İğneyi Önce Kendimize Batıralım

11.04.2022 10:51

Olay, İsveç’ te geçiyor.



Bir yılbaşı akşamı, 8-10 katlı bir dev alışveriş merkezinin oyuncak bölümüne üzerlerinde Noel Baba kıyafetleri bulunan 4-5 kişi girmiş.

Noel Babalar, toplayabildikleri kadar oyuncağı toplayıp giriş katına inmişler ve “Bunlar mağazamızın çocuklara yılbaşı hediyesidir, üstelik bedava” demişler.

Tabi, yüzlerce çocuk yüzlerce oyuncağı anında kapışmış.

Ancak az sonra anlaşılmış ki, mağazanın böyle bir özendirici hediyesi yok.

Nitekim Noel Baba kılıklı adamlar basına bir açıklama yaparak, “Halkın dostları olarak yılbaşı armağanı verdik” demişler.

Mağaza yönetimi, bunun üzerine şöyle bir duyuru yapmış:

“Biz oyuncakları bedava dağıtmadık. Bunlar hırsızlık malıdır. Biliyoruz ki, oyuncakları alan aldı, ama hırsızlık malını çocuklarınıza armağan vermek istemiyorsanız, lütfen aldıklarınızı geri getirin!”

Biliyor musunuz, ne olmuş?

Yüzlerce oyuncaktan sadece üç tanesi hariç hepsi geri gelmiş.

Şimdi düşünelim, bu olay bizde meydana gelseydi ne olurdu?

Bu oyuncaklar geri gelir miydi?

Haydi, bakalım düşünün…

Ama samimî olarak düşünün!

Çevrenize bakın.

O tanıdığınız isimler, çok yakınlarınız, her fırsatta “ben çok dürüstüm” diyenler, o oyuncakları hakikaten geri götürür müydü?

Takdir sizlerin, ben bir değerlendirme ya da bir yorum yapmıyorum.

Ama diyorum ki, biz o bildiğiniz BİZ’ iz.

Değişen bir şey yok.

Çoğunluğumuz bütün kabahati göz önünde bulunan siyasetçilere, bürokratlara ya da özetle başkalarına yıkıyor ya…

İnanmayın!

Değerlerini hızla yitiren bir toplum olma yolundayız!

Sululuğa, densizliğe, kalitesizliğe, terbiyesizliğe, saygısızlığa, yalancılığa, eşkıyalığa, bilerek ya da bilmeyerek bölücülüğe prim veren başkası mı sanki?

Bizim çoğunluğumuz değil mi?

Köşe dönmek, hiç çalışmadan bir gecede çok zengin olmak milyonlarca kişinin özlemi değil mi?

İçimizde, tabuları yıkıyoruz diye, ahlâkî değerleri ayaklar altına alan;

Etrafa din-ahlâk nutukları atan, sonra eve gidip kaçak elektrik kullanan yok mu?

Boğazımızdan haram lokma geçmesin deyip, sadece mutfak suyunu sayaca bağlatan, geri kalan musluk sularını kaçak kullanan içimizden birileri değil mi?

Kul hakkının ne olduğundan haberi olmayan, dünyanın sadece kendi şahsî ekseninde döndüğünü zanneden, her şeyi kendi maddî- manevî kazancına endeksleyen bizim içimizde yok mu?

Dostlar, iğneyi önce kendimize batıralım!

Gününüz aydınlık ve esenlik dolu olsun.

NE MUTLU TÜRK’ ÜM DİYENE!

Yorumlar (3) / Onay bekleyen (0)

Yorumunuz site yönetimi tarafından kontrol edildikten sonra görünecektir.

Yorum Ekle

Alim Gürerk

11 Nisan 2022 12:52
Sayın Komutanım, Sevgili Ahmet Ağabeyim, ‘'İğneyi Önce Kendimize Batıralım’’ yazınızı bir solukta okudum. Çok eski yıllara, Vefa Lisesi Orta Bölümündeki öğrencilik yıllarıma gittim. Aklıma gelenler, ilk anda yazdıklarınızla doğrudan ilgili görünmeyebilir. Orta yaşlı bir Biyoloji öğretmenimiz vardı. Lakabı ‘’Cici Bey’’ di. Fötr şapka giyer, yaz, kış, yağmur demez elinde bir şemsiye taşırdı. İki önemli özelliğini ölene kadar unutamayacağım. Birincisi: Yazılı sınavlarda sadece bir soru sorardı. Ör: Salyangozun sindirim sistemini anlatınız. Ben soruyu bildiğim kadarıyla ama mümkün olduğu kadar uzun uzun yanıtlardım. Çünkü Cici Bey’in, cevapların uzunluğu ile doğru orantılı olumlu not verdiğine dair öğrenciler arasında yaygın bir inanış vardı. Bu nedenle –eğer doğruysa- birçok öğrencinin yanıt olarak bir FB-GS maçını veya gördükleri bir filmin konusunu yazdıkları konuşulurdu. Diğer özelliği ise, yolda karşılaştığımızda, kendisine selam verdiğimizde, çok zarif bir gülümseme eşliğinde, fötr şapkasını çıkarıp biz öğrencilerin selamına mukabele etmesiydi. Bundan o kadar çok hoşlanırdık ki, okulun kapısından girinceye kadar birkaç kez -döner dolaşır- selamlar ve o zarif hareketini bir kez daha görmek için can atardık. Oysa günümüzde kimisi ‘’Zamane Gençliği’’ kimisi ‘’Z Kuşağı’’ vb. modern(!) sıfatlarla anılan gençlerimizin önemli bir bölümü, vatan-millet-yurt gibi konulara soğuk bakarken, bir bölümü yurt dışına kaçmak için fırsat kollamakta ve diğer bir bölümü ise, iki üç gün önce bir TV. Programında izlediğim gibi kay-kaylı çeteler oluşturup, dükkânları yağmalamaktalar. Çok mu karamsar oldum acaba?

Erdoğan Seyhan

11 Nisan 2022 19:03
Katılıyorum değerli kardeşim maalesef bizde geri getiren bir elin parmaklarını geçmez üzülerek ifade ediyorum güya müslümanız!

Dinçer Akmenek

11 Nisan 2022 17:09
Teşhis mükemmel kalemine sağlık