İnce: “Sivas Ateşi Henüz Sönmedi”

CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce, 12 Yıl önce Sivas’ta Madımak Oteli önünde gerçekleşen, aralarında gençlerin, yazar ve sanatçıların bulunduğu 35 kişinin yaşamını yitirdiği olayın, ortadaki bütün belgelere, mahkeme kararlarına Laik, Demokratik Cumhuriyetimize karşı bir ayaklanma girişimi olduğunu, ancak bugüne kadar hükümetlerin bu olaya kayıtsız kaldığını söyledi.

Türkiye Cumhuriyeti, bu olayı tarihte olmuş bitmiş, unutulması gereken sıradan bir olay olarak değerlendirilmemesi gerektiğini belirten İnce “Çünkü bu eylemin tarafı sadece orada yaşamını yitirenler ve mağdurlar değildir. Doğrudan devlet olarak kendisidir. Bu nedenle, Devlet kendi varlığına karşı girişilmiş bu eylemi unutturmamaya çalışmalıdır. Yargının bu eylemi, Cumhuriyete karşı bir kalkışma olarak değerlendirmiş olması bunun açık kanıtıdır. Yargı kararına rağmen devletin tarafsızmış gibi davranması, bu eylemin açtığı yaraları sadece büyütmek ve derinleştirmekle kalmaz, olayın ulusumuzun birlik ve beraberliğine karşı kullanımına da fırsatlar verecektir. Olayı sanki bir mezhep çatışması gibi değerlendiren ve bunun propagandasını yapanların varlığı gözden kaçırılmamalıdır” dedi.

Türkiye’nin Sivas olaylarının üzerinden geçen 12 yıla rağmen, bazı çevrelerin Cumhuriyeti ve mağdurları değil, olayı örgütleyen, “Cumhuriyet burada kuruldu, burada yıkılacak” sloganları atan gerici grubu destekleyen açıklamalar yapmalarına tanık olduğunu sözlerine ekleyen İnce “AKP İktidarının bu gelişmeleri cesaretlendirdiğine tanık olmak ise hiçbir biçimde kabul edilemez. Çıkarılan af yasalarında Sivas olaylarının sorumlularını yararlandırmak isteyen hükümet yetkililerine, milletvekillerine tanık olduk. Türkiye Cumhuriyeti, bu olayı tarihte olmuş bitmiş, unutulması gereken sıradan bir olay olarak değerlendiremez. Bu nedenle kendi varlığına karşı girişilmiş bu eylemi unutturmamaya çalışmalıdır. Çünkü bu eylemin tarafı sadece orada yaşamını yitirenler ve mağdurlar değildir. Doğrudan devlet olarak kendisidir. Yargının bu eylemi, cumhuriyete karşı bir kalkışma olarak değerlendirmiş olması bunun açık kanıtıdır. Yargı kararına rağmen devletin tarafsızmış gibi davranması, bu eylemin açtığı yaraları sadece büyütmek ve derinleştirmekle kalmaz, olayın ulusumuzun birlik ve beraberliğine karşı kullanımına da fırsatlar verecektir. Olayı sanki bir mezhep çatışması gibi değerlendiren ve bunun propagandasını yapanların varlığı gözden kaçırılmamalıdır. Yeni katliamlara fırsat verilmemesi, yeni bölücü tohumların ülkemizde yeşermemesi için hükümet ve devlet yetkilileri 2 Temmuz’u anma etkinliklerinde daha etkin destek ve katılımda bulunmalıdır.” dedi.