Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Termal’deki Atatürk Köşkü

Yazının Giriş Tarihi: 28.09.2020 11:38
Yazının Güncellenme Tarihi: 28.09.2020 11:38

İLK KÖŞK:

Atatürk, Termal’ e ilk kez 19 Ağustos 1929’da gelmişti. Ancak, 19 Ağustos ve hemen ertesi günü, yani 20 Ağustos 1929’da geldiğinde Termal’ de kalmamış ve geceyi Termal’ de geçirmemişti. Bu gelişleri günü birlik olmuştu.

Atatürk, Termal’ de ilk kez 24/25 Ağustos 1929 gecesi kaldı. İkinci kez kalışı da, 28/29Ağustos 1929 gecesi oldu.

Atatürk, bundan sonra, 12 Eylül 1929’a kadar geceleri Yalova’da- Termal’ de kalmadı.

Atatürk, 12 Eylül 1929’da, Termal’ de kendisi için hazırlanan köşke geldi ve artık bu köşkte kalmaya başladı.

Büyük bir olasılıkla Atatürk, Termal’ e geldiği ilk gün olan 19 Ağustos 1929’da, kendisi için bir köşk yapılmasını istemiş olmalı... Bu köşkün inşaata başlama tarihi belli değil. Ancak, 1 Eylül 1929 tarihli gazetelerde köşkün inşa edilirken çekilmiş resimleri var.

Köşkün yapımının bitiş tarihi ise biliniyor: 11 Eylül 1929. ( Milliyet, 13. 09. 1929)

Yani, Atatürk için düşünülen köşk, Atatürk’ ün Termal’ e ilk gelişinden tam 23 gün sonra tamamlanmış.

Atatürk’ün, bu köşk bitmeden önce, Termal’ de 2 geceyi nerede ve nasıl geçirdiği tam olarak belli değil... “ Yaveran Köşkü’nde kaldı” diyen de var, “ Kendisi için hazırlanmış çadırda kaldı” diyen de...

Atatürk için hazırlanan bu köşk, tek katlı ve altı odalı... Kaplıca suyu getirilen, alt katta bir de banyosu var.

O günün gazetelerinde, bu tek katlı köşkün resmini görmek mümkün. (Milliyet, 23. 09. 1929)

Yunus Nadi, bu köşk ile ilgili gözlemlerini şöyle anlatır:

“...Reisicumhur Hazretlerinin köşkü, besatet ( basit) ve sahrailik (kıra ait) içinde nefaset (değerlilik) ve zarafetini cemetmiş ( toplamış ) bir binadır. Zaten hiç de çok olmayan her odasına, hatta balkonlarına, hatta balkonlara mevzu (konu) sandalye ve masalarına kadar her şeyine çok nafiz ( işleyen) bir zevki selimin (kusursuz bir beğeni duygusu) en hassas tesirleri sirayet etmiştir(bulaşmıştır).Bize bu sahra evinin salonunu gösterdikten sonra Gazi:

-İşte Türkiye Reisicumhuru’ nun buradaki salonu... Burada, ecnebi (yabancı) sefirleri (elçileri) ve misafirlerimi kabul edemez miyim? diye sordular. Orada kabul olunacak bir ecnebi sefiri (yabancı elçi) muhakkak herhangi bir sarayın en mükellef ( çok resmi, mükemmel şekilde yapılmış olan) salonunda kabul olunmuş olmak hissiyatı ile meşum(dolu) olacaktır. Belki ondan da fazla...

Reisicumhurun Yalova ikametgâhını (oturduğu yeri) çerçeveleyen (çeviren) orman dağları, herhangi bir sarayın etrafında bulundurmak her saraya nasip olur (kısmet olur) bir mazhariyet (elde etme/erişme) değildir.” (Cumhuriyet, 14.09.1929)

Aynı dönemde, Başbakan İsmet İnönü, TBMM Reisi Kazım Özalp ve Yaverler için de birer köşk yapıldı.

İnönü’nün köşkü, bir yatak odasından, bir salondan ve bir yaver odasından meydana geliyordu.

Çeşitli kaynaklarda, günümüzdeki Yaveran Köşkü’nün, Atatürk Köşkü inşa edilene kadar Atatürk tarafından ve daha sonra yaverlerin ve Atatürk’ün yakın arkadaşları tarafından kullanıldığı ileri sürülmektedir.

Yaveran (Yaverlik) Köşkü,  günümüzdeki müze olarak kullanılan Atatürk Köşkü’ nün batısındadır. Bir tam, bir çatı, bir de bodrum katı vardır. Saçaklı dik çatı, çatı katı penceresinin bulunduğu üçgen alınlık, üst dış cephe ve ahşap kattaki kolonların başlıklarının süsleri, Art Nouveau üslubunu yansıtmaktadır.

Yapılan değerlendirmeye göre, Atatürk Termal’ e geldikten sonra yapılan,( belki de eski bir köşk kalıntısı onarılarak ortaya çıkartılan )  köşk, Yaveran Köşkü olarak adlandırılan köşktür.

1929 yılında, Atatürk için yapılan köşkün resmi incelendiğinde, günümüzdeki Yaveran Köşkü’yle hiçbir farkının olmadığı görülmektedir.

Atatürk için hazırlanan köşk, 6 odalıdır ve alt katında bir banyosu vardır.

Günümüzdeki Yaveran Köşkü’nde de, çatıda bulunan basık yatak odası dışında, 6 oda ve bodrumda bir banyo bulunmaktadır.

İKİNCİ KÖŞK ( HALEN ATATÜRK MÜZESİ) :

Atatürk, ilk köşkte, 12 Eylül/18 Eylül 1929 günleri arasında 6 gece kaldı. Herhalde bu köşkten memnun kalmamış olmalı ki, 1929 yılı Aralık ayı başında gelişinde, yeni bir köşk yapılmasını istedi.

10 Aralık 1929 günü, öğleye doğru, ilk köşkünden çıkan Atatürk, yanında İçişleri bakanı Şükrü Kaya, Tevfik, Rusuhi, Kılıç Ali, Salih, Cavit, Sadullah Beyler olduğu halde yeni yapılmasını istediği köşk için uygun bulduğu yere gitti ve bir saat kadar kalarak arzularını bildirdi.

Yeni köşkün planları, İstanbul Şehremaneti (Belediyesi) Heyeti Fennîyesi ( Fen İşleri ) tarafından 1930 yılı Nisan ayına kadar tamamlandı.

Plân uygun görüldükten sonra, yapımı ihale edildi.

Nisan ve Mayıs ayında, Şehremaneti Heyeti Fenniye Müdürü (Belediye Fen işleri Müdürü) Ziya Erdem, CHP Müfettişi Hakkı Şinasi Paşa, İstanbul Vali Vekili Muhittin Üstündağ, sık sık Yalova’ ya gelerek inşaatı kontrol ettiler.

Hatta Vali Vekili Muhittin Bey, Mayıs ayında Yalova’ya gelerek inşaatın başında bulundu ve aynı zamanda bayramı Yalova’da geçirdi.

Atatürk, 11 Haziran 1930 günü İstanbul’a gelişinde, Dolmabahçe Sarayı’nda kaldı. 12 Haziran ve 15 Haziran günleri, günü birlik olarak Yalova’ya geldi, yapılmakta olan çalışmaları ve inşa edilmekte olan köşkü inceleyerek, tekrar İstanbul’a döndü.

Bu sırada gazetelerde, “ Gazi Hazretlerinin köşkün inşaatın tamamlandıktan sonra Yalova’ya gelecekleri...” yönünde yazılar çıkıyordu.”

Atatürk, 30 Haziran 1930 Pazartesi günü, saat 17 00’de Dolmabahçe Sarayı’ ndan hareketle, yanında maiyeti olduğu halde, Ertuğrul Yatı ile Yalova’ya geldiğine göre, yeni köşkün yapımı 30 Haziran 1930’da bitmiş olmalıdır.

O günden sonra çıkan gazetelerde de Reisicumhur Hazretlerinin, yeni köşklerinde, Türk tarihini tamamlamaya çalıştığı yönünde haberler çıkmaya başladı.

Köşk, kâgirdir ve arazinin eğimine uydurulmuş, dikdörtgen görünüşlü bir plâna sahiptir. Yapının tam katından başka, arazinin meylinden elde edilen bodrumu ve çatı katı vardır.

Altı basamakla yükseltilmiş bir girişi olan yapıda, giriş katında önce küçük bir giriş mekânı bulunur. Buradan Şeref Salonu’na girilir. Şeref Salonu’ndan birer kapıyla Toplantı ve Yemek Salonu’na geçilir.  Salondan bir kapıyla terasa geçilebilir. Terastan,  toplantı ve yemek salonundan birer kapıyla küçük bir çalışma odasına girilir. Buradaki bir oda, kadın hizmetliler tarafından yatak odası olarak kullanılmıştır. Bu odanın yanında bir tuvalet ve küçük bir aralık yer alır. Bunlar, yapının girişine açılan bir koridorda birleşirler.

Girişin hemen sağında, üst kata çıkan merdiven görülür.

Çıkış, bir sahanlığa açılır. Orta salonun çevresini (U) biçiminde bir koridor dolaşır. Binanın ikinci katı, orta salonun etrafını dolaşan koridora açılan odalar biçiminde düzenlenmiştir.

Salon bir kapıyla, giriş bölümünün üstünde yer alan Çinili Balkon’ a açılır. Balkonun sağında bir banyo ve banyodan, hem de koridordan geçilerek ulaşılan ve bir balkona açılan bir yatak odasına ulaşılır. Buradan birbirine geçişli iki dinlenme odasına girilir.

Dinlenme odalarının sonuncusu, koridora da bir kapıyla açılan Atatürk’ün Çalışma Odası’na bağlanır. Bu oda, Atatürk’ ün Yatak Odası ile bağlantılıdır. Yatak odası, bir banyoya açılır.

Orta Salon’un sağ yanında kalan bölüm, misafirlere ayrılan bölümü kapsar. Banyonun yanındaki ilk oda, misafir yatak odasıdır. Koridorun üstünde yan yana bulunan iki yatak odası Atatürk’ ün manevî kızlarından Sabiha Gökçen’e ve Zehra Hanım’a aittir. Bu odaların bitişiğinde bir banyo ve hizmetlilere ait bir oda yer alır.

Köşk, bir bölümü içeriye açılımı olan ve servis yapmaya uygun olarak düzenlenmiş mutfakların bulunduğu bir bodrum katına sahiptir.

Atatürk Köşkü’ nün içindeki eşyaların bir kısmı piyasadan satın alınmış, bir kısmı da Milli Saraylar İdaresi tarafından verilmişti.

Örneğin, 6 Kasım 1929’da, Milli Saraylar İdaresi’nden Atatürk’ün Yalova’daki köşklerine verilen eşya, Seyrisefain İdaresi’ne teslim edilmişti.

16 Temmuz 1930’da, Atatürk’ ün Yalova’daki köşkünün döşenmesi için dışarıdan eşya alınmıştı. Bu konudaki KARARNAME şu şekildedir:

“                                             KARARNAME

Yaluvada Reisicumhur Hazretlerine mahsus olarak inşa edilmiş olan köşk ile buna merbut  ( bağlı) üç binanın milli saraylar müdüriyetince tefrişi için saray depolarında mevcut eşyadan tefrik edilecek ( seçilerek ayrılacak)  kısımdan maada ( başka) hariçten mübayaasına  ( satın alınmasına) zaruret görülen ( ihtiyaç duyulan) merbut  ( bağlı-ekteki) listede müfredatı yazılı eşyanın  2/7/930 tarih ve 9682 numaralı  kararname ahkâmından (hükümlerinden) istisnaen  ( ayrı tutularak ) 8724 lira 4 kuruş mukabilinde hariçten satın alınmasına izin verilmesi; Maliye Vekaleti’nin 13/7/ 930 tarih ve 11535 numaralı tezkeresiyle yapılan teklifi üzerine İcra Vekilleri Heyetinin 16/7/930 tarihli içtimaında ( toplantısında ) tasvip ve kabul  olunmuştur.

                               16/7/930, REİSİCUMHUR, Gazi Mustafa Kemal, (İMZA ) “

24 Temmuz 1930’da da, Yalova- Termal’ deki Atatürk Köşkü, Milli Saraylar İdaresi’ne devredildi.

Atatürk’ün yaptırmış olduğu 3 odalı Başbakan İsmet İnönü ve TBMM Reisi Kâzım Özalp’ın köşkleri, günümüzde mevcut değildir.

TBMM Milli Saraylar Daire Başkanlığı’na bağlı bir Müze olarak ziyarete açık olan Atatürk Köşkü, Cumhuriyetin ilk yıllarının mimarî anlayışını, XIX. yüzyıl saray mobilyasıyla kaynaştıran ender örnek yapılardan biridir.

Yalova Atatürk Köşkleri adıyla bilinen yapılar grubunda: Atatürk Köşkü, Yaveran Köşkü, Genel Sekreterlik Binası bulunmaktadır.

Atatürk Köşkü, halen Müze olarak; Yaveran Köşkü ile Genel Sekreterlik Binası, müze personelinin idari hizmet binası olarak kullanılmaktadır.

Genel Sekreterlik Binası’nın hemen doğusunda ise, yapımına 1995 yılında başlanan TBMM Sosyal Tesisleri bulunmaktadır.

KAYNAK: Ahmet Akyol, Atatürk’ ün Kenti Yalova, Yalova, 2003, Sayfa 199- 208.

YAZIYA EK:

Yalova ile ilgili değişik kitap ve makalelerde, Termal’ deki Atatürk Köşkü’ nün Mimar (sonradan Mimarlık Profesörü) Sedat Hakkı Eldem tarafından yapıldığı yazılıdır. Sayın S. H. Eldem, Sanayi-i Nefise Mektebi ( sonradan Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Akademisi) ‘ ni 1928 yılında birincilikle bitirdikten sonra, kendisine verilen üç senelik bursla Fransa’ ya gitti. İngiltere ve Almanya’ da da mesleğiyle ilgili çalışmalarda bulundu.

1930 yılında Termal’ deki Atatürk Köşkü yapılırken, Sayın S. H. Eldem, yurt dışındaydı. Dolayısıyla Atatürk Köşkü’ nün yapılmasıyla yakından uzaktan ilgisi yoktur.

1932 yılında Türkiye’ ye dönerek İstanbul’ da kendi bürosunu açtı. Aynı zamanda da Güzel Sanatlar Akademisi'nde öğretim üyesi oldu. Buradaki görevini 1978'de emekliye ayrılıncaya kadar sürdürdü.

Kaplıca Oteli Proje yarışmasını kazandıktan sonra, otelin inşaatına 1934 yılında başladı. Sayın Eldem, anılarında Termal’ deki Atatürk Köşkü’ nden bir ilgisi olmadığı için hiç söz etmez.  Mimarlık literatürüne girmiş eserleri arasında da Atatürk Köşkü yoktur. Bunun yanında Yalova Termal Oteli hakkında uzun uzun tespit ve değerlendirmeleri, konuyla ilgili Atatürk’ le yaptığı konuşmaları yer alır.

Sayın Eldem’ in eserleri arasında, Yalova ile ilgili olarak sadece Yalova Termal Oteli’ nin adı geçer.

Prof. Dr. Semavi Eyice’ nin Sedat Hakkı Eldem ve Termal Oteli hakkındaki görüşü de şu şekildedir:

“Sedat Hakkı Eldem, Cumhuriyet döneminin Türk modern mimarisine damgasını vuran bir mimardır. Yaptığı binaların bazılarında eski Türk yapı sanatı unsurlarını kullanarak millî mimariyi canlandırmaya çalışmış, Yalova Termal Oteli gibi bazı eserlerinde ise bu tutumdan uzaklaşıp o yılların Avrupa mimarisine uygun binalar da meydana getirmiştir.”

GÜNÜN SÖZÜ:

“Stratejideki hata, taktik alandaki başarılarla düzeltilemez. Jeopolitik ve jeostratejik bilgi birikimi, doğru stratejiyi belirler.”

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.