Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Yapıcı Olmak Eğitim Gerektirir

Yazının Giriş Tarihi: 24.11.2018 11:19
Yazının Güncellenme Tarihi: 24.11.2018 11:19

Büyük usta öğrencisini uğurlarken,” Yaptığı resmi şehrin en kalabalık meydanına koymasını ve yanına da bir kırmızı kalem bırakmasını, halktan beğenmedikleri yerlere çarpı koymalarını rica eden bir yazı iliştirmesini istemiş.

Öğrenci birkaç gün sonra resme bakmaya gittiğinde resmin çarpılar içinde olduğunu görmüş.  Üzüntüyle ustasına gitmiş. 

Usta ressam üzülmemesini ve yeniden resme devam etmesini önermiş.

Öğrenci resmi yeniden yapmış.

Usta yine resmi şehrin en kalabalık meydanına bırakmasını istemiş fakat bu kez yanına bir paket dolusu çeşitli renklerde boya, birkaç fırça ile koymasını ve yanına da insanlardan beğenmedikleri yerleri düzeltmesini rica eden bir yazı bırakmasını önermiş.

Öğrenci denileni yapmış.

Birkaç gün sonra bakmış ki resmine hiç dokunulmamış. Sevinçle ustasına koşmuş. Usta ressam şöyle demiş:

“İlkinde insanlara fırsat verildiğinde ne kadar acımasız bir eleştiri sağanağı ile karşılaşılabileceğini gördün. Hayatında resim yapmamış insanlar dahi gelip senin resmini karaladı. İkincisinde onlardan yapıcı olmalarını istedin. Yapıcı olmak eğitim gerektirir. Hiç kimse bilmediği bir konuyu düzeltmeye cesaret edemedi. Emeğinin karşılığını, ne yaptığından haberi olmayan insanlardan alamazsın. Sakın emeğini bilmeyenlere sunma ve asla bilmeyenle tartışma.”

***

TEBESSÜM

Ahirette iki kadın!

“Selâm, benim adım Selma.”

“Selâm, benimki de Özge. Sen nasıl öldün?”

“Donarak öldüm.”

“Ne kadar korkunç!”

“Yok, o kadar korkunç değil. Soğuktan titremem geçince hiçbir şey hissetmez oldum, uyku bastı, ölmüşüm. Peki, sen nasıl öldün?”

“Kocamın beni aldattığını sandım. Onu suçüstü yakalamak için, seyahatten erken dönüp evi bastım. Fakat evde tek başına televizyon seyreder halde buldum.”

“Sonra ne oldu?”

“Evde kesinlikle başka bir kadın oluğundan emindim. Bütün evi aradım, her yere baktım ama kimseyi bulamadım. Ararken çok yorulmuştum, göğsüm sıkıştı, kalp krizi geçirip öldüm.”

“Ah be güzelim, bir de derin dondurucuya baksaydın… Şu anda ikimiz de yaşıyor olacaktık!”

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.