Yalova Lisesi Din Dersi öğretmenlerinden araştırmacı-eğitimci Muhsin Sevencan, Yalovamız.com’a gönderdiği mektupla ailelere seslendi. “Çocuklarımız, karnelerinden daha önemlidir” diyen Sevencan’ın mek
Haber Giriş Tarihi: 09.06.2005 00:00
Haber Güncellenme Tarihi: 01.01.1970 02:00
Kaynak:
Haber Merkezi
yalovamiz.com
Yalova Lisesi Din Dersi öğretmenlerinden araştırmacı-eğitimci Muhsin Sevencan, Yalovamız.com’a gönderdiği mektupla ailelere seslendi. “Çocuklarımız, karnelerinden daha önemlidir” diyen Sevencan’ın mektubunu aynen yayınlıyoruz.
“2004-2005 eğitim – öğretim yılının sonuna geldik. Çocuklarımız bir yıllık gayretlerinin değerlendirmesiyle evlerine dönecekler. Karnelerini büyüklerine gösterecekler. Geleceğimiz olan çocuklarımızı karnelerine göre olumsuz yargılama gibi zararlı davranışları bir kenara bırakmalıyız. Onlara olan sevgimizi karnelerine bakarak dar bir çerçeve içine sokamayız. Sevgili peygamberimiz bir sohbetinde ‘ Çocuklarınızı seviniz. Zira onlar bizim yeryüzünde yürüyen ciğerlerimizdir. ‘ buyuruyor. Sevginin bu denli yüceliğinde ani parlama ve kızgınlıklarla yarınımızın temsilcisi çocuklarımıza olumsuz yaklaşımlardan kaçınmalıyız.
Zayıf Dersin Sebebi Nedir? Çocuğumuz bir veya birkaç dersten zayıf almış olabilir. Burada asıl sorun , niye zayıf not aldığı değildir.Çocuğun zayıf not almasına sebep olan etkiler nelerdir ? Belki de anne – baba olarak kızmamıza rağmen çocuğun kırık not almasına sebep biz olmuşuzdur. Yeterince ilgi gösteremediğimiz için veya onların sorunlarına eğilemediğimizden kaynaklanmış olabilir. Bunun için neden zayıf aldın yargılamasını ortadan kaldırarak , ortadaki başarısızlıkları nasıl çözeriz mantığını taşımamız gerekir.
Çocukların Dünyasına Girmek Zorundayız Onları daha iyi anlamak ve sorunlarını çözmek için bir kez de onlar gibi düşünmek zorundayız. Onların dünyasında yaşamağa çalışmalıyız. Olaylara kendi penceremizden bakmaya devam edersek çocuklarımızı karamsarlığa ve başarısızlığa iten nedenleri asla bulamayız. Sorun yaratmak yerine sorunu çözmeliyiz. Mirasımızı , ismimizi ve yurdumuzu emanet edeceğimiz çocuklarımızı basit değer yargıları ile yıkıp karamsarlığa sürüklemek olumlu davranış değildir.
Başarısız Çocuk Yoktur Şu kesindir ki , başarısız çocuk yoktur. Her çocuğun kendine göre yeteneklerinin olduğu değişik alanlar mevcuttur. Sorun , onların yetenekleri olduğu alanları tespit edemeyişimizden kaynaklanmaktadır. Çocuklarımızı tanımaya , onların ilgi alanlarını bulmaya mecburuz. Yoksa yeteneklerinin olmadığı alanlarda onları başarıya zorlamamızın bir anlamı olamaz. Her çocuğun mutlaka başarılı olduğu bir alan vardır.
Veliliğini Yıl Sonunda Hatırlayanlar Bir yıldır okula devam eden çocuğunu sormayan , ilgilenmeyen ve hatta okuluna bir kez olsun gitmeyenler yıl sonunda çocuk karneyi aldığında veli olduğunu hatırlıyorsa çocuktan önce kendini sorgulamalıdır. Karneyi gördüğünde okula giden bir çocuğu olduğunu farkeden bir velinin anlamsız tepkilerle bağırıp çağırması , feryat etmesi pek uygun bir davranış değildir.
Karne Çocuğun Gerçeklerini Yansıtmaz Karne çocuğun o yıl okuldaki performansını yansıtan bir belgedir. Çocuğun tüm gerçeklerini yansıtmaz. Onun dünyasını bize tarif edemez. Sadece kendine verilen görevleri ve o yıl ki sorumlulukları yerine getirmedeki yaklaşımlarını açıklar. Her anne- baba karnedeki durumundan çocuğu kadar sorumludur. Odasını hazırladım , yedirdim , içirdim , giydirdim ve harçlığını verdim ama gene başarılı olmadı demek anne – babanın vazifesini yaptığı anlamına gelmez. Bazen bir öpücük , çocuk için en büyük harçlıktır. Bazen de tatlı bir söz onlar için hayat enerjisidir. Basit ama çok önemli olan bu anne- baba görevlerini ihmal etmemek gerekir.
Takdirli Karneye Sahip Çocuk da İlgi İster Yalnızca zayıf dersi olan çocuklara ilgi göstermek , karnesi başarılarla dolu olan çocuğa ilgisiz kalmak da doğru değildir. “Aferin takdir aldın. Ben de sana bir bisiklet alıyorum. Ya da saat hediye ediyorum.” Gibi sözlerle çocuklarımıza olan ilgimizi ispat edemeyiz. Çok başarılı olan çocukların da kendilerine göre sorunları vardır. Onlar da sevgi , şefkat ve ilgi beklerler. Doğrusu , çocuğu karnesine göre değil , çocuğumuz olduğu için sevmeliyiz. Derslerinin hepsi pekiyi olsa da o bizim çocuğumuzdur. Bütün dersleri zayıf olsa da. Sevmenin ölçüsü karnesi değildir.
Karne Size İlgilenmeniz Gereken Sorunları Gösterir Karne öğrenci velisine ilgilenmesi gereken yolları gösterir. Çocuğu tarif etmez. Ama sizin çocukla ilgilenmedeğinizi ifade eder. Başarısız sonuçları sadece çocuk almamıştır. Ailenin de başarısız olduğu apaçık ortadadır. Anne- baba bu yüzden direk eğitimin içinde sayılır. Çocuğu okula göndermek sorumluluktan kurtuldum anlamına gelmez. Bu yükün altına çocukla birlikte aile de girmek zorundadır.
Karneyi Gördünüz, Şimdi Yapmanız Gerekenleri Düşünmelisiniz! Karneyi gördünüz. Şimdi yapmanız gerekenleri düşünün. Bundan sonraki sürecin daha güzeline ya da nasıl güzel olabileceğine bakmalısınız.
Yapmamanız gerekenler : Karneye bakarak öfkeyle çocuklara bağırmayınız. Onların dünyasını yakıcak sözlerden kaçınmalısınız. Dayak , hakaret içeren davranışlardan uzak dsurunuz. İyi karneye hiç sorun yokmuş gibi yaklaşmayınız. Durumu sadece kendi dünyanızdan değerlendirmeyiniz. Elinizin altındaki çocuğa kırk kat yabancıya yapamayacağınız kötü davranışları reva görmeyiniz.
Yapmanız gerekenler : Her şeyden önce çocuğunuzu sevdiğinizi bizzat ona karşı ifade etmelisiniz. Karnede sorun varsa birlikte çözüm bulacağınızı , soruna ortak olduğunu göstermelisiniz. Başarıyı da başarısızlığı da onlarla paylaşmalısınız. Onalara güven aşılamalısınız.
Sevgi Ve Olumlu Yaklaşım Sorunları Ortadan Kaldırır Segiye dayalı yaklaşım sorunların çözümünde etkili olacaktır. Anne- babasını yanında gören çocuk başarmak için mücadele edecektir. Her şeyden önce olumlu bir vatandaş olacaktır. Bu bile bize kazanç olarak yetmez mi ?
Son Söz: Ailesine merhamet göstermeyen , çocuklarını sevmeyen bizden değildir. (Hadis-i Şerif)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Eğitimci’den Ailelere Uyarılar
Yalova Lisesi Din Dersi öğretmenlerinden araştırmacı-eğitimci Muhsin Sevencan, Yalovamız.com’a gönderdiği mektupla ailelere seslendi. “Çocuklarımız, karnelerinden daha önemlidir” diyen Sevencan’ın mek
Yalova Lisesi Din Dersi öğretmenlerinden araştırmacı-eğitimci Muhsin Sevencan, Yalovamız.com’a gönderdiği mektupla ailelere seslendi. “Çocuklarımız, karnelerinden daha önemlidir” diyen Sevencan’ın mektubunu aynen yayınlıyoruz.
“2004-2005 eğitim – öğretim yılının sonuna geldik. Çocuklarımız bir yıllık gayretlerinin değerlendirmesiyle evlerine dönecekler. Karnelerini büyüklerine gösterecekler. Geleceğimiz olan çocuklarımızı karnelerine göre olumsuz yargılama gibi zararlı davranışları bir kenara bırakmalıyız. Onlara olan sevgimizi karnelerine bakarak dar bir çerçeve içine sokamayız. Sevgili peygamberimiz bir sohbetinde ‘ Çocuklarınızı seviniz. Zira onlar bizim yeryüzünde yürüyen ciğerlerimizdir. ‘ buyuruyor. Sevginin bu denli yüceliğinde ani parlama ve kızgınlıklarla yarınımızın temsilcisi çocuklarımıza olumsuz yaklaşımlardan kaçınmalıyız.
Zayıf Dersin Sebebi Nedir?
Çocuğumuz bir veya birkaç dersten zayıf almış olabilir. Burada asıl sorun , niye zayıf not aldığı değildir.Çocuğun zayıf not almasına sebep olan etkiler nelerdir ? Belki de anne – baba olarak kızmamıza rağmen çocuğun kırık not almasına sebep biz olmuşuzdur. Yeterince ilgi gösteremediğimiz için veya onların sorunlarına eğilemediğimizden kaynaklanmış olabilir. Bunun için neden zayıf aldın yargılamasını ortadan kaldırarak , ortadaki başarısızlıkları nasıl çözeriz mantığını taşımamız gerekir.
Çocukların Dünyasına Girmek Zorundayız
Onları daha iyi anlamak ve sorunlarını çözmek için bir kez de onlar gibi düşünmek zorundayız. Onların dünyasında yaşamağa çalışmalıyız. Olaylara kendi penceremizden bakmaya devam edersek çocuklarımızı karamsarlığa ve başarısızlığa iten nedenleri asla bulamayız. Sorun yaratmak yerine sorunu çözmeliyiz. Mirasımızı , ismimizi ve yurdumuzu emanet edeceğimiz çocuklarımızı basit değer yargıları ile yıkıp karamsarlığa sürüklemek olumlu davranış değildir.
Başarısız Çocuk Yoktur
Şu kesindir ki , başarısız çocuk yoktur. Her çocuğun kendine göre yeteneklerinin olduğu değişik alanlar mevcuttur. Sorun , onların yetenekleri olduğu alanları tespit edemeyişimizden kaynaklanmaktadır. Çocuklarımızı tanımaya , onların ilgi alanlarını bulmaya mecburuz. Yoksa yeteneklerinin olmadığı alanlarda onları başarıya zorlamamızın bir anlamı olamaz. Her çocuğun mutlaka başarılı olduğu bir alan vardır.
Veliliğini Yıl Sonunda Hatırlayanlar
Bir yıldır okula devam eden çocuğunu sormayan , ilgilenmeyen ve hatta okuluna bir kez olsun gitmeyenler yıl sonunda çocuk karneyi aldığında veli olduğunu hatırlıyorsa çocuktan önce kendini sorgulamalıdır. Karneyi gördüğünde okula giden bir çocuğu olduğunu farkeden bir velinin anlamsız tepkilerle bağırıp çağırması , feryat etmesi pek uygun bir davranış değildir.
Karne Çocuğun Gerçeklerini Yansıtmaz
Karne çocuğun o yıl okuldaki performansını yansıtan bir belgedir. Çocuğun tüm gerçeklerini yansıtmaz. Onun dünyasını bize tarif edemez. Sadece kendine verilen görevleri ve o yıl ki sorumlulukları yerine getirmedeki yaklaşımlarını açıklar. Her anne- baba karnedeki durumundan çocuğu kadar sorumludur. Odasını hazırladım , yedirdim , içirdim , giydirdim ve harçlığını verdim ama gene başarılı olmadı demek anne – babanın vazifesini yaptığı anlamına gelmez. Bazen bir öpücük , çocuk için en büyük harçlıktır. Bazen de tatlı bir söz onlar için hayat enerjisidir. Basit ama çok önemli olan bu anne- baba görevlerini ihmal etmemek gerekir.
Takdirli Karneye Sahip Çocuk da İlgi İster
Yalnızca zayıf dersi olan çocuklara ilgi göstermek , karnesi başarılarla dolu olan çocuğa ilgisiz kalmak da doğru değildir. “Aferin takdir aldın. Ben de sana bir bisiklet alıyorum. Ya da saat hediye ediyorum.” Gibi sözlerle çocuklarımıza olan ilgimizi ispat edemeyiz. Çok başarılı olan çocukların da kendilerine göre sorunları vardır. Onlar da sevgi , şefkat ve ilgi beklerler. Doğrusu , çocuğu karnesine göre değil , çocuğumuz olduğu için sevmeliyiz. Derslerinin hepsi pekiyi olsa da o bizim çocuğumuzdur. Bütün dersleri zayıf olsa da. Sevmenin ölçüsü karnesi değildir.
Karne Size İlgilenmeniz Gereken Sorunları Gösterir
Karne öğrenci velisine ilgilenmesi gereken yolları gösterir. Çocuğu tarif etmez. Ama sizin çocukla ilgilenmedeğinizi ifade eder. Başarısız sonuçları sadece çocuk almamıştır. Ailenin de başarısız olduğu apaçık ortadadır. Anne- baba bu yüzden direk eğitimin içinde sayılır. Çocuğu okula göndermek sorumluluktan kurtuldum anlamına gelmez. Bu yükün altına çocukla birlikte aile de girmek zorundadır.
Karneyi Gördünüz, Şimdi Yapmanız Gerekenleri Düşünmelisiniz!
Karneyi gördünüz. Şimdi yapmanız gerekenleri düşünün. Bundan sonraki sürecin daha güzeline ya da nasıl güzel olabileceğine bakmalısınız.
Yapmamanız gerekenler :
Karneye bakarak öfkeyle çocuklara bağırmayınız.
Onların dünyasını yakıcak sözlerden kaçınmalısınız.
Dayak , hakaret içeren davranışlardan uzak dsurunuz.
İyi karneye hiç sorun yokmuş gibi yaklaşmayınız.
Durumu sadece kendi dünyanızdan değerlendirmeyiniz.
Elinizin altındaki çocuğa kırk kat yabancıya yapamayacağınız kötü davranışları reva görmeyiniz.
Yapmanız gerekenler :
Her şeyden önce çocuğunuzu sevdiğinizi bizzat ona karşı ifade etmelisiniz.
Karnede sorun varsa birlikte çözüm bulacağınızı , soruna ortak olduğunu göstermelisiniz.
Başarıyı da başarısızlığı da onlarla paylaşmalısınız.
Onalara güven aşılamalısınız.
Sevgi Ve Olumlu Yaklaşım Sorunları Ortadan Kaldırır
Segiye dayalı yaklaşım sorunların çözümünde etkili olacaktır. Anne- babasını yanında gören çocuk başarmak için mücadele edecektir. Her şeyden önce olumlu bir vatandaş olacaktır. Bu bile bize kazanç olarak yetmez mi ?
Son Söz:
Ailesine merhamet göstermeyen , çocuklarını sevmeyen bizden değildir. (Hadis-i Şerif)
En Çok Okunan Haberler