SP İl Divan Toplantısını Gerçekleştirdi

Saadet Partisi Yalova İl Teşkilatı aylık çalışmalarını değerlendirdikleri İl Divan Toplantısını Belediye Nikah Salonunda gerçekleştirdi. Toplantıya Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ertan YÜLEK’te hazır bulundu.

İl Divan toplantısının açılış konuşmasını yapan SP İl Başkanı Mustafa BALTA, Türkiye'nin ehil olmayan kişilerin eline teslim edildiğine dikkat çekti. SP Genel Başkan Yardımcısı Ertan YÜLEK Burada yaptığı konuşmada, Türkiye'nin gerek ekonomi gerek manevi bakımdan çok zor bir dönemden geçtiğini belirterek “ Sokaktaki insanlarımız bizlere soruyor. 'Hiç mi umut yok? Bu memleket dış güçlerin baskısından kurtulmayacak mı? Herhangi bir çare yok mu? Elbette var. Memleketimizin huzur ve saadetini temin edilmesi için biz Saadet Partililer olarak günlük hayatımızdan zaman ayırarak her ay, her hafta, her gün bir araya geliyor ve bizim diğer partilerden farkımızı ortaya koyuyoruz. Kısacası Türkiye'nin bir çok ilinde olduğu gibi Yalova'da da Saadet Partisi var olduğunu belirtmek için ve kurtuluşun reçetesinin Milli Görüşte olduğunu ispatlamamız gerekmektedir. Yer yüzünde en şerefli varlık insandır. İnsanın diğer canlılardan farkı ise; İyiyi kötüden, güzeli çirkinden, faydalıyı faydasızdan ve adaleti zulümden ayırma özelliğine sahip olmasıdır. Bunun için yeryüzündeki sorumluluk insana aittir. “ dedi.

Türkiye’de toplumsal dengelerin bozulduğunu, toplumun çıkış yolu aradığını vurgulayan Yülek konuşmasını şöyle sürdürdü: “ Türkiye’nin bu ateşten kurtulmasına vesile olmak için var gücümüzle çalışmak zorundayız. İşte Milli Görüşün temsilcisi olan Saadet Partililer bunun için çalışıyor. Dışarıdaki dedikodulardan etkilenmeden kendi işlerini yapmaktadırlar.  'İcabında Mekke'yi de bombalarız' tehditleri ile maruz kalan dünyadaki Müslümanların umudu Türkiye'dir. İstiyorlar ki Müslümanların kurtuluşu ve birlik ve beraberliğin sağlanması ancak Türkiye'nin elinde olsun. Çünkü hangi İslam devletine sorarsanız şunu diyecektir, 'Biz İslam ülkelerini bir araya getirmesini beceremeyiz. Çünkü bizim, Türkiye gibi bir ülkenin Osmanlı İmparatorluğunu kurmak ve adaletli bir devlet yönetimi ile ilgili tecrübemiz yoktur. Bu işi yapsa yapsa yine Türkiye yapar. Bütün dünyanın gözü Türkiye'nin üzerinde. Türkiye'nin üç tarafı denizlerle çevrili. Akarsuları ve nehirleri bakımından en zengin ülkeyiz. Yeraltı madenleri bakımından en zengin ülkeyiz. Genç bir nüfus çoğunluğuna sahibiz.

Üstelik Anadolu için neden 'Asyadenör'(Küçük Asya) denmesinin sebebi, Orta Asya’daki iklimlerin hepsi Anadolu’da mevcuttur. Erzurumlu vatandaş memleketinde karın üstünde kayak yaparken, aynı zaman içinde Antalya'daki vatandaşımız sıcaklıktan dolayı denize girebiliyor. Karadeniz'deki bir vatandaşımız nemli topraklarında rahatlıkla çay yetiştirebilirken, İç Anadolu'da çiftçimiz istediği alanda istediği kadar buğday yetiştirebilir. Türkiye her yönü ile zengin bir ülke. Dünya Türkiye'yi büyük bir umutla bekliyor.

Lübnan'daki papazlar bile 'Allah'ım şu Müslüman Türkler yine gelseler de buraları alsalar' diye dua ettiklerini biliyor muydunuz? Osmanlı Devletinin zulüm gören Açe'ye Türk Ordusunu göndererek zulümden kurtardıkları için orada 3 Türk köyü kuruldu ve bugün bile camilerinde Osmanlı Devleti adına hutbe okuduklarını biliyor muydunuz? Aynı Açe devletinin Tsunami felaketinden dolayı sadece Türkiye'den başka hiçbir devletin yardımlarını kabul etmediklerini biliyor muydunuz? Çünkü ABD'nin Açe'de yardım yapacağız diye kimsesiz çocukları misyonerler aracılığı ile hıristiyan yapma fikirlerini biliyorlardı. Bunun için Türkiye'yi her yönü ile bütün dünya benimsiyor. İşte Türkiye böyle güçlü bir ülke. Bunu bizim insanımız bilmiyor ama dışarıdaki yabancılar bunu biliyor.

Eğer Türkiye gücünün farkına varırsa, güçlenip bütün ülkeleri bir araya getirirse ve liderlik bayrağını dalgalandırırsa bu Avrupa ve ABD için büyük bir tehdit olur. Bu sebepten dolayı İMF başta olmak üzere bir çok etken Türkiye'nin güçlenmesine engel olmak için borca sokuyor ve borcunu yüksek faizlerle geri alıyor. Sadece bir saniyede Türkiye'nin 7.2 Trilyon Yeni Türk Lirası İMF'ye faiz olarak ödeniyor. Türkiye gibi bir ülke uçak fabrikalarını açamıyor. Madenlerini işletemiyor. Gençlerimize iş veremiyor. Çocuklarımıza din eğitimi baskısı yapılıyor. Öğrencilerimizden 1.500.000 kişi ÖSS'ye giriyor ve ancak 200.000 kişi üniversitelere girebiliyor.

Türkiye'yi güçsüzleştirmek istiyorlar. Maksat İsrail, Fırak ve Nil nehirleri arasındaki toprakları ele geçirerek Büyük İsrail Devletini kurmak istiyor. Bunun için başta ABD Başkanı Bush olmak üzere Hıristiyanları kandırıyorlar. Onlara 'Fırat ve Nil Nehirleri arasındaki toprakların ele geçirilmesinde yardımcı olacaksınız. Armagedon savaşı yapılmalı, Fırat'ta kan gövdeyi götürmeli. Kudüs'teki Mescid-i Aksa'yı yıkıp yerine Süleyman Mabedini yapacağız. İsa'nın bir an önce gelmesini hızlandırmak için bizim dediklerimizi yapmak zorundasınız ki cennete girebilesiniz.Ancak bunları yapmamıza engel teşkil eden bir ülke var. Oda Türkiye. ABD ve AB Türkiye'yi kısa yoldan dağılmasının en kolay yolunu 'Ağacı kesecek baltanın sapını kendinden olmasını sağlamak'. Yani Türkiye’nin ve Dünyanın kurtuluşunu isteyen 30 yıllık Milli Görüş camiasındaki adamları ayırmak ve ülkenin gidişatını kötüye sürükletmek. Bu ülkenin umudu var. Çaresiz değil. Çare Milli Görüşte. Ancak Saadet Partisinin gayretli çalışmaları ile iktidara gelmesidir”

İl Divan toplantısında konuşan SP İl Başkanı Mustafa Balta , Memleketin idaresinde olduğu gibi, Karayolları da aynı şekilde ehil olmayan insanların eline geçtiğini söyledi. Balta “Yalova - İzmit Karayolundaki çalışmalarda asfaltlanacak yolu derine doğru kazıp yerine asfalt dökeceklerine, eski yolun üstüne yeni asfalt dökmeleri bu işin acemisi olduklarını belirtiyor. Bu ilde siyasi bir partinin il başkanı olup da şikayet edip de uyarmanın haricinde bir şeyler yapamamanın sıkıntısını yaşıyorum. Karayolları yol yapmayı unuttu herhalde. İnşallah bunun hesabını sormak Saadet İktidarında nasip olacak.

Çiftçinin hali perişan. Bizlere diyorlar ki 'Allah'tan korkup, Müslüman olmasak şimdiye kadar çoktan intihar etmiştik. Hükümet, bizlere piyasa oluşursa buğdayın fiyatını 350 bin lira artı 30 bin liradan fiyat vereceklerine dair taahhüt ettiler. Şimdi ise ekip biçtiğimiz ürün para etmiyor diye alıcı çıkmıyor. Bunun için 250 bin artı 30 bin liradan satmak durumda kalıyoruz. Ne zaman bu çiftçinin yüzü gülecek' diye. Çiftçimiz Erbakan Hükümeti ile AKP Hükümetini kıyasladığında 'Bizi Saadet Partisinden başka kurtaracak kimse yok, yoksa ailecek acımızdan öleceğiz' diyor. Bu arada dünyanın huzurunu bozan ABD Başkanı Bush, Siyonist güçlerin elinde kukla olmuştur. Bunun tek çaresi Bush'un iman etmesidir. Bütün basın mensuplarına açıkça söylüyorum. ABD Başkanı Bush'u İslam'a davet ediyorum. Eğer Bush Müslüman olursa yaptığı zulümlerden dolayı pişmanlık duyar ve dünyanın huzur ve selameti için İslam dinine hizmetleri büyük olacaktır, dedi. İl Divan toplantısının sonunda Saadet Partisi İl başkanı Mustafa BALTA, parti çalışmalarında önemli gayretler sarf eden ve üye kampanyasında büyük bir başarı sergileyen İl Gençlik Kolu Sekreteri ve İl Gençlik Üye Sorumlusu Abdülmecit KAZAK'a ödül verdi.