Ölmez ağaç zeytin bir kez daha tehdit altında. Türkiye’nin zeytinlikleri, bir kez daha madencilik faaliyetleri için yok edilmek isteniyor.

1 Mart 2022’ de, Maden Yönetmeliği’ne eklenen bir maddenin Resmi Gazete’ de yayımlanması ile zeytinliklerin kömür madenciliği için yok edilmesinin önü açıldı. Maddeye göre, ülkenin elektrik ihtiyacını karşılamak üzere zeytinliklerde madencilik faaliyeti yürütülebilecek ve bu faaliyetlere ilişkin tesisler inşa edilebilecek.

Yazıktır, günahtır.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, zeytinliklerin sonu anlamına gelecek olan bu düzenlemeyi bir an önce geri çekmeli; zeytinlikleri, ormanları ve diğer doğal alanları yıkıcı madenciliğe kapatmalıdır.

Zeytin ağacı, mübarek bir ağaçtır; barışın, umudun, bolluğun, ölümsüzlüğün sembolüdür; tanrıların insanlığa bir armağanı olduğuna inanılır!

İnsan için son derece yaralı bir bitki olan zeytin, Kur’an-ı Kerim’ de de yer alır.

“Çardaklı ve çardaksız ( üzüm) bahçeleri, ürünleri çeşit çeşit hurmaları, ekinleri, birbirine benzer ve benzemez biçimde zeytin ve narları yaratan O’ dur. Her biri meyve verdiği zaman meyvesinden yeyin. Devşirilip toplandığı gün de hakkını (zekât ve sadakasını) verin, fakat israf etmeyin; çünkü Allah israf edenleri sevmez.” ( En’am/ 141)

“(Allah) su sayesinde sizin için ekinler, zeytinler, hurmalar, üzümler ve diğer meyvelerin hepsinden bitirir. İşte bunlarda düşünen bir toplum için büyük bir ibret vardır.” ( Nahl/ 11)

“İncire, zeytine, Sina dağına ve şu emîn beldeye yemin ederim ki, biz insanı en güzel biçimde yarattık.” ( Tîn/ 1-5)

“Allah, göklerin ve yerin nurudur. O’ nun nurunun temsili, içinde lamba bulunan bir kandillik gibidir. O lamba kristal bir fanus içindedir; o fanus da sanki inciye benzer bir yıldız gibidir ki, doğuya da, batıya da nispet edilemeyen mübarek bir ağaçtan, yani zeytinden (çıkan yağdan) tutuşturuluyor. Onun yağı, nerdeyse, kendisine ateş değmese dahi ışık verir. (Bu) nur üstüne nurdur.” ( Nur/35)

Kur’an- ı Kerîm’ de, zeytin ağacından aynen böyle söz edilir: “Mübarek ağaç!”

O kadar değerlidir ki, ilk çağlarda tanrılara sunuluyor, sadece tapınaklarda kullanılıyordu.

Zeytin ağacının korunmasına ilişkin kanun çıkardığı bilinen ilk kişi, Antik Çağ’ da yaşayan Solon’ dur. ( İÖ. 639- 559).

Solon, zeytinliklerde ağaç kesilmesini kesin olarak yasaklamıştı.

Zeytin, geçmişten günümüze pek çok alanda son derece yararlı şekilde kullanılmıştır; genellikle 200- 300 yıl ömür biçilen zeytin ağaçları içinde 2 000 yıl yaşayanlar vardır.

Zeytinin yararları şüphesiz ayrı bir yazı konusudur.

Tevrat, İncil ve Kur’an-ı Kerim’ de sözü edilen “Ölümsüz Ağaç” diye adlandırılan Zeytin ağacı, elbette (en fazla 50- 60 yıl ömürlü) sanayi tesislerinden daha değerlidir.

Zeytin ağaçlarını kesip yerlerine maden ocakları ya da turizm tesisleri yapmayı düşünenlere hatırlatmak isterim:

Bir ton zeytinyağı 3220 $; Bir ton maden 550 $; Bir ton kömür 220 $.

Ayrıca maden belirli bir süre sonra, örneğin 50-60yıl sonra biter ama zeytin ağacı her yıl ürün verir.

Zeytin ağacı, mübarek bir ağaçtır; barışın, umudun, bolluğun, bereketin, ölümsüzlüğün sembolüdür; tanrıların insanlığa bir armağanı olduğuna inanılır!

Boşuna “Ölmez Ağacı “denmemiştir.

Bakın bir Gemlik duası nasıl: “ Allah ömrünü zeytin ağacı gibi uzun, bedenini zeytinyağı gibi sıhhatli, yuvanı zeytin taneleri gibi bereketli yapsın.”

Benim de bu duam, zeytin ağacını sevip koruyanlara gitsin!

***

ATATÜRK Diyor ki:

“Milli ekonominin temeli ziraattır. Bunun içindir ki, ziraatta kalkınmaya büyük önem vermekteyiz. Köylere kadar yayılacak programlı ve pratik çalışmalar, bu maksada erişmeyi kolaylaştıracaktır.”

“Ne Mutlu Türk’ üm Diyene!”

Gününüz aydınlık ve esenlik dolu olsun.