Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Yeni Türkiye Devleti'nin Başkenti: Ankara

Yazının Giriş Tarihi: 08.10.2022 14:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 08.10.2022 14:00

Cumhuriyet'in ilânından 16 gün önce, 13 Ekim 1923 günü, Ankara başkent ilân edilmişti.

Unutmayalım ki, Başkent, devletin yönetim merkezi, karargâhı, düşünen beyni, çarpan kalbidir.

Dolayısıyla başkent, ülkenin en güvenli yerinde olur.

Bunun için başlangıçta nehir veya deniz kıyılarında kurulan başkentler, sonraları daha içerilere taşınmıştır. Bunun çok örneği vardır. Örneğin Hindistan’ın başkenti deniz kıyısındaki Calcutta’dan, ülkenin iç kısımlarında bulunan Yeni Delhi’ye; Pakistan’ın başkenti Karaçi’den  İslâmabad’a; Brezilya’nın başkenti Rio de Janerio’dan Brasilia’ya alınmıştır.

Görülen o ki, yakın çağlarda başkentler önceleri deniz kıyılarında kurulmuş, sonraları bu başkentler emniyetsiz bulunarak bırakılmış ve ülke içlerinde yeni başkentler seçilmiştir.

Şimdi Ankara’ nın nasıl başkent olduğu konusunu bizzat Atatürk’ ün Nutuk’ ta anlattığı şekille görelim:

***

Efendiler, Lozan Antlaşması'nın eklerinden olan düşman işgali altındaki topraklarımızı boşaltma protokolü uygulandıktan sonra, yabancı işgalinden tamamen kurtulan Türkiye'nin toprak bütünlüğü fiilî olarak sağlanmıştı.

Artık yeni Türkiye Devleti'nin başkentini bir kanunla tespit etmek gerekiyordu.

Bütün düşünceler, Yeni Türkiye'nin başkenti Anadolu'da ve Ankara şehri olarak seçme lüzumunda birleşiyordu.

Bu seçimde, coğrafî durum ve askerî strateji en büyük önemi taşıyordu.

Devletin başkentini bir an önce tespit ederek, içten ve dıştan gelen kararsızlıklara bir son vermek şarttı.

Gerçekten de, bilindiği üzere, başkentin İstanbul olarak kalacağı veya Ankara olacağı konusunda öteden beri içeride ve dışarıda kararsızlıklar görülüyor, basında demeçlere ve tartışmalara rastlanıyordu.

Bu arada İstanbul'un yeni milletvekillerinden bazıları, Refet Paşa başta olmak üzere, İstanbul'un hükûmet merkezi olarak kalması gereğini bazı örneklere dayanarak ispat etmeye çalışıyorlardı.

Ankara'nın gerek iklim, gerek ulaştırma araçları ve gelişme kabiliyet ve istidadı ve gerekse mevcut tesisler ve kuruluşlar bakımından hiç de uygun ve elverişli olmadığını söylüyorlar; İstanbul'un «payitaht» olması lâzımdır ve mutlaka olacaktır, diyorlardı.

Bu ifadeye dikkat edilirse, bizim «başkent» deyimiyle kastettiğimiz anlam ile bu ifadelerdeki «payitaht» deyimini kullananların görüşleri arasında bir fark bulmamak mümkün değildir.

Bundan dolayı, bu konuda zaten kesinleşmiş bulunan kararımızı resmen ve kanunî yoldan ilân ettirerek, «payitaht» sözünün de yeni Türkiye Devleti'nde kullanılmasına gerek kalmadığını göstermek lâzım, geldi.

Dışişleri Bakanı İsmet Paşa, 9 Ekim 1923 tarihli tek maddelik bir kanun tasarısını Meclis'e teklif etti.

Altında daha on dört kadar zatın imzası bulunan bu kanun teklifi, 13 Ekim 1923 tarihinde uzun görüşme ve tartışmalardan sonra çok büyük bir çoğunlukla kabul edildi.

Kabul edilen kanun maddesi şudur:

«Türkiye Devleti'nin başkenti Ankara şehridir.»

***

Ankara’ nın başkent olmasını 29 Ekim 1923’ te Cumhuriyet’ in ilânı izledi.

Siyasal rejim değiştirilirken, Osmanlı yönetimiyle özdeşleşmiş kozmopolit yaşantının simgesi, dış etkilere açık bir liman kenti olan eski başkent bırakıldı.

Ülkenin ortasında, ulusun bütünleşmesini sağlayacak, yeni yöntemi simgeleyecek, yeni bir başkent seçildi.

Ulusal bir devletin başkenti olmak Ankara’ya, ülkenin geliştirilecek alt yapı ağında merkezî bir konum sağladı.

Ankara’ nın başkent olması, bir yandan gelişen altyapı sisteminin ona ekonomik üstünlükler sağlayacak biçimde gerçekleşmesine yol açarken, bir yandan da ekonomik etkinliklerin niteliğini belirledi.

Ankara’ da istihdamın temel kaynağını başkentlik işlevi oluşturur.

Devlet bürokrasisi ve kamu iktisadî kuruluşlarının yönetim merkezleri ile siyasal partilerin, meslek kuruluşlarının, sosyal güvenlik örgütlerinin merkezleri ve karar organları Ankara’ da toplanmıştır.

Türkiye’ de yönetimin merkezî yapısı bu toplanmayı daha da artırmaktadır.

Ankara’ nın başkent olmasının yanı sıra hızla büyümesi de yükseköğretim, sağlık, bankacılık ve kentsel hizmetler gibi pek çok hizmet alanının burada yoğunlaşmasına yol açmıştır.

Her bakımdan giderek gelişen ve büyüyen Ankara, elbette sonsuza dek Türkiye Cumhuriyeti’ nin başkenti olarak varlığını devam ettirecektir.

Gününüz aydınlık ve esenlik dolu olsun.

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.