Çınarcık CHP'den Erdoğan'a Cevap

Chp Çınarcık İlçe Başkanı Aydın Çubuk, Çınarcık Belediye Başkanı Murat Erdoğan’ın 1 Mart tarihinde yerel basına yaptığı açıklamalardaki bazı sözlerinin cevap verdi. Çubuk yaptığı açıklamada;

'İlçemiz Belediye Başkanı Sayın Murat Erdoğan, belediyeden işçi çıkarılmasıyla ilgili bazı gelişmeler hakkında basına açıklamasında bulunmuştur. Başkan Erdoğan, bu açıklamasında hem partimiz hem de Milletvekilimiz Muharrem İnce hakkında asılsız, asılsız olduğu kadar terbiye sınırlarını zorlayan ifadelerde bulunmuştur. Siyasetteki acemiliğini açıklamasında ortaya koyan Başkan Erdoğan’a ilk tavsiyemiz bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmamayı öğrenmesidir. Yoksa görevde kalacağı 4 yıl içinde pot kırmaya ve gaf yapmaya böyle devam ederse bazı eski siyasetçileri bile, bizlere aratacaktır.

Bir önceki hafta sonu, Çınarcık Belediyesinde işlerine son verilen 51 işçi, başta milletvekilimiz olmak üzere, bazı siyasi parti temsilcilerininde katılımıyla CHP Çınarcık İlçe Başkanlığında bir görüşme yapmıştır. Basından bazı temsilcilerinde hazır bulunduğu bu toplantıda, işçiler yaşadıkları sorunları ve işten çıkarılma nedenleri hakkında Milletvekilimize bilgi vermişlerdir. Bu görüşmede Milletvekilimiz Sayın İnce açıklama yapmayarak, sadece işçileri dinlemiş, kendilerine bazı sorular yönelterek görüş ve düşüncelerini almış, yaşanan gelişmeler konusunda bilgilenmiştir.

Sayın İnce bu toplantıda “Çınarcık Belediyesinde kadrolaşma yapılıyor” ifadesini kullanmamış, işçilerin açıklamaları bağlamında ülke genelinde AKP’nin siyasi kadrolaşmalarından örnekler vermek suretiyle söz etmiştir.

Toplantı sırasında işçiler, işten çıkarılmalarının hukuki dayanağının bulunmadığını, seçim öncesi yandaşlara verilen sözler nedeniyle ve siyaseten işten çıkarıldıklarını belirtmişler, en son girenler işlerine devam ederken uzun yıllardır çalışanlar kapı önüne kondu ifadelerini kullanmışlardır. Sayın Milletvekilimiz yapılması gereken ne varsa yapmak için elinden gelen  azami çabayı göstereceğini vurgulayarak, sonuna kadar işçilerin yanlarında ve destekçileri olacağını söylemişlerdir.

Başkan Murat Erdoğan’ın haddini aşarak Milletvekilimizi istifaya davet ettiği görüşmenin içeriği bundan ibarettir. Belli ki Sayın Başkan, görüşme hakkında kulaktan duymalarla yetinmiş ve sağlıklı bilgi edinme zahmetinde bulunmamıştır.

Öncelikli olarak Sayın Başkana bir hatırlatma da, daha doğrusu bilgilendirme de bulunmak isterim. Milletvekilleri aman ben istifa edeyim demekle istifa edemezler. İstifanın geçerlilik kazanması için TBMM’nin üçte iki çoğunlukla karar alması gerekir.

Anlaşılan Sayın Başkanın, milletvekillerinin istifa etmeleri konusundaki bilgi yoksunluğu, İşçi çıkarmakla ilgili bilgisi kadardır. Kendisine bazı hatırlatmalarda bulunmakta, yeni Belediye kanunun nasıl uygulanması gerektiği konusunda bilgi vermekte yarar görüyorum. Çünkü başkan, verdiği yanlış bilgilerle kamuoyunu (bilgi noksanlığından olsa gerek) yanıltmaktadır.

Yeni kanun, belediye başkanlarına personel harcamalarını % 40 (nüfusu 10 binden az yerlerde) oranını aşmamalarına dikkat etmeleri konusunda uyarmakta ve bunu talep etmektedir. Yeni belediye kanununun 49. maddesi bu konuyu ayrıntılı düzenlemektedir. Zaten kanun yürürlüğe girdiğinde Türkiye’de yüzlerce belediyede bu oran aşılmış durumdaydı. Kanun koyucu bunu bildiğinden, Sayın Erdoğan gibilerin çıkacağı düşünülerek geçici madde kanuna ilave edilmiş durumdadır. Bu maddeden açıkça anlaşıldığı üzere belirtilen oranı aşan belediyelerde, rakam aşağı çekilene kadar ilave personel istihdam edilemez denilmektedir. Bunun yalın anlamı şudur; personel harcamalarında belirlenen oranı aşıyorsa, yeni personel almayacaksın.

Başka bir deyişle, kanun, personele harcanan miktarın belirtilen oranın altına inmesini sağlamak için personelin işten çıkarılmasını öngörmemektedir. Eğer aynı kanunu bütün belediye başkanları Murat Erdoğan gibi yorumlasalardı, bugün İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirlerde binlerce işçi belediyenin kapısına konmuş, ekmeklerinden olmuşlardı.

Sayın Belediye Başkanı, salt kanunun 49. maddesini yanlış yorumlamakla kalmayıp, doğrudan Anayasayı ihlal etme cüreti göstermiştir. Anayasamızın 18. maddesi “Angarya yasaktır” der. Oysa Sayın Erdoğan, işten çıkardığı işçileri 1,5 ay sigortasız ve ücretsiz olarak çalıştırmıştır. Kaldı ki işçiler yeniden işe alınırım umuduyla gönüllü dahi çalışmak isteseler, yasal mevzuat açısından mümkün değildir.

Sayın Erdoğan, içlerinde 18 yıldır çalışan, evine, çoluk-çocuğuna aş götüren insanları, acımadan, hiçbir çözüm üretmeden ve aramadan sokağa atmıştır. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu uygulamayı vicdansızlık ve sorumsuz yöneticilik anlayışı olarak değerlendiriyor, işten çıkartılan işçilerimizin yanlarında duracağımızı bir kez daha üstüne basarak söylüyoruz.

Ayrıca Sayın Başkan, basın demecinde, neredeyse borç batağına batmış bir belediye devraldığını söylemektedir. O borç, kendisi aday olduğunda da mevcuttu. Öyleyse neden seçim çalışmaları sırasında, geçici işçileri çıkartarak belediyenin gelir-gider dengesini sağlayacağını beyan etmedi. Yaptığı eylemin tamamen siyasi olduğu çok açık ortadadır.

Elbette ki eyleme dönüştürdüğü kararının bedelini siyaseten ödeyecektir. Bunu ne işten çıkartılan 51 işçi ve aileleri, ne de duyarlı Çınarcık halkı unutacaktır. CHP olarak bizim görevimizde unutturmamaktır ' dedi.