Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Erbabı Bilir

Yazının Giriş Tarihi: 17.10.2022 09:46
Yazının Güncellenme Tarihi: 17.10.2022 09:46

Bugün tarihten bir sayfayı aralayacağım.

Sıcak bir ağustos ayında öğle vakti…

Atatürk Ulus'ta meşhur Karpiç lokantasında yine mutat şekilde cam kenarındaki masasına oturmuş, kafasında bin bir düşünce, yoldan gelen geçenleri seyrediyor.

Namı diğer Erbabı Bilir, yolun karşı tarafında yoldan gelip geçenlere, içindeki buzlu şurubun ısınmaması için meşinle kaplı sırtındaki parlayan bakır ibriğinden, beline bağladığı üç beş gözlü tahta bardaklıktan çıkardığı bardağı elindeki su ibriğinden döktüğü suyla şöyle bir çalkaladıktan sonra belini öne doğru eğerek doldurup müşterisine uzatırken, göğsündeki namı olan yazıyı bu kere yüksek sesle uyumlu ve sattığı soğuk şurubunu da metheder bir üslupla;

"Erbabı bilir... Erbabı bilir...” diye bir ahenkle bağırmaktadır.

Erbabı Bilir’in bağırdığını duyan ve gören Atatürk, yanındakilerden "Erbabı Bilir" in yanına getirilmesini ister.

Atatürk'ün huzuruna ibriği sırtında ter sucuk için de çıkarılan Erbabı Bilir, biraz endişeli ve şaşkın!

Atatürk; Erbabı Bilir'e kendisine de bir bardak soğuk şurup verdikten sonra sırtındaki ibriği yere bırakıp kendi masasında karşısına oturmasını ister.

Bir an tereddüt eden ve adeta kendisini rüyada sanan Erbabı Bilir uyanık davranır, Ata'nın dediklerini yerine getirip karşısına sıkılarak oturur.

Atatürk garsonlara onun içinde masaya bir servis açmalarını ister.

Hoş beşten sonra Atatürk o emsalsiz zekâsıyla halkın yeni ilân edilen cumhuriyet hakkındaki düşüncelerini, algılarının ne olduğunu tespit etmek için Erbabı Bilir'e, Cumhuriyet nedir diye sorar.

Yerinde şöyle bir doğrulan ve adeta bir anda değişim geçiren Erbabı Bilir;

"Cumhuriyet; benim gibi bir garibanın Türk ulusunun kurtarıcısı olan Ata'sının masasında oturabilmesi, kısacası adam yerine konulmasıdır" der.

Bunun üzerine Atatürk karşısında duran yaverine; o mavi gözleri çakmak çakmak;

“Be hey çocuk, cumhuriyet maya tutmuş” diye bir çocuk sevinciyle bağırır.

Kalkar ve gitmekte olan Erbabı Bilir'in ibriğini sırtına almasına yardım eder.

Kıssadan Hisse:

Evet, Cumhuriyet; yurttaşın adam yerine konulmasıdır.

Not: Atatürk'le ilgili bu gerçek ve yaşanmış bilinmeyen bu anı, olayı birebir o an orada olayı yaşayanın oğlundan bizzat yazıya aktarılmıştır.

(Mahmut Koç-Tarihe İlişkin Notlar, Arkeoloji, Edebiyat, Şiir, Sağlık,18 Nisan2020)

GÜNÜN SÖZÜ:

“ Bir insan için en büyük onur, her şart altında kendi doğrularını dile getirme cesaretini gösteren kişi olmasıdır.”

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.