Patates ekimi için bahçeyi bellemesi gerekiyordu; lakin bu çok zor bir işti.

Tek oğlu ona yardım edebilirdi; fakat o da hapisteydi.

Yaşlı adam oğluna bir mektup yazdı ve derdini anlattı.

“Sevgili oğlum,

Patates bahçemi belleyemeyeceğimden, kendimi çok kötü hissediyorum. Bahçeyi kazmak için oldukça yaşlanmış sayılırım. Burada olsan bütün derdim bitecekti. Biliyorum ki sen bahçeyi benim için hallederdin.

Sevgiler, Baban”

Birkaç gün sonra oğlundan bir mektup aldı.

“Sevgili Babacığım,

Allah aşkına bahçeyi kazma, ben oraya cesetleri gömmüştüm.

Sevgiler, Oğlun”

Ertesi gün sabaha karşı saat 04.00’da FBI ve yerel polis çıkageldi ve tüm sahayı kazdılar; lakin hiçbir cesede rastlamadılar.

Yaşlı adamdan özür dileyerek gittiler.

Aynı gün yaşlı adam oğlundan bir mektup daha aldı.

“Babacığım,

Simdi patatesleri ekebilirsin. Bu şartlarda yapabileceğimin en iyisini yaptım.

Sevgiler, Oğlun”

***

BİRAZ GÜLELİM:

Çay Yüklemiş

Bizim Temel,  Rize’ den aşırı yüksek bir şekilde kamyonuna çay yüklemiş ve İstanbul’a doğru yola çıkmış.

İstanbul yakınlarında kamyonun üstü bir köprüye sıkışmış.

Temel, kamyonun üzerine çıkmış ve yüklü olan çayları ezip yüksekliği biraz ezmeye başlamış, böylece aracın yüksekliğinin azalacağını düşünüyormuş.

Bunu gören bir vatandaş, Temel’e,

“ Böyle olmaz, lâstiklerin havasını indirirsen köprüden geçebilirsin.”

Temel, adamın bu uyarısına sinirlenmiş,

“ Yahu görmüyor musun, kamyon aşağıdan sıkışmadı ki yukarıdan sıkıştı.”