Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Suya Yazılan Su Yazısı

Yazının Giriş Tarihi: 22.01.2018 09:12
Yazının Güncellenme Tarihi: 22.01.2018 09:12

Yalova’da suya duyulan ihtiyacın giderek artacağını, bu konuda gereken önlemlerin yeterince alındığını düşünmediğimi, bu köşede tekrar tekrar yazdım.

Aynı konuları tekrarlayarak okuyucuyu bunaltmak istemiyorum ama yapılanları beğenmediğimi belirtmeden de duramıyorum.

Yalova’da su konusunda yazılacak çok şey var.

Bu yazıda sadece kişi başına düşen su miktarı ile ilgili düşüncelerimi açıklamakla yetineceğim.

Kimi yetkililer, Yalova’da kişi başına su kullanımı ve tüketiminin dünya standartlarına göre çok yüksek olduğunu ifade ediyorlar. Bu konuda yapılan bir açıklamaya göre İstanbul’da kişi başına su kullanımı 180 litre, İngiltere’de 150 litre, Almanya’da 190 litre, Yalova’da 403 litreymiş.

Bu açıklamaya asla katılmıyorum. Bu kıstas neye göre tespit edildi? Birkaç sene önce, “Gökçedere Barajı’nda kayıp- kaçak oranı % 60-70” diye açıklama yapılmıştı. Yalova’da günlük harcanan su miktarı tespit edilirken kaçak ve kayıp su ile sanayi tesisleriyle tersanelere verilen sular; köylerde tarım ve bahçe sulaması ile kullanılan sular bu tüketime dâhil mi?  

Üç kişilik bir aile ayda 12 ton su kullansa, bu ayda 12 000 litre eder. Bu ailenin bir günde harcadığı su miktarı 400 litredir. Burada kişi başına düşen su miktarı da 135 litredir. Nereden çıktı kişi başına 403 litre?

Yeşil Körfez Su Birliği tarafından, barajdan bölgeye bir günde verilen su bellidir, dolayısıyla bir ayda verilen su da bellidir. Yalova Belediyesi’nin her ay topladığı içme suyu ücretlerinden kişilerin kentte harcadıkları su miktarı ortaya çıkar.

Yalova’da kişilerin günlük su tüketiminin olağandan fazla olduğunu hiç düşünmüyorum. Aksine, bölgeye dağıtılan suyun kontrol edilemediğini, bu durumun vatandaşın harcadığı su olarak algılandığı kanaati taşıyorum. Bu kanaatim doğruysa, hem tespit, hem de çözüm yanlış olur!

SORU/YORUM:

Gökçedere Barajı’ndan verilen ve nereye gittiği belli olmayan % 60 kaçak suyu önlemek için ne gibi önlemler alındı? Uygulamada karşılaşılan ve kamuoyunun bilmesi gereken sorunlar var mı?

Gökçedere Barajı’na su taşıyan Elmalı ve Nacaklı derelerinin akış güzergâhları kaynaklarından itibaren baraja kadar ciddi olarak incelenip, sapmalar veya su kaçakları belirlendi mi? Eğer belirlendiyse ne gibi önlemler alındı? Kaçaklar önlendi mi?

Baraja su taşıyan dereler üzerinde alabalık çiftlikleri ve lokanta olup olmadığı incelendi mi; eğer varsa, buralardan çıkan ve dereye karışan atıklar analiz edilip, sağlığa aykırı hususlar olup olmadığı tespit edildi mi?

Eğer önümüzdeki günlerde yağmur yağmazsa, ne olacak? Kuyuların kapasitesi belirlendi mi? Yalova dereleri denize akarken bakmaya devam mı edeceğiz? İdarecilik geleceği plânlamaksa, gelecek için ne düşünülüyor, ne plânladı, ne yapılıyor? Örneğin arıtılarak deniz suyundan yararlanmak hiç düşünülmedi mi?

MERAK EDİYORUM

YASKİ tarafından düzenlenen Yalova Su Sempozyumu’ nda Yalova’ nın su kaynaklarının korunmasından, geleceğe yönelik su kaynakları oluşturulmasına yönelik birçok konu uzmanlar tarafından mercek altına alındı.

Yalova Su Sempozyumu, 4 sene önce de yapılmış ve burada bazı kararlar alınmıştı.

Merak ediyorum: İlk sempozyumda alınan kararlardan hangileri uygulandı, hangileri uygulanmadı; son sempozyumda da ne kararlar alındı? Yalova’ da yaşayan sade bir vatandaş olarak bunları öğrenmek herhalde hakkımız!

BETON YIĞINLARLA YEŞİLİ KATLETMEYİN

Yalova İDO iskelesinin karşısında bulunan Yalova Meteoroloji Müdürlüğü binasının yanındaki yeşil alan ve parka okul yapılması için imar değişikliği talebi var. O gürültülü ve yoğun trafiğin olduğu alana bir okul yapılması nasıl düşünülür? Hiçbir velinin trafiğin bu kadar yoğun olduğu yere çocuğunu götürmek isteyeceğini zannetmiyorum.  Üstelik burada bir okul yapımı mevcut trafiği daha da yaşanmaz hale getirecektir.

Eyyy siyasiler, önce Yalova’ mızın geleceği olan çocuklarımızın can güvenliğini düşünün; gelecek nesillerin bize emaneti yeşilin katledilmesine lütfen izin vermeyin!

Tekrar tekrar yazdım yine yazıyorum:

TİGEM arazisine üniversite yapılmasını son derece yanlış olarak değerlendiriyorum. Bu düşüncemden asla vazgeçmiş değilim!

TİGEM’ den Belediye’ ye geçen Arboretum arazisine her ne olursa olsun beton yığınları dikilmesini asla uygun bulmuyorum.

Türkiye Cumhuriyeti’ nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ ün bir dalın kesilmesi yerine bir köşkü bulunduğu yerden ileri yürüterek dünyaya bir çevre dersi verdiği Yalova’ da yeşili katletmek için lütfen birbirimizle yarışmayalım.

Beton yığınlarla yeşili katletmeyelim!

ATATÜRK DİYOR Kİ:

“Ne Mutlu Türk’üm Diyene!”

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.