACAK
Konuşmasında en son olarak emeklilik yaşına değinen Faruk Çelik bu konunun da saptırıldığını ve bilinçli olarak kamu oyuna yanlış anlatıldığından dert yanarak, “ En önemli problemlerden bir tanesi de bu sistemin yaş meselesi. Şu anda insanlar kaç yaşında emekli oluyor biliyormusunuz. Bayanlar 44, erkekler 47 yaşında emekli oluyorlar. Bundan 5 altı sene önce 40 yaşında emeklilik vardı. Bu sistem bozuldu mu bozulmadı. Aynen devam ediyor. Ama gazeteler öyle yazıyorlar ki . Emekli yandın. Emekli olacak olan adam sende yandın. İşe yeni başlayan adam sen temelli yandın. Bir çok yaygara kopartıldı. Bunların hiç birisi doğru değil ya. Başbakan Recep Tayip Erdoğan’da bir gün çıktı kürsüden bunlara yalancılar dedi. Vay sen bize nasıl yalancı dersin diye yaygara yaptılar. Ya yalancısın. Daha nasıl diyelim. İşte biz buradayız. Herkesle her yerde tartışmaya hazırız. Tartışmak isteyenler televizyonlarda boylarının ölçüsünü aldılar. Şu anda emekli olanlarla ilgili bir problem yok Çalışan vatandaşımız eğer 44 yaşında emekli olacaksa emekli oluyor. Gelecek yıl emekli olacaksa 45-48. Kademeli olarak 2028 yılına kadar, bizim çıkardığımız yasa değil, rahmetli Ecevit, Bahçeli ve Mesut Yılmaz’ın o dönemde çıkardıkları yasa gereği 2028 yılına kadar kademeli artış devam ediyor. Biz 2028 yılına kadar hiçbir şey yapmadık. Hatta 2028’i 2036 yılına taşıdık. Emekli olacak vatandaşımız 2036 yılına kadar emekli olacaksa emeklilik yaşı 60 tır” dedi.