Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Açılışı Ve Önemi

Yazının Giriş Tarihi: 18.04.2022 09:22
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.04.2022 09:22

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin kuruluşunun 102’nci yıldönümünü, aynı zamanda da Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı büyük bir sevinç ve gururla kutluyoruz.

23 Nisan tarihi, Türk milletinin kurtuluşunu, bağımsızlığını, hürriyetini ve egemenliğini sembolleştiren, bayraklaştıran tarihî bir gündür ve bu tarihî günden, bugün için de, yarınlarımız için de ilham ve güç alınması kaçınılmazdır.

Bilindiği üzere, egemenlik devlet kudretinin bir vasfıdır; iç hukukta en üstün kudreti, milletlerarası hukukta da bağımsız bir gücü ifade eder.

Millî egemenlik, anayasalarımızın temel ve değişmez ilkelerindendir. Dolayısıyla bütün anayasalarımızda, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin "Millî Egemenlik" ülküsü ifade edilmiştir.

Siyasî fikir ve düşünce tarihimizde, ilk defa millî egemenlik ilkesini ele alıp savunan ve onu politik uygulamada başarıya ulaştıran, Türkiye Cumhuriyetinin de kurucu olan Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK' tür.

Mustafa Kemal'in, Mondros Mütarekesi şartlarına ve işgale karşı direnmeleri için askerî ve mülkî idarecilere gönderdiği, Amasya Genelgesindeki "Milletin istiklâlini yine milletin azmi ve kararı kurtaracaktır" ifadesi, millî mücadelemizin parolası olmuştur.

"Amasya Tamimi" nde ifadesini bulan "Millî Egemenlik" kavramı, 23 Nisan 1920'de kurulan Büyük Millet Meclisi'nin ve Cumhuriyetin ilânıyla da Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin temel esasını oluşturmuştur.

Türkiye Büyük Millet Meclisi, Kurtuluş Mücadelemizi fiilen yürüterek zafere ulaştıran ve Cumhuriyeti kuran "Gazi Meclis" olarak, Türk tarihinde ve millet vicdanında şerefli yerini almıştır.

Büyük Millet Meclisi, Cumhuriyetimizin ve demokrasimizin de temel dayanağıdır.

Çağdaş Türk siyaset hayatında ve kültüründe, Büyük Millet Meclisi, Millî Mücadele ile, Türk İnkılâbı ile, millî egemenlik ilkesi ve Cumhuriyet ile özdeşleşmiştir.

Demokrasilerde millî iradenin üzerinde hiçbir güç yoktur. Demokrasi, milletin kendi kaderini kendisinin çizmesidir.

Bir başka ifade ile egemenliğin millete ait olması, demokrasinin temel ve değiştirilemez şartıdır.

Çağdaş dünyada en yaygın siyasî değer yapısını parlamenter demokrasi oluşturmaktadır.

Millî egemenlik ilkesi, millî birlik ve beraberliğimizi sağlamış; Türk milletini, şekil ve özü Cumhuriyet olan devlet yapısına ulaştırmıştır.

Cumhuriyetimiz, millî egemenlik ilkesinin doğal bir sonucu olduğu kadar başarısının da asıl sebebidir.

"Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir" ilkesi, 23 Nisan 1920'de açılan Büyük Millet Meclisi'nin, o günlerden bugünlere kadar aldığı kararların da temel dayanağıdır.

Millî egemenlik ilkesi ancak hukuk devleti ilkesi ve hukukun üstünlüğünün sağlanması ile birlikte hayat bulur. Hukukun üstünlüğünün tesisi, temel yasa hüviyetindeki Anayasanın varlığını gerektirir. Millî egemenlik ilkesinden kaynaklanan bütün yetki ve sorumluluklar Anayasaya dayanır.

Türkiye Cumhuriyeti, dünya devletler sahnesinde etkin ve itibarlı bir yeri olan, köklü ve şerefli tarihine ve mazisine uygun olarak parlak bir geleceğe namzet güçlü bir ülkedir.

Türkiye, ülkesi ve milleti ile bölünmez bir bütündür.

Millî birliğimiz ve bütünlüğümüz, geleceğimizi teminat altına alan, vazgeçilmez ve Türkiye'nin her meselesinin düşünülmesinde ve çözümlenmesinde temel yapacağımız değiştirilemez bir hakikatimizdir. Bu hakikat, aziz vatan coğrafyamızda var olabilmemizin, var kalabilmemizin de teminatı, bir başka ifade ile varlık sebebimizdir. Türk Devleti'nin geleceği, birlik ve bütünlüğü her türlü politikaların üstündedir.

Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, Meclisin Dördüncü Devre Birinci Toplantı Yılını açarken Büyük Millet Meclisi'nin temsilcilerine şöyle sesleniyor:

"Aziz arkadaşlarım;

Büyük Millet Meclisi'ni yeni ve mühim vatan hizmetleri bekliyor. Yeni mesaimizin ve tedbirlerimizin de Büyük Milletimizin menfaatlerine tamamıyla uygun düşeceğine şüphe yoktur. Mensubu olmakla gurur duyduğumuz Büyük Türk Milletinin emanet ve salâhiyetiyle beraber, sevgisi ve koruması da sizin üzerinizdedir."

Millî Mücadelenin önderi, Türkiye Cumhuriyeti’ nin kurucusu, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin ilk Başkanı ve ilk Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK başta olmak üzere, ülke ve milletin bekası için can vermekten kaçınmayan tüm şehit ve gazilerimizi saygı, şükran ve rahmetle anıyorum.

Gününüz aydınlık ve esenlik dolu olsun.

NE MUTLU TÜRK’ ÜM DİYENE!

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.