“7 Ay İçerisinde Marmara Denizi’nde Canlı Kalmaz”

Artüz, bu projenin hayata geçmesi durumunda 7 ay içerisinde Marmara Denizi’nde tüm yaşamın sona ereceğini dile getirdi.
 
Yalova Belediyesi 5 Haziran Dünya Çevre Günü dolayısıyla Atatürk’ün bahçesindeki ağacın bir dalını kesmemek için köşkünü raylar üzerinde yürüttüğü Yürüyen Köşk’te bir program düzenledi. Programa Hidrobiyolog Levent Artüz, Yalova Belediye Başkanı Vefa Salman ve TEMA Yalova İl Temsilcisi Faruk Tezcan konuşmacı olarak katıldı. Programın açılış konuşmasını yapan Yalova Belediye Başkanı Vefa Salman, “En büyük çevrecinin mekanında Dünya Çevre Günü'nü kutlamanın mutluluğunu yaşıyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk sayesinde bu farkındalığı yaşıyoruz. 1929-1930'da burada dünyaya çevre dersi verdiği noktadayız. Bu dünyaya bir dalın dahi ne kadar değerli olduğunu gösterdi. Yalova çevre ve doğa kenti. Yalova'da yeşili korumak, kentteki herkesin görevi. Marmara giderek avuçlarımızdan kaydı. Bir zamanlar Bodrum, Marmaris, Kuşadası yoktu ama Yalova vardı, Çınarcık vardı. Bir numaralı tercih sebebiydi Yalova. Yarını şekillendirmek için hala şansımız var" dedi.

Salman’ın ardından söz alan Hidrobiyolog Levent Artüz ise Marmara Denizi’ni bekleyen tehlikeden bahsetti. Sözlerine Marmara Denizi’nin önceki yıllara ait verilerini paylaşarak başlayan Artüz, “Denizdeki kirlilikle ilgili en önemli parametrelerden birisi çözülmüş oksijen miktarıdır. Yani canlıların büyüyüp gelişeceği, yavrulamaları için bulundukları ortamdaki oksijen miktarı. Marmara Denizi'nde 1998 senesinde, üst su kütlesinde ortalama 7,2 miligram litre suda çözünmüş oksijen varmış. Bu, günümüzde 3,8'e düşmüş. Alt su kütlesine geldiğimizde; 1998'de 4,3'müş bu değer. Bugün itibarıyla 0,72. Yani sıfırın altında bir değere doğru gidiyoruz. Bir alanda olan canlıların adedi ve bunların çeşitliliği ile ilgili yapılan çalışmalar var. 1997'de 436 türe ait 10 bin 640 birey varmış. 2017'de 180 türe ait 6 bin 4 tane birey var şu anda. Ortamda bulunan tüm canlılardan bahsediyorum. Bu felaket durumu olarak gözüküyor. Marmara Denizi'nde çok yakın tarihlere kadar balıkhane kayıtları altına girmiş 124 tür ticari öneme sahip balığımız vardı. Yani tutulan ve yüklü miktarlarda satılan istavrit, lüfer gibi, bunların arasında orkinos vardı, kılıç vardı, 124 tane balık türü vardı. Bugün bu tür sayısı 7'ye düşmüş vaziyette" diye konuştu.

Burada Ergene Derin Deniz Deşarj projesinin hayata geçmesi ile birlikte Marmara Denizi’nde yaşanacak çevre felaketine değinen Artüz, nehirdeki atıkların Marmara’ya deşarj edilmesi durumunda 7 ayda denizdeki tüm canlılığın yok olacağını vurguladı. Artüz konuşmasında, “Şu anda Marmara Denizinin başında öyle büyük bir bela var ki diğer her şey çok hafif kalır. Bunun adı da Ergene Derin Deşarj. Ergene Derin Deşarjında ne yapılmak isteniyor. Bilimsel literatürdeki Dünyanın bilinen en kirli akarsuyunun atıklarını Marmara Denizinin açıklarına bırakmak isteniyor. Ergene nehrinin birçok noktasındaki asit miktarı Akbabanın midesindeki asitle aynı oranda. Bu kezzaptan bile daha kuvvetli bir asit. Ergenedeki kirletici unsurları Tekirdağ’ın oradan Marmara Denizi’nin bin 450 metre uzağına salacaklar. Ne olacak diye bir modelleme yaptık. En fazla 3 ay içerisinde Marmara Ereğlisi’nden Karabiga Burnu arasındaki bölgede hiçbir canlı kalmayacak. 7 ay içerisinde Marmara Denizi’nde hiçbir canlı kalmayacak” dedi.
Artüz’ün ardından son konuşmacı olarak TEMA Yalova Temsilcisi Faruk Tezcan kürsüye geldi. Tezcan’da Yürüyen Köşk ve Yalova’da ki dereler ile Arıtma Tesisinin yetersizliği konularına değinerek bilgiler aktardı.
Yalova Vali Yardımcısı Ahmet Kurt, Yalova Kent Konseyi Başkanı İsmail Mutlu, YTSO Başkanı Tahsin Becan ile çok sayıda davetlinin katılımı ile gerçekleştirilen program fidan dikimi ve denize siyah çelenk bırakılması ile sona erdi.