Tigem’de Oyun Büyük Oynanıyor!

Valilik tarafından organize edilen Tigem ile ilgili toplantıdan sonra bir açıklama yapan HÜR Parti il Başkanı Özgür Kar açıklama yaptı.

Kar yaptığı açıklamada “Bugün yerel basından öğrendiğimize göre, Valilikte yapılan bir toplantıda TİGEM arazisinin akıbetinin ne olacağı masaya yatırılmış ve bazı kararlar alınmış. Bu toplantı sonrasında bizzat sayın Vali tarafından yapılan açıklamada, “Atatürk’ün ‘Benim Kentim’ dediği Yalova daha 1930’larda Atatürk tarafından bütününde bir ‘Su Kenti’ ‘Turizm Kenti’ olarak planmış ve bizlere bunu vasiyet olarak bırakmıştır. Atatürk gibi büyük bir önderin Yalova ile ilgili geleceğe yönelik tasavvuru birkaç bin dönüm tarım arazisinin ne olacağından çok daha kapsamlı ve önemli planlar içermektedir. Buna rağmen Yalova’da bırakmış olduğu çiftlik arazileri bu güne kadar bizzat kendisinin yabancı uzmanlara yaptırdığı Yalova’nın turizm kenti olmasına yönelik projelerine uygun olarak kullanılmamış” şeklinde çok ilginç bir bölüm de yer almaktadır.

Atatürk’ün Yalova için yaptırdığı ve bildiğimiz kadarıyla İTÜ arşivinde korunan plan taslağında ne böyle bir şey vardır ve ne de Yüce Önder orayı ileride başka amaçlarla kullanılsın diye bir öngörüde bulunmuştur. Atatürk’ün örnek tarım çiftlikleri olsun diye bizzat millete bağışladığı TİGEM arazisi üzerinde şu anda iktidarda olanların ne hesapları olduğu giderek daha iyi anlaşılmaya başlandı. Anlayamadığımız, bu Yalova için tam bir talihsizlik olduğuna inandığımız hesaplara Atatürk’ün, Büyük Önderin adının niye karıştırılmak istendiği ve tarihi gerçeklerin neden çarpıtılmaya çalışıldığıdır? Atatürk’ün adının arkasına saklanmak ihtiyacını neden duyuyorlar?

Yalova kamuoyundan gizlenerek yapılan bu toplantıda fikir birliği olmuş mudur ve kim ne düşünmektedir, bilmiyoruz. Ama insanlarımızın aklına gelen soru, TİGEM bir şekilde yağmalanmak mı isteniyor sorusudur.

Biz Parti olarak, bu arazinin, eğer ekonomik ömrünü doldurmuşsa, yağmalanmadan Yalova’ya günü birlik turizm hareketini arttıracak şekilde KENT PARKI olarak kazandırılmasının en doğru karar olacağı düşüncesindeyiz. Zaten, kapalı kapıların ardında değil, 500’ün üzerinde temsilcinin katılımıyla gerçekleştirilmiş 1998 Yalova Kongresi de bu yönde karar almıştır. Başka şekilde bir uygulama ve o arazinin rant yağmasına kurban edilmesi, Yalova’ya ihanet etmek demektir. “ dedi.