“CHP Kendi Denetimi Yapabilen Bir Partidir”

Salıcı, "CHP sizin gönderdiğiniz müfettişlere ihtiyaç duymayan kendi denetimini kendi yapan şeffaf bir partidir” dedi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçtiğimiz gün yaptığı açıklamada Yalova Belediyesi’ne değinmiş ve burada yaşanan zimmete para geçirme olayı ile ilgili olarak da CHP Genel Merkezi’nin suskun kaldığından bahsetmişti. Bu açıklamalara CHP kanadından cevap gecikmedi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, gündemi değerlendiren basın açıklamasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu sözlerine de değindi. Salıcı CHP’li belediyelerin kendi denetimini yapabilen belediyeler olduğunu vurguladığı açıklamasında Yalova Belediye Başkanı Vefa Salman’a şu sözlerle sahip çıktı; “Bir süreden beri CHP’li belediyelere karşı hükümetin, 31 Mart’ta vatandaşın vermiş olduğu oyu, kendi iradesi ile seçmiş olduğu başkanlara vermiş olduğu yetkiyi sindiremeyen uygulamalarla karşılaşıyoruz. Amaç CHP’li belediye başkanlarının vatandaşlara hizmet etmesinin engellenmesi, burası üzerinden CHP’li belediye başkanlarının aslında başarısız oldukları algısının kamuoyuna iktidar tarafından yayılması. CHP’li belediye başkanları kime hizmet ediyor? Vatandaşımıza hizmet ediyor.  CHP’li belediye başkanlarının hizmet etmesini engellemeye çalışan kim? Saray rejimi. Yani Saray Rejimi CHP’li belediye başkanları üzerinden vatandaşa hizmet edilmesini engellemek için özel bir çaba gösteriyor. Sayın Erdoğan’ın bir açıklaması var. Yalova Belediyesi ile ilgili olarak; ‘Belediye CHP’li yöneticiler tarafından talan edildi’ diyor. Ardından da, ‘Yaşanan bu skandalın sonrasında CHP Genel Merkezinden 1 tane yetkili çıkıp da açıklama yapmadı’ diye devam eden bir konuşması var. Anlaşılan o ki bizim yapmış olduğumuz basın açıklamaları, bizim basına ve kamuoyuna söylemiş olduğumuz sözler, saraydan bazen duyuluyor, bazen duyulmuyor. Ben kendisi duyabilsin diye tekrardan ifade edeyim. İlk açıklama belediye başkanımız tarafından 14 Şubat tarihinde yapılıyor. Ve diyor ki; ‘Belediye çalışanlarımız sorunlu bir durum olduğunu gelip bana anlattılar. Ben de doğrudan bu sorunla ilgili suç duyurusunda bulunulmasına karar verdim” diyor. Bunu da kamuoyu ile paylaşıyor. Yani belediyede bir yolsuzluk olduğunu görüyorlar, tahmin ediyorlar ve bunun üzerine kendileri giderek suç duyurusunda bulunuyorlar. 4 gün sonra yerel yönetimlerden sorumlu genel başkan yardımcımız Seyit Torun, yanında bir heyetle beraber Yalova’ya gidiyorlar. Durumu inceliyorlar. Ve ardından bir basın toplantısı düzenleyerek, ‘Yalova Belediye başkanımız doğru olanı yaptı. Yalova halkının ona vermiş olduğu yetkiyi şeffaflık için kullandı. Yalova halkının vermiş olduğu paraya sahip çıkmak için de böyle bir işlem gerçekleştirdi’ diyorlar. Peki Erdoğan bu açıklamayı ne zaman yapıyor. 22 Şubat 2020 tarihinde yapıyor. Yolsuzluğu ortaya çıkartan sayıştay raporu falan değil. Hükümetin gönderdiği denetçiler falan da değil. Müfettişler de değil. Ortaya çıkartan CHP’li belediye başkanı. Ve doğrudan gereğini yapmış. Bunun üzerinden Erdoğan dönüp diyor ki, ‘CHP’liler açıklama yapmadı’. Peki bunların hepsini bir kenara bırakalım. Sadece sayıştay raporlarında adı geçen yolsuzluk dosyaları ile ilgili, sadece sayıştay raporlarında adı geçen uygulamalarla ilgili suç duyurusunda bulunsanız. Bunu da AK Partili Belediye Başkanlarının kendisi yapsa. Ya da AK Partili Bakanlar yapsa. Bakalım ortada kimse kalacak mı?. CHP, sizin göndermiş olduğunuz müfettişlere ihtiyaç duymadan kendi denetimini kendisi yapabilen şeffaf ve bu konuda da en tedbirli olan partidir. Ama iş öyle bir hale geldi ki. Sayın Erdoğan’ın açıklamalarından görüyoruz ki, Yavuz hırsız ev sahibini bastırmaya çalışıyor”