
Kadınların sadece Dünya Kadınlar Gününde hatırlanmasının yanlış olduğunu dile getiren Ak Parti Yalova Milletvekili Temel Coşkun kadınlarının mutlu olduğu bir toplumun da mutlu olacağını söyledi. Ezilen, hor görülen ve şiddete uğrayan kadınların olduğu toplumların medeniyetten nasibini almadığını da dile getiren Coşkun açıklamasında şu sözlere yer verdi: "Geleneklerimizde ve inancımızda önemli, ayrıcalıklı bir yere sahip kadın; bir annedir, yuvayı yapandır, evlattır ve nesilleri büyüten, yetiştirendir. Kadın ayaklarına cennet serilendir’ diyen Milletvekili Coşkun, “Kadın fedakârlıktır, cefadır, vefadır, şefkat, merhamet ve sağduyudur. Kadın aileleri, toplumları ve nesilleri inşa eder. Kurtuluş Mücadelesinde vatanına ve erine destek olan da, yoklukta ve varlıkta ailesini taşıyan da, bugünümüze ışık, geleceğimize umut olan da kadınımızdır. Sosyal, yaşam ve özgürlük alanlarındaki haklarına gösterdiğimiz saygı ile kadınımıza verdiğimiz önem ve önceliği ancak ifade etmiş oluruz. Kadınımızın toplumsal statüsünü geliştirdiğimiz, sahip olduğu hak ve özgürlükleri savunduğumuz ölçüde kadınımıza önem vermiş oluruz. Nüfusumuzun yarısını oluşturan kadınlarımız ülkemizin direği, dünyanın barışının simgesidir. İnancımız, cenneti annelerin ayaklar altına sermiştir. Bir erkeğin başarısını ona güç veren eşi paylaşmaktadır. Kız evlatlarımız, anne babanın manevi teminatları olarak görülmektedir. Kadınımız canımızdır, hatta hayatımızın en güzel yarısıdır. İktidarlarımız süresince, kadın-erkek eşitliği, kadın haklarının korunması, kadına karşı şiddetin önlenmesi ve kadınların istihdamıyla ilgili çok önemli yasal düzenlemeler yaptık. Aile içi şiddetin, kadınlara ve çocuklara yönelik şiddetin, töre cinayetlerinin ülkemizin gündeminden tamamen çıkması birinci önceliğimiz oldu. Genç kızlarımızın okumasının önünde engel teşkil eden yasakçı zihniyetle mücadele ettik. Fakat yapılan yasal düzenlemeler ve uygulamaların yanında toplumsal dejenerasyonu önleyebildiğimiz, bireysel ve toplumsal farkındalığı tam anlamıyla oluşturabildiğimiz sürece yapılan yasal ve bürokratik düzenlemelerin ciddi manada tesiri olacağını unutmamak gerekmektedir. Birbirimizi sevemediğimiz, anlayamadığımız ve birbirimize saygı duyamadığımız sürece yani kendimizden başlamak suretiyle bir hassasiyet oluşturmadıkça kadın haklarını gerçek manada savunamayız. Kadına karşı yapılan cinsiyet ayrımı ilkelliğinin yerine pozitif ayrımcılık kapsamında kadınlarımızın haklarını anayasal güvence altına aldık. Kadın huzurluysa, kadın mutluysa ülkemiz huzurludur, mutludur. Kadınlarımızın gerek siyasi gerekse toplumsal hayata katılımını önemsiyor, ülkemizin kalkınmasının vazgeçilmez unsurlarından biri sayıyoruz. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı kurulmuş, kadının ve ailenin statüsünü iyileştiren, geliştiren çalışmalara başlanmıştır. Kadın istihdamı ve aile sağlığının öncelikli kılındığı çalışmalarla, kadının toplum üzerindeki etkisi ve önemi uygulanan başarılı politikalarla vurgulanmaktadır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca yapılan iş kanunundaki düzenlemelerle kadınlarımızın iş hayatlarındaki sorumluluklara duyarlılık gösterilmiş, kadınlarımızın annelik ve aile sorumluluklarına hassasiyetli bir yaklaşım gösterilmiştir. Çalışma hayatında kadın hakları alanında yeni kazanımlar elde edilmiştir. Devlet Memurları Kanunun 104. Maddesindeki düzenleme ile doğum izinlerinde ve ücretsiz izin konusunda iyileştirmeler yapılmıştır. Asgari ücret yönetmeliğinde asgari ücretin saptanmasında cinsiyet farkı gözetilmeyeceği hükme bağlanmıştır. İstihdamda genç ve kadın teşviki sağlandı ve mesleki yeterliliğe sahip olanları, mesleki teknik öğretim görmüş olanları ve İŞKUR kurslarını bitirenleri istihdam edenlere prim teşviki getirildi Analık halinde çalıştırılma yasağı doğumdan önce 8, doğumdan sonra 8 hafta olmak üzere toplam 16 haftaya çıkarıldı. Emzirme yardımı ödeneğinden Bağ-Kurluların da faydalanması sağlanmıştır, çeyiz parasından (evlenme ödeneği) vefat eden Bağ-Kurluların kız çocukları da yararlandırılmıştır. Kadın sigortalılar bundan böyle doğum nedeniyle çalışamadıkları süreleri borçlanabilmesi sağlanmıştırEngelli çocuğu bulunan kadınlara yönelik ayrıca düzenlemeler yapıldı ve böylece erken emeklik hakkı getirilmiştir. Eşi vefat eden (dul) kadınlarımıza sosyal yardım aylığı bağlandı.Kız çocuklarımızın eğitime kazandırılması için projeler yaptık, bu konuda önemli mesafeler aldık. Ana-kız el ele okula kampanyasıyla eğitimi ön plana çıkardık.Bakmakla yükümlü olunan kız çocuklarının işten ayrıldıktan sonra veya boşanmaları halinde tekrar anne veya baba üzerinden bakmakla yükümlü olunan kişi olarak sağlık yardımı alabilmesi sağlandı El emeği ile yaptıkları ürünleri satan ev kadınlarına daha az prim ödeyerek sigortalı olmalarına imkân sağladık.Ayrıca Kadın Sığınma evlerimizde; barınma, sosyal, psikolojik, hukuki ve ekonomik destek, çocuklarına kreş desteği, bebekli kadınlara esnek çalışma modellerinin geliştirilmesi, kendi işini kurmak isteyen kadınlara mikro kredi verilmesi amacıyla çalışmalarda bulunulması yine verdiğimiz hizmetlerdendir. Bu kapsamda ilimizde genç kızların ve kadınların eğitimlerine devam edebilmesi için çalışmalar yapılmış, son iki yıl içinde 800 kadınımız eğitim hayatına kavuşturulmuştur. Ayrıca kadın yoksulluğu ile mücadele ve kadın yoksulluğunu azaltma çalışmaları kapsamında 26 kadınımıza 1500 TL, İl Özel İdare kaynaklarından mikro kredi verilerek kendi işlerini kurmaları desteğinde bulunulmuştur. 10 yıl öncesinde 25 olan Kadın Konukevi sayısı bugün 250’ye ulaşmıştır. Gerek ilimizde gerekse diğer Kadın Konukevlerinde kalan kadınlarımıza aylık 450 TL yardım yapılmakta, sosyal hayata uyumları kolaylaştırılmaktadır. Bu hizmetleri gerçekleştirirken; Yalova Barosu ile işbirliği yapılmakta, kadınlarımıza ihtiyaç duydukları hukuksal konularda destek verilmektedir. Aynı zamanda haklarında tedbir kararı verilen kadınlarımızın güvenliklerinin sağlanması konusunda Yalova Emniyet Müdürlüğü ve Yalova İl Jandarma Komutanlığı ile koordineli çalışılmaktadır.Kadınlarımız için yaptıklarımızla yetinmeyecek, haklarının genişletilmesi alanındaki yeni yasal düzenlemeleri hayata geçireceğiz. Çünkü kadınlarımızın siyasi, sosyal, toplumsal ve ekonomi alanlarındaki mevcudiyetlerinin sağlamlaştırılmasından yanayız, çalışmalarımızı bu minvalde yürütmekteyiz.Analarımız, eşlerimiz, kızlarımız birer kadındır. Kadına saygı ve sevgi dinimizin, geleneklerimizin ve kültürel terbiyemizin gereğidir. Kadınlarımızın, her ne sebep olursa olsun şiddete maruz kalmayacakları, ekonomik, toplumsal ve siyasal alanda etkinliklerini daha da artırdıkları, toplumda daha görünür ve güçlü bir vizyona sahip oldukları günlerin teminatı toplum olarak hepimiz olmalıdır.Kadınlara yönelik her türlü ayrımcılık çağ dışıdır ve kadına yönelik şiddet bir insanlık suçudur diyor; her günümüzde, her anımızda neşe, mutluluk ve anlam kaynağımız olan kadınlarımızın haklarının bir gönüllü savunucusu olduğumu ifade etmeyi bir vazife olarak görüyorum. Bu düşüncelerle kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü sevgi ve muhabbetle kutluyorum”