Eğitim-İş Yalova İl Temsilciliği adına yazılı bir açıklama yayınlayan Ferhan Özgen Türkiye’de öğretmenlerin halen kötü şartlar altında eğitim ve öğretim verdiklerini dile getirdi.
Haber Giriş Tarihi: 05.10.2009 00:00
Haber Güncellenme Tarihi: 01.01.1970 02:00
Kaynak:
Haber Merkezi
yalovamiz.com
Ülkede ki öğretmen açışının ise neo-liberal politikalar yüzünden bir türlü kapatılmadığını vurguladı.
Dünya Öğretmenler Günü kutlandı. Buna bağlı olarak bir açıklama yayınlayan Eğitim-İş Yalova İl Temsilciliği ise öğretmenlerin içinde bulunduğu duruma vurgu yaptı. Sendika adına açıklama yapan Ferhat Özgen öğretmen açığının çığ gibi büyüdüğü ülkemizde halen maliye bakanlığı izin vermiyor diye öğretmen alımı yapılmadığını dile getirdi. Özgen öğretmenlerin çalışma saatleri anlamında dünyanın en çok çalışan 3 ülkesinden birinde görev yaptıklarını ancak ücretlendirme anlamında en az ücret alan ülkeler sıralamasında altlarda bulunduğunu dile getirdi. Ülkede ki öğretmenlerin çeşitli sınıflandırmalarla ayrıştırıldığına da değinen Özgen, “1966 yılının 5 Ekim’inde BM Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü ( UNESCO ) ile Dünya Çalışma Örgütü ( ILO ) arasında “ öğretmenlerin toplum içindeki konumuna ilişkin “ bir sözleşme imzalandı. İşte bu tarihi gün 1996 yılından beri içinde Türkiye’nin de bulunduğu 100’ü aşkın ülkede dünya öğretmenler günü olarak kutlanmaktadır.
Öğretmenlik mesleğinin manifestosu olan bu sözleşme öğretmenlerin mesleklerini daha iyi koşullarda gerçekleştirmeleri için önerilen ilkeleri içermektedir. Dünyanın pek çok ülkesinde bu ilkelere titizlikle uyulurken, ülkemizde “öğretmenin toplum içindeki konumu” na bir göz atalım.
700 bini aşan öğretmenimiz kadrolu, sözleşmeli, ücretli, vekil gibi sınıflara ayrılmıştır. Aynı işi yapıyor olmalarına rağmen özellikle ücretli ve sözleşmeli öğretmenler köle gibi çalıştırılmaktalar.2007 seçimleri öncesi söz verilmesine rağmen 10 binlerce sözleşmeli öğretmene kadro verilmemiştir.
Kadrolu öğretmenleri de düz, uzman ve başöğretmen diye üçe böldüler. Bazı branşlarda 35 puan alan bir öğretmen “uzman öğretmen” olurken bazı branşlarda 75 puan alan öğretmen uzman olamadı. Aynı görevi yapan öğretmenlerin bu şekilde ayrıştırılması eğitim ve öğretimin kalitesini düşürmekte ve çalışma barışını bozmaktadır.
Ülkemizde bulunan 69 Eğitim Fakültesi her yıl ortalama 36 bin civarında mezun vermektedir. Bu fakültelerden birini bitirerek öğretmen olma hakkı kazanması için bir kişinin tam 739 kez sınava girmesi gerekmektedir.740. sınavı da geçerek göreve başlayacak olan öğretmen adaylarının bazılarının bu son sınavı geçme olasılığı % 1’in bile altındadır. Bugün 220 bin eğitim fakültesi mezunu işsiz öğretmen var. Her gelen Milli Eğitim Bakanı öğretmen açığının aslında daha fazla olduğunu ancak, maliye bakanlığının istediği kadarını almak zorunda olduklarını söylüyor.30’ar kişilik sınıflar ve tam gün öğretim yapılması durumunda ne sözleşmeli, ücretli ne de işsiz öğretmen kalacaktır. Ama her şeye ticari gözle bakan neo-liberal politikalar yüzünden eğitim sistemimiz tıkanma noktasına getirilmiştir. Türkiye, öğretmen maaşları açısından OECD ülkeleri içinde sondan ikinci sırada. Çalışma saatleri açısından bakıldığında ise Macaristan ve Japonya’la birlikte en fazla çalışma saatine sahip üç ülkeden birisi. Yani sanılanın aksine Türkiye’de öğretmenler çok uzun tatil yapmıyorlar. Öğretmenlerin işi okul kapanınca bitmiyor; yapılacak işleri evlerine taşıyorlar. Rakamlar, istatistikler yalan söylemez. Ama yalancılar rakam uydurabilirler. AKP’nin iktidara geldiğinden bu güne değin eğitim –öğretim sistemimiz çökme noktasına gelmiştir.” Otomatik pilot” yere çakılmıştır. Bu kasıtlı olarak sürdürülen politikaların bir sonucudur. Onlar öğrencilerimizin bilimsel, çağdaş, laik bir eğitimden geçmelerini istemiyorlar. Öyle yetişirlerse kendilerine oy vermezler.
Eğitim İş Yalova İl Temsilciliği olarak şunu söylemek istiyoruz: Sendika bir hak arama ve alma örgütüdür. Doğru. Ama sendika aynı zamanda kendi yerelinde eğitimde çıtayı yükseltme, halkını aydınlatma örgütüdür. Nasıl soyulup sömürüldüğümüzü, neden geri bıraktırıldığımızı da anlatma örgütüdür. Ülkemizde yaşanan sıkıntıları, yoksulluğu, işsizliği, açlığı halkımızla paylaşma ve çözüm yollarını gösterme örgütüdür. Bütün öğretmenlerimizin dünya öğretmenler gününü kutluyoruz” dedi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Özgen, “Dünya Öğretmenler Günü Kutlu Olsun”
Eğitim-İş Yalova İl Temsilciliği adına yazılı bir açıklama yayınlayan Ferhan Özgen Türkiye’de öğretmenlerin halen kötü şartlar altında eğitim ve öğretim verdiklerini dile getirdi.
Ülkede ki öğretmen açışının ise neo-liberal politikalar yüzünden bir türlü kapatılmadığını vurguladı.
Dünya Öğretmenler Günü kutlandı. Buna bağlı olarak bir açıklama yayınlayan Eğitim-İş Yalova İl Temsilciliği ise öğretmenlerin içinde bulunduğu duruma vurgu yaptı. Sendika adına açıklama yapan Ferhat Özgen öğretmen açığının çığ gibi büyüdüğü ülkemizde halen maliye bakanlığı izin vermiyor diye öğretmen alımı yapılmadığını dile getirdi. Özgen öğretmenlerin çalışma saatleri anlamında dünyanın en çok çalışan 3 ülkesinden birinde görev yaptıklarını ancak ücretlendirme anlamında en az ücret alan ülkeler sıralamasında altlarda bulunduğunu dile getirdi. Ülkede ki öğretmenlerin çeşitli sınıflandırmalarla ayrıştırıldığına da değinen Özgen, “1966 yılının 5 Ekim’inde BM Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü ( UNESCO ) ile Dünya Çalışma Örgütü ( ILO ) arasında “ öğretmenlerin toplum içindeki konumuna ilişkin “ bir sözleşme imzalandı. İşte bu tarihi gün 1996 yılından beri içinde Türkiye’nin de bulunduğu 100’ü aşkın ülkede dünya öğretmenler günü olarak kutlanmaktadır.
Öğretmenlik mesleğinin manifestosu olan bu sözleşme öğretmenlerin mesleklerini daha iyi koşullarda gerçekleştirmeleri için önerilen ilkeleri içermektedir. Dünyanın pek çok ülkesinde bu ilkelere titizlikle uyulurken, ülkemizde “öğretmenin toplum içindeki konumu” na bir göz atalım.
700 bini aşan öğretmenimiz kadrolu, sözleşmeli, ücretli, vekil gibi sınıflara ayrılmıştır. Aynı işi yapıyor olmalarına rağmen özellikle ücretli ve sözleşmeli öğretmenler köle gibi çalıştırılmaktalar.2007 seçimleri öncesi söz verilmesine rağmen 10 binlerce sözleşmeli öğretmene kadro verilmemiştir.
Kadrolu öğretmenleri de düz, uzman ve başöğretmen diye üçe böldüler. Bazı branşlarda 35 puan alan bir öğretmen “uzman öğretmen” olurken bazı branşlarda 75 puan alan öğretmen uzman olamadı. Aynı görevi yapan öğretmenlerin bu şekilde ayrıştırılması eğitim ve öğretimin kalitesini düşürmekte ve çalışma barışını bozmaktadır.
Ülkemizde bulunan 69 Eğitim Fakültesi her yıl ortalama 36 bin civarında mezun vermektedir. Bu fakültelerden birini bitirerek öğretmen olma hakkı kazanması için bir kişinin tam 739 kez sınava girmesi gerekmektedir.740. sınavı da geçerek göreve başlayacak olan öğretmen adaylarının bazılarının bu son sınavı geçme olasılığı % 1’in bile altındadır. Bugün 220 bin eğitim fakültesi mezunu işsiz öğretmen var. Her gelen Milli Eğitim Bakanı öğretmen açığının aslında daha fazla olduğunu ancak, maliye bakanlığının istediği kadarını almak zorunda olduklarını söylüyor.30’ar kişilik sınıflar ve tam gün öğretim yapılması durumunda ne sözleşmeli, ücretli ne de işsiz öğretmen kalacaktır. Ama her şeye ticari gözle bakan neo-liberal politikalar yüzünden eğitim sistemimiz tıkanma noktasına getirilmiştir.
Türkiye, öğretmen maaşları açısından OECD ülkeleri içinde sondan ikinci sırada. Çalışma saatleri açısından bakıldığında ise Macaristan ve Japonya’la birlikte en fazla çalışma saatine sahip üç ülkeden birisi. Yani sanılanın aksine Türkiye’de öğretmenler çok uzun tatil yapmıyorlar. Öğretmenlerin işi okul kapanınca bitmiyor; yapılacak işleri evlerine taşıyorlar.
Rakamlar, istatistikler yalan söylemez. Ama yalancılar rakam uydurabilirler. AKP’nin iktidara geldiğinden bu güne değin eğitim –öğretim sistemimiz çökme noktasına gelmiştir.” Otomatik pilot” yere çakılmıştır. Bu kasıtlı olarak sürdürülen politikaların bir sonucudur. Onlar öğrencilerimizin bilimsel, çağdaş, laik bir eğitimden geçmelerini istemiyorlar. Öyle yetişirlerse kendilerine oy vermezler.
Eğitim İş Yalova İl Temsilciliği olarak şunu söylemek istiyoruz: Sendika bir hak arama ve alma örgütüdür. Doğru. Ama sendika aynı zamanda kendi yerelinde eğitimde çıtayı yükseltme, halkını aydınlatma örgütüdür. Nasıl soyulup sömürüldüğümüzü, neden geri bıraktırıldığımızı da anlatma örgütüdür. Ülkemizde yaşanan sıkıntıları, yoksulluğu, işsizliği, açlığı halkımızla paylaşma ve çözüm yollarını gösterme örgütüdür. Bütün öğretmenlerimizin dünya öğretmenler gününü kutluyoruz” dedi.
En Çok Okunan Haberler