Filistinde insanlık dışı gelişmeler var. Hastanelerin bombalanacağını açıkça ilan eden ve boşaltılmasını isteyen İsrail , açık hava hapishanesindeki Filistine günler süren bombardımanın ardından yüzlerce tankı Gazze sınırına yığdı. Bir adım sonrası karadan müdahale etmesi ve İsrail Savunma bakanın dediği gibi “ Kuralı olmayan bir savaş için tüm yetkileri “ askerlerine veriyor. Yani kuralsız bir savaş. Aslında savaş değil katliama doğru bir gidişat var.
Ekim ayında insanlık adına, insan olma onuru adına çok acı verici hadiseleri yaşıyoruz. Tarih boyunca işgalci ve müslümanları öldürmeyi kendine hak olarak gören İsrail’in, Mescid-i Aksa’daki Müslümanlara yönelik şiddet dolu tavrı kabul edilemez.Şehit binlerce çocuklar var, gençler var. Bunun yanında binlerce kişiyi de yaralaması dünyayı ayağa kaldırdı.İnsanlık bu zulümden kurtulmalıdır...İsrail’in terörist uygulamalarını lanetliyorum, insanların üzerine hava araçları ile ölüm kusan yaklaşımını , camide bedenini kahpe Yahudilere siper etmiş masum kadın, çocuk, yaşlılar, gençler…Kabul etmiyorum Uluslararası tüm mekanizmalar çalıştırılarak Filistin’li kardeşlerimizin yanında olmamız gereken kritik bir süreçten geçiyoruz.
Tüm insani ihtiyaçları göz ardı edilerek elektrik, su, gıda ve ilaçtan mahrum bırakılarak adeta kıskaca alınmış Filistinliler…Müslüman kardeşlerimiz için çokça dua edelim. Dinlerinden dolayı zulme uğrayan kardeşlerimizi yalnız bırakmayalım. Sosyal medyada paylaşılan görsellerden sonra durumun vehametinin boyutu ne denli insanlık dışı muameleler ile karşı karşıya olunduğunu gösteriyor. Rabbim inancı, rengi, milleti ne olursa olsun eziyet çeken , mağdur olan herkesi dardan çıkartsın.
Çok daha zor günler geliyor.Adeta açlık ve yoksulluk içinde açık hava hapishanesinde mahkum olmuş Filistin halkı zor durumda. Aslında zorda olan bizim yüreklerimiz, kalplerimiz… Hukuk tanımaz İsrail yönetiminin arkasında hangi devletler varsa, hangi yaklaşımlar varsa inanıyorum ki mazlumun ahı altında ezilecektir. Biz bu durumda duruşumuz ile, yüreğimiz ile mazlumun yanında tam olarak olmalıyız. Orada minicik bedeni parçalanan yavrular, saçlarından sürüklenerek ezilen kardeşlerimiz yüreğimizi yakıyor. Zorda olan Mescid-i Aksa değil. Zorda olan insanlığın vicdanı aslında.
ABD’ nin ve İngilterenin uçak gemilerinin bölgede olması da ayrı bir yönü. Ateşin bir anda bölgeyi sarması an meselesi.Gerilim tırmanırken televizyonlarda taş üstüne taş kalmamış, minicik bedenlerin parçalanmış cesetleri karşısında insanlık nerede sorusunu soruyoruz.Her zaman olduğu gibi ekonomik yaptırım ve İsrail mallarına tam boykot ile zalimlere yapabileceğimiz en pasif dik duruş olacaktır. Türk bayrağını her sefer elinden düşürmeyen gençlerin şehadete erişmesi ve naşının Türk bayrağı ile götürülmesi bizim coğrafyamızın yüklediği sorumluluğumuzu bir kez daha hatırlatıyor. Tarih bizi çağırıyor, Filistin bizi çağırıyor, Kudüs bizi çağırıyor… Uçun ebabil kuşları, uçun, mazluma siper olun, zalime cehennem olun…
Uluslararası kurum ve kuruluşlar her zaman olduğu gibi Filistinlileri görmezden geliyorlar. Orada katliam yaşanması an meselesi…Barış için harekete geçilmesinde çok geç kalındı…Uluslararası hangi kurum ve kuruluş varsa hepsine görev düşüyor. Kişisel olarak yapacağımız en hafif duruş dualarımızla destek olmaktır. Yazımı kaleme aldığım an itibarıyla kara harekatı için İsrail ağır araç ve tank yığınağı yapmıştı. Kritik süreçten geçerken İsrail zulmü devam ediyor.Çok kötü senaryolar dillendirilirken inşallah kötü durum devam etmez. Uluslararası toplum eğer bu durumda harekete geçmez ise yazıklar olsun.
Her geçen saat durumun daha da kötüleştiği ve duygu yükü ile kaleme aldığım bu zaman diliminde inşallah önümüzdeki günlerde tablo daha kötüye gitmez.İsrail terör saldırıları eğer BM ‘de de mazlum Filistin halkının sesi duyulmaz ve dikkate alınmaz ise dünya çok ciddi bir eşiğe doğru gidecek.İnşallah aklıselim ve barış galip gelir.
Kalın sağlıcakla…