Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Atatürk Ve Termal Oteli

Yazının Giriş Tarihi: 19.11.2018 06:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 19.11.2018 06:00

Termal, gelişip daha yararlı hale getirilmesi için Seyr-i Sefain İdaresi’ ne bağlanmıştı. 1 Temmuz 1937’ de Seyr-i Sefain İdaresi kapatılarak yerine AKAY kuruldu.

AKAY sözcüğü: Adalar, Kadıköy, Anadolu yakası ve Yalova iskelelerinin baş harflerinden oluşan bir akronimdir.

Bu yeni düzenlemede, deniz ulaşımının yanı sıra, Yalova Kaplıcaları da AKAY’ ın bünyesinde yer alıyordu.

Akay İdaresi, Atatürk’ün düşüncelerinden yola çıkarak, Termal’ e yeni bir otel yapılması kararı aldı ve önce yapılması düşünülen otel projesiyle ilgili bir yarışma açtı.

Bu yarışmaya 21 proje katıldı.

Kaplıca Oteli Proje Yarışması Jürisi’nde, Akay ‘ın idare heyetinden üyeler dışında, Akademi Mimari Profesörü Mimar Ernst Egli ve Belediye Fen Heyeti Müdürü Mühendis Ziya Bey bulunuyordu.

Jüri Heyeti, Mimar Sedat Hakkı Eldem’in T rumuzlu projesini birinci, Mimar Hüsnü’nün Zümrüt rumuzlu projesini ikinci seçti.

Proje ve planı birinci gelen mimara, Akay İdaresi tarafından 1 000 TL. ödül verildi.

Mimar Sedat Hakkı Eldem’in projesine göre, Termal Oteli,  ortasından geçen vadi içinde betonarme karkas sisteminde yapılacak, derenin aktığı suyolu iyileştirilerek binanın altında bir tünel içine alınacak, binanın bir kolu da bu tünel üzerinde uzanacaktı.

Otel, Su Tedavi Kısmı ve İkamet Kısmı olarak iki bölümden oluşacaktı. Her iki kısım da ayrı ayrı düşünülmüş olmakla beraber girişleri birleştirilmişti.

Su Tedavi Kısmı da, zemin ve bodrum katından ibaretti. Zemin katında: Doktor, Muayene, Bekleme Odalarından başka, büyük bir Mekanoterapi Salonu vardı.

Bodrum katında ise önlerinde bir giriş yeri, soyunma ve istirahat yerleri olmak üzere özel banyo hücreleri bulunuyordu.

Merkezde bir bekleme holü, çamaşır ve masaj odaları vardı.

Yapımı düşünülen Termal Oteli için belirlenen yerin düzenlenmesine 1934 yılı Mart ayında başlandı.

1935 yılı Ocak ayı içinde projelerin tetkiki bitti. Bu işle ilgilenen Nafıa Bakanlığı mühendisleri, Ankara’dan Yalova’ya gelerek son incelemeleri yaptılar ve plan üzerinde Akay İdaresi ile anlaşma sağladılar.

Proje, Ankara’dan Nafıa Bakanlığınca Şubat ayında onaylandıktan sonra, Mart ayı içinde ihaleye kondu ve uygun şartlar belirlendikten sonra da inşaata başlandı.

Ancak, belirlenen projeye göre inşaatına başlandıktan sonra, otelde Atatürk’e ait bir bölümün yapılması gündeme geldi.

İnşaat işleri ise bir türlü istenen biçimde gelişemiyordu.

Proje Mimarı Sedat Hakkı Eldem, 1936 yazında, konu hakkında görüşmek üzere Yalova’ya geldi, Eldem, sonraları, o günkü konuşmaları şöyle anlatmıştır:

“ ... Atatürk ile son karşılaşmalarım, 1936 senesinde olmuştur. Konu, Yalova Termal Oteli’ydi. İlâve inşaat bir türlü bitemiyordu. Akay Müdürü Cemil Enaruh Bey, artık Atatürk’ün karşısına çıkamaz olmuştu. Korkudan yüzüne felç gelmişti. Beni araya sokmak için teşebbüste bulundu. Ben de kabul ettim.

Yalova Oteli holünde, malum zatlar kimi briç oynuyor, kimi bekleşiyordu. Ben etrafıma bakınırken Kılıç Ali Bey hemen kalktı, beni karşıladı. Yaver Celal Bey de ona katıldı. Son derece naziktiler. Hemen Gazi’nin yanına getirdiler. Atatürk, giriş holünün havuza bakan tarafındaki uzun salonda uzun bir masanın başında idi. Etrafında oturanlar vardı. Bunlardan Nuri Conker beni karşıladı. Gazi kalktı, elini yüksekten uzattı ( yani öpülmeyecek şekilde) ve sağ tarafında oturan zatı yerinden kaldırarak beni yanına oturttu. Önünde ilaveleri söz konusu olan yeni dairelere ait tarafımdan hazırlanmış plan ve perspektifler vardı. Gülümseyerek, ‘Adadaki tarzı devam ettiriyorsunuz galiba ?’ dedikten sonra, konunun esasına girdi. Ayrıntıları görüştü.

Ben de gereken izahatı verdim. İstenilen şey, esas giriş katının üstünde, eski projede öngörülmüş olan daireler yerine Gazi’ye özel bir kısım ve kütüphane hazırlamak ve gene özel bir asansörle en alttaki kapalı selsebil havuza bağlantıyı oluşturmaktı. Bu işler binada epey değişiklikler icap ettiriyor ve yapı işini uzatıyordu. Kendisi,

‘Ne istiyorlar, köşk kâfi değil mi?’ şeklinde ifadede bulundular. Buna çok şaştım. Sanki illaki göze girmek için bu işi çıkaranlar olmuştu. Kitaplık ve oturma odası üst katta, bir ilâve kanat halinde idi ve planı o zaman düşkünü olduğum iki çaprazlı oval tavan ile örtülü dört çıkmalı tarzda idi. Gene bunu işaret ederek,

 ‘Bari böyle bir mekân kazanmış olacağız’ şeklinde bir tarifte bulundu ve

‘ Siz gene bu tarzda devam edin’ diye ilâve etti.  Masa etrafında gerginlik gevşemiş, Gazi’nin mültefit tarzı sanki herkese sirayet etmişti. Ben kendimden geçmiş gibiydim. Cevaplarım biraz da dağılan dikkatimi yansıtıyordu. Bu sefer o keskin bakışıyla beni bir daha süzdü ve 

‘Teşekkür ederim’ diyerek ayağa kalktı. Elini uzattı ve benimkini hafifçe sıktı. Hafif gülümsedi. Kapıyı nasıl bulduğumu hatırlamıyorum. Bundan şunu öğrendim. Gazi, kendisine zorunlu gösterilmek istenen bu ilâve daireleri aslında istemiyordu. Bu işgüzarlığa sıkılıyordu.  Fakat karşı da gelmiyordu.

Atatürk ile son karşılaşmam, 1936 senesinin Eylül ayı içinde oldu. Bu sefer Dolmabahçe Sarayı Veliaht Dairesi’ nin büyük sofrasında kabul edildim. Sabahtı. Yanında İsmail Müştak Bey’den başka kimse yoktu. Gazi, hemen Müştak Bey’le görüşmesini kesti ve ‘Buyrun’  dedi. Bu, onun için gitmek, benim için oturmak demekti. Yine ayağa kalkmış ve elini uzatmıştı. ‘Buyrun’ diye tekrar etti. Planları açtım. Gereken izahatı vermeye başladım. Konu yine Yalova’yla ilgiliydi. Bu sefer kendine yapılmak istenen daire çok büyümüş, adeta bir ayrı köşk haline gelmişti. Ben, aslında Akay İdaresi namına ve Celal Bey’in yerine gelmiştim. İşin gereksizliğine tekrar işaret etti, ’Zaten orada köşküm var, ne istiyorlar?’ dedi. Fena bozulduğumu gördü. Biraz sonra ‘Ada’da olsa iş değişirdi’ dedi ve gönlümü aldı. Bundan sonra meseleyi Celal (Bayar) Bey ile görüşerek halletmemi istedi.

Bu görüşme, Yalova Oteli’nde Celal Bayar ile baş başa bir yemek esnasında oldu. İşlerin ne şekilde sonuca bağlanacağını tespit ettik.”

Ancak, Termal Otel’in yapımı büyük sorunlara neden oldu. Otel’in müteahhidi ile Akay İdaresi  arasında anlaşmazlıklar çıktı. Bu sebeple kabul işlemleri uzun süre yapılamadı.

O günlerle ilgili, T.C. Başvekâlet Kararlar Müdürlüğü’nün 26.2.1937 tarih ve 2/6099 karar sayılı KARARNAME şu şekildedir:

“                       KARARNAME

İktisat Vekilliği’nden yazılan 19.2.1937 tarih ve 460/8541 sayılı tezkerede; Akay İşletme İdaresi tarafından Yalova’da yaptırılmakta olan ve vahidi fiat esası üzerinden 288.777 lira 6 kuruşa müteahhitine ihale edilen otel binasının zemini çürük çıkmasından ötürü, temellerin çok derine indirilerek bu surette ikinci bir bodrum katı meydana geldiği, bundan başka ilk keşifte gösterilen dere kanalının kapatılması lazım gelen kısmının daha fazla uzatılması icap ettiği bildirilerek otel inşaatının tamamlanabilmesi için 84 000 ve çıkacak muhtemel işler için de 15 000 lira olmak üzere ceman 99 000 liraya ihtiyaç olduğu ve bu ilave-i inşaatın başka bir müteahhide verilmesi ise idari ve fenni bakımdan mahzurlu görüldüğünden ilave-i inşaat için sarfına lüzum hasıl olan 99,000 liradan ihale bedelinin % 20 sini teşkil eden 57,155 lira 31 kuruştan bakiye kalan 41,844 lira  69 kuruşluk ilave-i inşaatın da 2490 sayılı kanunun  19 uncu maddesine göre aynı müteahhide  pazarlıkla yaptırılması  için bir karara bağlanması istenilmiştir.

Bu iş, İcra Vekilleri Heyetinin 26/2/ 937 toplantısında görüşülerek, bahsi geçen otele ait olan ve ihale bedelinin % 20 sini geçmemekte olduğu anlaşılan 41,844 lira 69 kuruşluk ilave-i inşaatın da 2490 sayılı kanunun 19 uncu maddesine göre aynı müteahhide pazarlıkla yaptırılması onanmıştır. 26/2/937

Reisicumhur

Atatürk “

28 Temmuz 1937’de, Termal Oteli ek inşaatı için, 63 500 lira daha ödenek ayrıldı.

 Anlaşıldığı kadarıyla Termal Oteli’nin yapımına 1935 yılında başlanmış, bir süre sonra, proje dışına çıkılarak Atatürk için ilâve bir bölüm yapılmış...1937 yılında da zemini çürük çıkmasından ötürü temeller daha derine indirilerek ikinci bir bodrum katı oluşturulmuş... Kabul işlemlerinin uzun süre yapılmamış olması, bu sorunlardan kaynaklanmış olmalıdır...

Nihayet, otelin açılışı 22 Ocak 1838 günü gerçekleşti

Atatürk, Termal’i dünyaca ünlü bir sağlık merkezi yapmak istiyordu. Bu maksatla buraya yaptırdığı Termal Oteli’nin açılışına geldi. Otelin ilk müşterisi oldu.

Termal Oteli’ndeki odadan masaj ve terleme odaları bulunan banyo havuzuna özel bir asansörle iniliyordu.

Termal Oteli’ndeki Atatürk’ün kaldığı oda, onun 1 Şubat 1938’de ayrılışından sonra, içindekilerle birlikte korunmaya alındı. Kapısına da üzerinde ATATÜRK ODASI yazan pirinç bir levha kondu.

(NOT: ATATÜRK’ ten sonra Termal Oteli’ nin durumunu gelecek yazımızda ele alacağız.)

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.