Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Koçal’dan İnce’ye: “Oyum Haram Olsun”

SHP İl Başkanı Cengiz Koçal Tigem toplantısı ile ilgili olarak bir basın açıklaması yaptı. Koçal Açıklamasında CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce’ye yönelik zehir zemberek açıklamalarda bulunarak “

Haber Giriş Tarihi: 29.07.2005 00:00
Haber Güncellenme Tarihi: 01.01.1970 02:00
Kaynak: Haber Merkezi
yalovamiz.com

SHP İl Başkanı Cengiz Koçal Tigem toplantısı ile ilgili olarak bir basın açıklaması yaptı. Koçal Açıklamasında CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce’ye yönelik zehir zemberek açıklamalarda bulunarak “Atatürkçü Düşünce Derneği’nin Yalova Şube Başkanlığını da yapmış olan ve Atatürk’ün kurmuş olduğu partinin şu anda Yalova Milletvekili olan Sayın Muharrem İnce de bu görüşlere büyük bir coşku ile katılmıştır. Sayın İnce size sesleniyorum!!! Milletvekili olduğunuz seçimlerde size verdiğim oy için ilk olarak haram olsun” dedi.

Yalova Valiliğinin 27 Temmuz 2005 tarihinde yapmış olduğu ve Siyasi Parti, Sivil Toplu Örgütleri temsilcilerinin katıldığı toplantı sonrası yapılan basın bildirisinde, “ortak görüş” olarak ifade edilen düşüncelere katılmadığını ifade eden SHP İl Başkanı Cengiz Koçal’: ”Adı geçen toplantıya SHP İl Başkanı olarak ben de katıldım ve o bildirideki görüşlere katılmadığımı toplantı aşamasında net bir şekilde ifade etmiş olmama rağmen, “ortak görüş” diye nitelendirilmesini çok yanlış bir nitelendirme olarak görüyor ve doğru bulmuyorum. Bundan dolayı bu açıklamayı yapmak mecburiyetinde kaldım.

Yalova’nın geleceği için çok önem taşıyan bu ve buna benzer konularda, katılımı çoğaltarak, değişik görüşlerin ortaya çıkması neticesinde daha sağlıklı kararlar almayı hedefleyen bu gibi toplantıların yapılmış olmasını takdirle karşılıyorum. Ancak bu toplantıların değişik fikirlerin tartışılması neticesinde doğruyu bulma yöntemi yerine, belli görüşlerin topluma kabul ettirilmesi şeklinde yorumlanarak dikte ettirilmesi veya salt siyasi propaganda aracı olarak yapılmasını da kabul edemiyorum.
 Tigem Arazisi ile ilgili bu toplantıda katılımcıların büyük bir çoğunluğu (SHP İl Başkanı olarak ben hariç) bu arazinin, bildiride özetlendiği gibi, özel sektöre devri konusunda hemfikir olmuşlardır. Bu toplantıda en fazla üzüldüğüm ve hayretler içinde kaldığım şey ise; Atatürkçü Düşünce Derneği’nin Yalova Şube Başkanlığını da yapmış olan ve Atatürk’ün kurmuş olduğu partinin şu anda Yalova Milletvekili olan Sayın Muharrem İnce de bu görüşlere büyük bir coşku ile katılmıştır. Sayın İnce size sesleniyorum!!! Milletvekili olduğunuz seçimlerde size verdiğim oy için ilk olarak “HARAM OLSUN!!!” diyorum.

AKP, ANAP, DYP ve benzeri  partilerin bu konudaki görüşlerini, katılmasam da, saygı ile karşılayabilirim. Ancak Sayın İnce’nin, bırakınız özel sektörü, daha kararı alınmamış ihalesine çıkılmamış, ama buna rağmen kendisi ile ön protokoller yapılmış yatırımcı bir kişiyi yere göğe sığdıramayarak uzun uzun methetmesini anlamakta gerçekten güçlük çekiyorum. Buraya talip olan kişi ile ön protokol yapan yerel politikacılar dahi o kişi hakkında yorum yapmada daha temkinli idiler. O kişi hakkında bilgi sahibi olmadığım için yorum yapamıyorum. Varsayalım ki Sayın İnce’nin dediklerinin hepsi doğru. Bir milletvekili olarak ihaleye katılacak olan bir kişi hakkında ön kanaat belirtmek sureti ile, liberal ekonominin “olmazsa olmaz” kuralı olan rekabete açma öncesi, bu bir yönlendirme olmuyor mu? Sayın İnce bu kanaat belirtme aşamasında kendisine gelebilecek tenkitler olabileceğini düşünmüş olsa gerek ki; kendisinin 1930’ların solcusu olmadığını da ifade ederek, ne yaman bir “liberal solcu” olduğunu vurgulama ihtiyacını duymakta ve ilave etmekte: Bu konuda, yani Atatürk’ün mirasi olan bu çiftlik arazisinin Bir Arap Bankası + Türk ortağına verilmesini bir “sosyal demokrat” kimliği taşıyan milletvekilinin savunması, karşı görüşler açısından çok etkili olabileceğini de söylemeden geçemiyor. Vay,vay,vay!!!! Pes doğrusu.

Sayın Muharrem İnce’yi 1930lu yılların solcusu Nazım Hikmet’in şiirlerini ezbere büyük bir zevkle okuduğunu, Deniz Gezmiş’lere methiyeler yazdığını, öğrencilik dönemlerinde ne denli yaman solcu olduğuna yönelik anlattıklarını hatırlayınca, acizane sadece1987den bu yana sosyal demokrat kimliği taşıyan bir kişi olmamın ezikliği ile, şaşıyorum, şaşıyorum, şaşıyorum…

Daha henüz adı geçen arazi Tigem’in tapulu arazisi olmaktan çıkartılıp, YPT tarafından önerildiği şekilde, hazine arazisi haline döndürülmüş durumda. Şu anda da Yalova Belediyesine devri veya satışı için uğraşı verilmekte. Olup olmayacağı da henüz belli değil. Tamamda da, beyler bu telaşınız ne? Arazi daha Belediye’ye geçmemiş durumda, ihale kararı yok, ihale şartnamesi yokken, araziyi alacak tek kişinin hazırlattığı projeyi bu toplantıda sunarak, bu vatansever(!), iyiliksever(!), Yalova’ya aşık(!) kişiyi göklere çıkartıp, o kişi üzerine bu denli yoğunlaşmanın arkasında bit yeniği aramamak saflık olmaz herhalde. Diğer taraftan da “ihaleye çıkılacak, kim şartlara uyar, uygun fiyat verir ise, iş onda kalır.” söylemi ile bütün konuşulanları karşılaştırdığımızda, buna inanmayı bizden bekleyemezsiniz.

Daha söylenecek çok şeyler var, ancak bir bölümüne değinebildim. Son söz: Kendisinin 1930’ların solcusu olmadığını iddia edenler Atatürk’ün Çiftliklerini hazineye devri aşamasında Cumhurbaşkanlığı antetli Bakanlar Kurulu’na yazdığı yazının son paragrafını bir zahmet okursalar, bu şekilde çiftliklerin hibe edildikten sonraki faaliyetlerinin ne amaçlara yönelik olduğunu öğrenme imkanını bulurlar.

Bırakınız Atatürk’ün vasiyetini, bu arazi Yalova Belediyenin satın aldığı bir mülk dahi olmuş olsa, toplumsal açıdan çok daha değişik ve verimli planlanarak Yalova’nın yararına kullanma alternatifleri vardır. En azından bunların tartışılmasına müsaade edilmelidir. Depremin yarattığı olumsuzluklardan, ekonomik durgunluktan ve işsizlikten kan ağlayan bu insanlara, “iş imkânı yaratacağız” bahanesi ile her şeyi hazat mezat satmanın bir gün gelir, hesabı istenir. Bu böyle biline… Bizim uğraşımız bu olayın o noktalara gelmemesi içindir ve asla “seçmene selam” anlayışı değildir.'dedi.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.